Özcengiz: “Bağımlılığın Oluşturulduğu Yerde Hipnotik Aktivite Söz Konusudur”

Üsküdar Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (GETİPMER) ile Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÜSEM)’in ortaklaşa düzenlediği “Klinik Hipnoz Sohbetleri” programının konuğu Prof. Dr. Dilek Özcengiz oldu. Zoom üzerinden gerçekleştirilen programda Özcengiz “Hipnotik Beyin” konusu hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

 “Hipnoz denilince gözler önüne hep sarkaç gelmiştir”

Hipnoz konusuna değinen Özcengiz; “Biz ne zaman hipnozdan söz ediyor olsak karşımıza çok farklı engeller çıkıyor. Bunlardan biri sarkaç. Hipnoz denilince gözler önüne hep sarkaç gelmiştir. Sallanan saatler, girdap fotoğrafları gösterilmiştir. İnsanlar bu girdaba bakar ve hipnoza girer. Hipnoz uzun yıllar insanların kafasında hep büyü, sihir, sıra dışı bir şey gibi empoze edilmiştir. Oysaki son yılarda görüntüleme tekniklerinin ilerlemesi ile bir takım elektro, elektriksel aktivitelerin kaydının kolaylaşmasıyla birlikte bambaşka alanlara taşındı. Bu çalışmaların da etkisiyle artık hipnozun inanılmaz şekilde bilimsel kanıtları da ilerledi.” ifadelerini kullandı.

 “Beyin, zihin değildir!”

Hipnozun yaptığı değişikliklerin izlenebildiğinden bahseden Özcengiz; “Bilinçlilik ve kendilik duygusu, dikkat ve spontan kavramlar, konsantrasyon, yoğun dikkat ve problem çözme, yüksek işlevler, yüksek kortikal işlevler, duygusal değerlendirmeler ve endişe... Biz bunları ölçebiliyoruz. Bunları ölçebiliyorsak demek ki bu beynin bazı alanlarında değişikliklere neden oluyor. Nörobilimciler diyor ki ‘Beyin, zihin değildir!’ Beyinde bir şey oluyor ama aynı şey zihinde meydana gelmiyor veya beyinde olan olaylar zihni değil organizmada zihnin dışındaki başka yerleri de etkiliyor.” dedi.

 “Beyne kan akımının gitmesi dikkati arttırır”

Hipnoz sırasında beyinde oluşanlara değinen Özcengiz; “Hipnoz sırasında beyin kan akımı artıyor. Eğer beyin kan akımı artıyorsa oranın kanlanmasının artması normal hayatı çok etkiler mi diye çok emin değilim. Beyne kan akımının gitmesi dikkati arttırır. Hasta bir patoloji olduğu zaman ne işe yarar? Hastada iskemi varsa beyin kan akımının artması çok ciddi şekilde işe yarayacaktır. Eğer beyin kan akımı artıyorsa burada bir başka şey ortaya çıkıyor. Herhangi bir şekilde beyinde o bölgede kitle veya ödem varsa hipnozu bu kadar rahat uygulayabilir miyiz sormamız lazım.” diye belirtti. 

“Bağımlılığın oluşturulduğu yerde hipnotik aktivite söz konusudur”

Hipnozun nerelerde olduğuna değinen Özcengiz; “Çocuklar bilgisayar oyunları oynuyor. Oyunların ne kadar tehlikeli olduğunu biliyoruz. Bunların çok ciddi şekilde hipnotik etkisi vardır. Örnek olarak mavi balina oyununu verebiliriz. Bunlar çocukları intihara sürükleyen oyunlardır. Video oyunlarında özellikle beğeniler, oyunda kazanmalar ve bağımlılık yapacak kadar ciddi şekilde çocukları cezbeden oyunlarda bir sorun var. Aslında bu diğer bağımlılık yaratan şeylerde de var. Bunun içerisinde her türlü bağımlılığı sayabiliriz. Madde bağımlılıkları, bilgisayar bağımlılığı, kumar gibi birçok bağımlılıkta aynı şey olacak. Bağımlılığın oluşturulduğu yerde hipnotik aktivite söz konusudur. Bu mesajlarla, telkinlerle belki de gelecekte son derece distopik bir dünyanın temelini atacak birtakım şeyler yaşanıyor olabilir.” şeklinde konuştu.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)