Prof. Dr. Tarhan’ın Psikolojik Savaş kitabına “Aşı Çarpıtması"
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Cenk Kıraklı’nın sosyal medya platformu Twitter üzerinden yaptığı paylaşımla ilgili yorumlara dair açıklamada bulundu.
Prof. Dr. Tarhan: “Psikolojik Savaş kitabımda yer alan zihin kontrolü bölümünde ele aldığım konu çarpıtılarak farklı bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Prof. Dr. Kıraklı’ nın kişisel Twitter hesabında yer alan Corona Virüs ve aşı bilgilendirmeleriyle alakalı attığı Twit postuna yapılan yorumlarda, bazı sosyal medya kullanıcılarının, ‘Psikolojik Savaş’ isimli kitabımın beyin kontrolü bölümünde yer alan konuya dair söylemlerimi çarpıtarak bilgi kirliliğine sebep olduklarını” söyledi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 hastalığına karşı en etkin önlemin aşı çalışmaları olduğunu ifade ederek, kendisinin de aşı yaptırdığını vurguladı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, aşı çalışmalarının güvenli olduğunu ve toplum sağlığı için bireylerin aşılarını yaptırmalarını ve salgınla mücadele kapsamında vatandaşların devlet kurumlarına yardımcı olmaları gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Psikolojik Savaş’ kitabında yer alan ‘Beyin Kontrolü’ bölümünde yer alan bilgilerin aşı ile ilgili olmadığını vurguladı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın ‘Psikolojik Savaş’ kitabında yer alan ‘Beyin Kontrolü’ bölümü aşağıdadır:
Parapsikoloji, beş duyumuzun dışında bazı olayları sezebilmeye, geçmişe ve geleceğe ait bazı şeyleri anlamaya yardımcı olan bir bilim dalıdır. Bugün ABD’de, doğrudan Beyaz Saray’a bağlı ‘Zihin Araştırmalar Merkezi’nin çalıştığı biliniyor. Ayrıca psikolojik silah stokları ve yeni savaşa girme yöntemleri ile ilgileniliyor. Bu savaşın görünmez çarpışma alanı, insan zihnidir. Devletler parapsikolojik silahlarla kendi ideolojik ve politik sistemlerini dünyaya sunmaya ve olayları yönlendirmeye çalışıyorlar.
Londra Üniversitesi Kings College öğretim üyelerinden matematikçi Prof. John G. Taylor ‘Zihnin Gelecekteki Biçimi’ isimli kitabında ‘Biz şimdi birçok zihin durumunu, hemen hemen bütünüyle, fiziksel yollarla kontrol edebiliyoruz’ diyor. Bugün zihin devriminin yan yolundayız, daha parlak gelişmelerin de olması bekleniyor. Yeni anlayışa göre insanın duygularını, davranışlarını ve zekâsını kontrolde güçlü yöntemler geliştirildi.
Yoga, sufilik, Zen Budizmi, Tibet Budizmi gibi öğretiler, zihnin normal çalışması dışında sezgiye dayanan bir yana da sahip olduğunu gösteriyor. Batini bilimlerdeki meditatif eylemlerin pozitif mekanizması yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı.
Kuantum elektrodinamiğindeki yüksek enerji fiziği ve mekaniği, subatomik parçacık ve unsurların parçacık gibi davrandığını gösterir. Işık demeti olan foton kütlesiz bir enerjidir. Kuantal teori, kimyanın arkasındaki teoriyi ifade eder. Beynimizde; sese, kokuya, görüntüye ve renge dair elektrik sinyallerinin olduğu biliniyor.
Artık mekanik dünya görüşü, yerini zihnin çok şeyin yuvası ve doğduğu yer olduğu düşüncesine bırakmaya başladı. Hatta tıpta yeni bir kavram gündeme geldi: ‘Düşünce Odaklı Tıp.’ İnsan ne düşünüyorsa beyin ona uygun sinyaller ve mesajlar üretiyor. ‘Bu sinyal ve mesajları okuyabilir miyiz?’ sorusu artık bilimin menziline girdi. Hayal gücü sınırları, akıl okuma ve düşünce kontrolü de bilimin el attığı alanlar olmaya başladı. Budist rahipler üzerinde uygulanan deneylerde deneklerin evrenle bütün olduklarını hissettikleri anda beyinlerinde bir bölgenin aktive olduğu ve kişilik sınırlarının ortadan kalktığı görüldü. Hatta araştırmacılar bu bölgeyi ‘tanrı merkezi’ diye isimlendirdiler. (Newsweek 19 Mayıs 2001)
Politikacılar ve çok uluslu şirketler, insan beynine girerek ‘tüket’ ya da ‘inan’ düğmesine basacakları bilimsel yollara ulaşmayı dört gözle bekliyorlar. Ancak insanlar, matematiksel formüllere uygun davranmadıkları için beyin görüntüleme teknolojisinin alacağı daha çok yol var.
Psikolojik Savaş kitabı Beyin Kontörlü ile ilgili bölüm fotoğrafları:
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)