Akil Muhtar ÖZDEN 1878-1949

Akil Muhtar ÖZDEN
Kariyer testi

Akil Muhtar Özden (1877–1949), Türk tıp doktoru, farmakoloji alanının öncüsü ve bilim insanıdır. Özellikle deneysel farmakolojinin Türkiye’deki gelişimine önemli katkılarda bulunmuş, tıp dünyasında önemli bir iz bırakmıştır.


Akil Muhtar Özden Kimdir?

Akil Muhtar Özden, 1 Ekim 1877 tarihinde İstanbul'un Cağaloğlu semtinde dünyaya gelmiştir. Babası Mehmet Muhtar Efendi, Türk Tıp Akademisi'nin kurucularından birisidir ve Akil Muhtar da onun izinden giderek tıp alanında kariyer yapmayı seçmiştir. İlköğretimini tamamladıktan sonra Askerî Tıbbiyeyi (Askerî Tıp Okulu) bitirmiştir. Eğitimine devam etmek amacıyla 1896 yılında İsviçre’ye gitmiş ve Cenevre Tıp Fakültesi'ne kaydolmuştur. Cenevre’deki eğitimini 1902 yılında tamamlayan Özden, burada bir yıl boyunca Pasteur Enstitüsü'nde çalışmış ve tıp alanındaki bilgilerini pekiştirmiştir.

Akil Muhtar, tıp eğitimi sürecinde Paris’e sık sık seyahat ederek, Georges-Fernand Widal, Anatole Chauffard ve Joseph Jules Dejerine gibi dönemin ünlü tıp profesörlerinden dersler almıştır. 1902 yılında Cenevre Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, burada uzun süre çalışarak, uzun süreli beyin zarı iltihabı üzerine hazırladığı doktora tezini sunmuş ve “Uzun Süreli Serebrospinal Menenjit” adlı çalışmasını yayımlamıştır.

Tıbba Katkıları

Akil Muhtar Özden, farmakodinami ve farmakoloji alanlarında yaptığı araştırmalarla bilim dünyasında tanınmaktadır. Özellikle kloraloz ve opiyat alkaloidleri üzerinde yaptığı çalışmalarla dikkat çekmiştir. 1909’da hayvan deneyleri üzerinde yaptığı araştırmalarla, lokal anestezik etkileri incelemiş ve bu alandaki yöntemleri geliştirmiştir. Özden'in "Muhtar Refleksi" olarak bilinen buluşu, lokal anesteziklerin etkisini ölçmede kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, anesteziklerin etki süresi ve gücünü belirlemeye yarayan önemli bir katkı olmuştur. Bu buluşu, Akil Muhtar’a 1973 yılında Türk Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu tarafından ödül kazandırmıştır.

Özden ayrıca, karaciğerin detoksifikasyon fonksiyonunu ölçmek için geliştirdiği renk ölçer deneyini tasarlamıştır. Bu deney, karaciğer hastalıklarını tespit etmek için kullanılan önemli bir test haline gelmiştir. 1933 yılında yayımladığı bu çalışma, Fransa ve Almanya’da yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmış ve 1955 yılına kadar en iyi karaciğer fonksiyon testi olarak kabul edilmiştir.

Tıp alanındaki başarılarının yanı sıra, Akil Muhtar Özden, Türk tıp tarihinin gelişimine de büyük katkılarda bulunmuştur. 1940'ta kurulan Türk Tıp Tarihi Derneği'nin kurucularından biri olarak, dernekte aktif görevler üstlenmiş ve 1940’tan ölümüne kadar başkanlık yapmıştır. Aynı zamanda Balkan Birliği Tıp Derneği’nin başkanlığını da yürütmüştür.

Etkisi ve Mirası

Akil Muhtar Özden'in etkisi sadece tıp alanında değil, aynı zamanda Türk bilim dünyasında derin bir iz bırakmıştır. 37 yıl boyunca İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde farmakoloji profesörü olarak görev yapmış, tıp öğrencilerine bilgi ve deneyimlerini aktarmıştır. 1943 yılında emekli olmasının ardından Alman Hastanesi'ne başhekim olarak atanmış ve burada iç hastalıkları uzmanı olarak çalışmalarına devam etmiştir.

1946 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nden İstanbul milletvekili seçilen Özden, siyasetle de ilgilenmiş ve bilimsel çalışmalarına katkıda bulunmaya devam etmiştir. 1940 sonrası dönemde, özellikle felsefe ile ilgilenmeye başlayan Özden, Türk düşünce hayatında da önemli bir yer edinmiştir. Maarif ve Ahlâk şûralarında yer almış, burada yaptığı konuşmalarla dikkat çekmiştir. Felsefi alanda kaleme aldığı "İlim Biliminden Ahlâk" adlı eseri, onun ahlâk anlayışını ortaya koyduğu önemli bir çalışmadır. Bu eserinde, ahlâkı yaşamın kuralları olarak tanımlayan Özden, bu kuralların insanın daha faydalı ve mutlu bir hayat sürmesine yardımcı olduğunu savunmuştur.

1949 yılında, hayatının son dönemlerinde İsviçre'ye gitmiş, burada ilerleyen sağlık sorunları nedeniyle hastalanmıştır. Kendisini "mediastinal lenfoma" olarak teşhis etmiş ve tedavi sürecini kendisi belirlemiştir. Ancak 12 Mart 1949 tarihinde İstanbul’daki evinde hayatını kaybetmiştir. Akil Muhtar Özden’in cenazesi, 14 Mart Tıp Bayramı’nda tıp öğrencilerinin ve akademisyenlerin katıldığı büyük bir törenle defnedilmiştir.

Akil Muhtar Özden’in tıp bilimine katkıları, onun bilim dünyasındaki önemini göstermektedir ve mirası günümüze dek devam etmektedir. Özden'in tıbbi çalışmaları ve buluşları, başta farmakoloji olmak üzere birçok alanda temel kaynaklardan biri olmuştur. Kendisi sadece bir hekim değil, aynı zamanda bilimsel düşüncenin gelişmesine büyük katkılar sağlayan bir düşünür ve eğitmendir. Bugün, onun mirası, Türk tıbbı ve bilim dünyasında saygıyla anılmaktadır.