3. Halkla İlişkiler Sempozyumunda dijital çağda halkla ilişkiler konuşuldu



Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü “3. Halkla İlişkiler Sempozyumu” etkinliğini gerçekleştirdi. Üsküdar Üniversitesinde gelenekselleşen sempozyumun bu yılki ana teması “Dijital Çağda Halkla İlişkiler” konusu oldu. Alanında uzman isimleri bir araya getiren sempozyumda birbirinden farklı konu başlıkları ele alındı.

3’üncü Halkla İlişkiler Sempozyumunun konukları, Youtuber Uras Benlioğlu, İstanbul Kent Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Duygu Aydın Aslaner, İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Doç. Dr. Betül Onay Doğan, Öykü/Dialogue International Ajans Başkanı Necati Özkan ile Uluslararası Sosyal Medya Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Said Ercan oldu.

Güney Yerleşke İletişim Fakültesi Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlenen etkinlik katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü. İki ayrı oturumda gerçekleşen sempozyumun açılış konuşmasını İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör yaptı.



Güngör: “Öğrencilerimiz hem teorik hem de pratik bilgilerini pekiştiriyor”

Sempozyumun her aşamasında halkla ilişkiler öğrencilerinin yer aldığını belirten Prof. Dr. Nazife Güngör, öğrencilerin hem teorik hem de pratik bilgilerini pekiştirdiğini söyledi. Güngör, “Bu sempozyumun 3’üncü yılı bir şeyi sürekli kılmak büyük bir başarı. Yavaş yavaş uluslararası alanına doğru gidecektir. Bu yılın en güzel katkısı sempozyumun her aşamasında etkinlik dersini alan öğrencilerimizin görevlendirilmesi oldu. Halkla ilişkiler bir yandan değerli akademisyenlerle bu platformda tartışılırken bir yandan da öğrencilerimiz eğitim öğretiminin pratik gerekliliklerini yerine getiriyor, hem teorik hem pratik bilgilerini pekiştiriyorlar” şeklinde konuştu.  



Youtuber Uras Benlioğlu, “Yanlış kişiye yanlış reklam vermeyin batarsınız”

Youtuber Uras Benlioğlu, “Bir Influencer’ın Gözünden Influencer Marketing ve Marka İletişimi” başlıklı konuşmasını yaptı. On dört sene boyunca aktif televizyonculuk yaptığını söyleyen Benlioğlu, televizyondan youtube platformuna geçiş sürecini anlattı. Benlioğlu, 2008 yılında televizyonun yok olacağını gördüm. Artık televizyondan dijitale doğru bir geçiş yaşanıyor. Özellikle önümüzdeki süreçlerde markalar influencerlarla iş birliği yapacak. Ancak bu birliktelikte markalara bir uyarıda bulanmak isterim. Yanlış kişiye yanlış reklam vermeyin batarsınız” dedi.

“İçerik üreticisine kendi içeriğini üretme yetkisi vermelisiniz”

Youtube içeriğinin çekiciliği kadar algoritmalarında önemli olduğunu vurgulayan Benlioğlu, marka ile yapılan iş birliğinde içerik üreticisine kendi içeriğini üretme yetkisinin verilmesi gerektiğini söyledi. Benlioğlu, “Biz içerik üreticisiyiz yalnızca video çekiyoruz, fotoğraf çekiyoruz. Şans eseri veya belli bir potansiyelle bir yerlere gelebiliyoruz. Bizim içeriğimizin çekiciliği kadar aynı zamanda algoritmalarla da boğuşuyoruz. Bir markanın bunu anlayabilmesi için youtube önem vermesi gerekiyor. Bence hepinizin bu açıdan youtube kanalı olmalı. Markanın istediğini yapmışım elli bin izlenmiş, markaya diretmişim kendi isteğimi yaptırmışım iki buçuk milyon izlenmiş arada ki fark inanılmaz burada içerik üreticisine kendi içeriğini üretmek için yetki vermeniz sizin için ve markanız için çok daha iyi olacaktır” ifadelerini kullandı.



Dr. Öğr. Üyesi Duygu Aydın Aslaner: “Türkiye’de beş farklı yerel kuşak var” 

Dr. Öğr. Üyesi Duygu Aydın Aslaner, “Dijital Çağ ve Türkiye’de Kuşaklar” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Kuşak kavramının tanımına değinen Aslaner, Türkiye’de ki yerel kuşaklar hakkında bilgi verdi. Aslaner, “Türkiye’de yerel kuşaklar olarak baktığınızda beş farklı kuşak var. Son kuşağımız alfa kuşağı geldi. Geleneksel kuşak ya da sesiz kuşak biz onları cumhuriyet kuşağı olarak biliyoruz, bebek patlaması kuşağı 68 kuşağı olarak bilinir, X kuşağı ara kuşak, Y kuşak bilgisayar çocukları kuşağı ve Z kuşağı kristal kuşak dediğimiz iki bin yılı sonrası doğanlar” şeklinde belirtti.



Doç. Dr. Betül Onay Doğan: “Canlı videolar %300 izleniyor”

Doç. Dr. Betül Onay Doğan “Dijital Çağda İçerik Üretimi” başlıklı sunumunu yaptı. Dijitalin geleceği ile ilgili önemli paylaşımlarda bulunan Doğan, içerik üretmenin gün geçtikçe zorlaştığını ifade etti. Doğan, “2025 yılında tükettiğimiz içeriklerin %75’inin video olacağı söyleniyor çok fazla video tüketiyoruz ve artık videolarda bizi kesmiyor özellikle marka iletişimi bağlamında baktığımızda canlı videoların %300 izlenme oranı olduğunu görüyoruz. Çok fazla içerik üretiliyor bu nedenle şaşırma ihtimalimiz, paylaşma ihtimalimiz gün geçtikçe azalıyor” ifadelerini kullandı.



Necati Özkan: “Başarılı olmak için değerli olmak zorundasın!”

Sempozyumun ikinci oturumunda Ajans Başkanı Necati Özkan, “Siyasal Kampanyalar ve Storytelling” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Reklamcılık serüveni ile ilgili bilgi veren Özkan, pazarlama ve iletişim dünyasında başarılı olmak için öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Özkan, “Beslendiğiniz kaynaklar neyse o kaynaklara göre dünyayı görüyorsunuz. İş dünyasında özelikle pazarlama ve iletişim dünyasının en temel başarı sırrı stratejidir. Hangi alanda olursanız olun başarılı olmak için değerli olmak zorundasınız. Değerli olabilmenin kuralları çok nettir. Değer dediğiniz şey kişiden kişiye değişir ve tamamen algılarla ilgilidir. Değer fiziki dünyadan bağımsızdır. Değerli olduğuna inandığınız bir şey zamanında aklımızı, kalbimizi fethettiği için onun değerli olduğuna inanırız" dedi.

“Markanın özünde bir değer varsa iletişimci o değeri ortaya çıkarır”

Değerli olmanın iletişim dünyasının ana konusu olduğunu söyleyen Özkan, bir markayı ya da bir siyasetçiyi değerli hale getirebilmenin yollarına değindi. Özkan, “Elinizdeki siyasetçiyi ya da elinizdeki markayı diğerlerinden daha değerli hale getirebilirsiniz. Ancak elinizdeki marka bu özelliklere sahipse bunu yapabilirsiniz. Markanın ya da siyasetçinin özünde bir değer varsa iletişimci o değerin ortaya çıkarılmasını sağlar” şeklinde konuştu.



“Hikâyede sadakat önemlidir”

Siyasetin pazarlamasında hikâye yazmak yerine gerçeğin hikâyeleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Özkan, hikâyede sadakatin önemli olduğunu belirtti. Özkan, “Akıllı bir iletişimci sıfırdan bir hikâye yazmak yerine gerçeği hikâyeleştirir. Hikâyede sadakat önemlidir. Belirlenen stratejiye uymak gerek, eğer uyulmuyorsa sopayı göstermek ya da kapıdan çıkmak gerekir. Hikâyede dört konuda sadakate ihtiyaç vardır. Koyduğunuz konuda sadakat, dinleyici hedef kitleye sadakat, belli bir kategorideki fikre inanan kişilere sadakat, kendi değerlerinize ve hedeflerinize sadık olmak gerekir. Bunlar kâğıt üzerinde çok kolay gözükür ama uygulamada o kadar kolay değildir” ifadelerini kullandı.  



Said Ercan: “İnsan ırkını temsil son kişilersiniz”

Uluslararası Sosyal Medya Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Said Ercan, “Yapay Zekâ ve Sosyal Medya” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Yapay zekâ algoritması ile ilgili önemli paylaşımlarda bulunan Ercan, Türkiye’de sosyal medya kullanımı ile ilgili bilgi verdi. Ercan, siz belki de insan ırkını temsil son kişilersiniz yapay zekâ ile donatılmamış gerçek zekâ ile donatılmış son kişiler olabilirsiniz. Türkiye, Dünya’da instagram uygulamasını kullananlar arasında ikinci, TikTok uygulamasını kullananlar arasında üçüncü sırada yer alıyor” şeklinde konuştu.

“Trump’ın metinlerini yapay zekâ yazdı”

Sosyal medya hesaplarını kullanan kişilerin farkında olmadan data verdiğini belirten Ercan, yapay zekanın önemine değindi. Ercan, “Trump’a seçimi kazandıran yapay zekâ olmuştur. Trump’ın metinlerini yapay zekâ yazdı. Trump Teksas’a gittiğinde yapay zekâ Teksas’da en iyi ve en kötü konuşulan on maddeyi çıkardı ve önüne metin koydu. Trump konuştuğunda Teksaslı gibiydi oranın bütün meselelerini biliyordu. Sizin attığınız twitler üniversitenin en önemli sorunları ve en iyi konularını ortaya çıkarıyor. Siz farkında olmadan data veriyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Sempozyumun ardından plaket taktimi ve toplu fotoğraf çekimi gerçekleşti.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)