Dış Politikanın Dijital Kaynakları Konuşuldu

 Dr. Öğretim Üyesi Gökser Gökçay

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü tarafından düzenlenen, 4 hafta süren Dış Politika Okulu etkinliğinin son dersi yapıldı. Dış politika etkinliğinin son haftasında Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü Dr. Öğretim Üyesi Gökser Gökçay “Dış Politikanın Dijital Kaynakları” konusuna ilişkin paylaşımlarda bulundu.

“Edinmemiz Gereken Birincil Kaynaklar Arşivlerdir”

Dr. Öğretim Üyesi Gökser Gökçay, Türkiye’de dış politika çalışmalarında ağırlıklı olarak ikincil kaynaklar odaklı yapıldığını belirtti. Gökçay, “Dış politika ile uğraşıyorsanız mutlaka dış politika karar alıcılarının söylediklerine ve eylemlerine odaklanıyorsunuz. Edinmemiz gereken birincil kaynaklar arşivler olacaktır. Ancak kafamızda devlet arşivleri canlanmasın. Birincil kaynaklardan kastımız sadece devlet arşivleri değil. Aynı zamanda özel kurumların da sivil toplum örgütlerinde içinde yer alan uluslararası alanda çok çeşitli arşivleri kullanmaya başladık. Böylece elimizdeki birincil kaynaklar daha da çeşitlenmeye başladı. Türkiye’de dış politika çalışmalarında ağırlıklı olarak ikincil kaynaklar odaklı çalışmalar yapıyoruz. Ne yazık ki geçmiş senelerde dış politika ile ilgili eserlerimiz gazetelerden toplanmış, diğer ikincil kaynaklardan toplanan makalelerden derlenmiş ve çıkarımlarda bulunulmuş eserlerdir.” İfadelerini kullandı.

“Buzdağın Görünen Kısmı Dijitalleştirilmiş Durumda”

Birincil arşivler ile ilgili bilgi veren Gökçay, doğrudan birincil kaynaklı eserlerin yavaş yavaş çıkarıldığını belirtti. Gökçay, “Birincil arşivin kendi içerisinde bazı kısıtlamaları mevcuttur. Belgeleri toplamak, arşiv edinmek hem maddi olarak külfetli hem de oldukça uzun bir zaman dilimi isteyen çalışmayı gerektiriyor. Türkiye’deki diplomatik arşivlerimizde çok yeni açılmaya başladı ve açılanlarda oldukça sınırlı. Dolayısıyla Türkiye’nin dış politikası bağlamında araştırmaları düşündüğümüz de birincil kaynakları da içine katan çalışmaların 2020 yıllarında ortaya çıkacağını söyleyebiliriz. Buzdağının görünen kısmı dijitalleştirilmiş durumda. Daha arşiv raflarında dijitalleşmeyi bekleyen belgeler var. Bunları yerine gidip görmek şu an için imkânsız. İnternet olanakları, dijitalleşme, fotoğraflama, depolama teknolojisi sayesinde internet hızının da artışıyla beraber önemli kaynaklara erişebilir düzeye geldik” şeklinde konuştu.  

Dijital Kütüphaneler Çeşitleniyor!

Dijital kütüphanelerin çeşitlenmeye başladığını belirten Gökçay, “Hathi Trust’a özellikle değinmek istiyorum. Google’un dijitalleştirdiği, normalde kamuya açık olması gereken birçok belgeyi halk ile paylaşmaya başladı. Ağırlıklı olarak İngilizce belgeler mevcut ancak Türkiye ile ilgili telif hakkı kalkmış birçok belgeye ulaşmak mümkün.” ifadelerini kullandı.

“Çapraz Okuma ile Analizden Geçirmek Gerekiyor”

Dr. Öğretim Üyesi Gökser Gökçay, sözlü tarih çalışmalarının psikolojik yönlerini de kurcalamanın faydalı olacağını belirtti. Gökçay“Dış politika çalışmalarında bazı çıkarımlar yaptığımızda genel ideolojik şeylere bağlayabiliyoruz. Ancak diplomatlarında kişisel hayatlarında dramatik anlar olabiliyor. Sözlü tarih çalışmalarında psikolojik yönlerini de kurcalamak gerekiyor. Genelde kişiler kendilerini haklı çıkarmak için bazı söylemlerde bulunabiliyorlar. Bu nedenle çapraz okumalar yaparak eleştirel analizden geçirmek faydalı olacaktır.” dedi.

“Dijital Veri Tekniklerine Hâkim Olmak Gerekiyor”

Dijital beşerî bilimlerin çok önemli bir alan olduğunu söyleyen Gökçay, “Sosyal bilimcilerin kendilerinin yavaş yavaş dijital olanakları ve dijital veri tabanı oluşturma tekniklerine hâkim olmaları gerekiyor. Böylece devlet odaklı veri tabanlarında yer almayan istisnai hem yazısal hem görüntüsel belgeleri bu veri tabanları içerisinde tutabilelim. Umarım gelecek yıllarda arka planda kalıp erişemediğimiz kaynakların dijital veri tabanlarını projeler ile geliştirebiliriz.” ifadelerini kullandı.
 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)