Prof. Dr. Özdemir: “Yangınların % 90’ı ihmalden. Komplo teorilerine itibar edilmemeli”

Beş farklı ülkeden, kırk öğrenci Türkiye Ulusal Ajansı tarafından onaylanan ve Erasmus+ Gençlik Değişim Programı tarafından finanse edilen “ECO-FUTURE” başlıklı uluslararası Erasmus+ Gençlik Projesi çerçevesinde Van’a geldi. Üsküdar Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir ise Van 100. Yıl Üniversitesinde değişim programı kapsamında öğrencileriyle buluştu. Yangınların yüzde 90’ı insanların ihmalinden ve bilinçsizliğinden kaynaklanıyor diyen Özdemir, “Terör kaynaklı yangınların oranın yüzde 7. Bu sebeple komplo teorilerine itibar edilmemeli. Önce kendimizi sorgulamalıyız.” ifadelerini kullandı.

Ekoloji ve iklim değişikliği konusunda farkındalık oluşturmak amaçlayan projenin ana konuşmacısı Prof. Dr. İbrahim Özdemir oldu, başlığı ise “Anadolu Kültüründe Çevre: Ekolojiye Alternatif Bir Bakış” idi.

Konuşmasına son bir hafta içerisinde dünyada ve ülkemizde yaşanan başta sel ve orman yangınları olmak üzere doğal felâketlerden örnekler vererek başlayan Prof. Dr. Özdemir: “Ülkemizin ve halkımızın ciğerleri yanıyor.” diyerek hâlâ sürmekte olan yangınlardan bahsetti: “Yaşadığımız doğal felaketlerin küresel ısınma sonucu olduğu konusunda bilim insanlarının aynı görüşte. Asıl sorun hükümetlerin bu felaketlere hazırlıksız yakalanması. Almanya gibi gelişmiş, güçlü ve zengin bir ülke bile bu konuda hazırlıksız olduğunu kabul etti; halkından özür diledi.”

Prof. Dr. Özdemir, yangın sırasında görevlilerin ve halkın geceli-gündüzlü gösterdiği gayretin her tür takdirin üzerinde olduğunu, ancak aynı gayret ve duyarlılığın yangın çıkmadan ormanlarımızı, denizlerimi, göllerimizi, nehirlerimizi kısaca çevremizi korumada da gösterilmesi gerektiğini belirtti: “Önemli olan küresel ısınmayı doğru anlamak ve sebep olacağı sonuçları öngörerek tedbirler almaktır.” dedi.

“Anadolu insanı çevre dostu bir anlayış geliştirdi”

Anadolu insanının geleneksel çevre bilincinin arka planında İslam metafiziğinin olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir; “Mevlâna, Yunus Emre, Hacı Bektaş’tan Said Nursi’ye kadar İslam irfan geleneğinin temsilcileri, İslam metafiziğinin Allah, insan ve alem ilişkisini yorumladılar, çevre dostu bir anlayış geliştirdiler. Bu anlayış 13. Yüzyıl tasavvuf şairi Yunus Emre’nin “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü” deyişiyle ebedileşti. Bu anlayış, atalarımızın göçmen kuşlara için vakıflar kurması; köpek ve kedilerle ilgili hayırhah uygulamalarıyla somutlaşarak taçlandığını.” ifade etti.

“Müslümanlar canlı ve cansız mahlûkatın hepsiyle iyi geçinir”

 “Sizler gibi ülkemizi ziyaret eden seyyahların, Anadolu insanın insan-çevre ilişkisiyle ilgili gözlemleri çok anlamlı ve ilginç. 17. yüzyılda Osmanlı topraklarını gezmiş olan Fransız avukat Guer, Şam’da hastalanan kedilerle köpeklerin tedavisine mahsus bir hastanenin varlığından bahsediyor. Ünlü devlet adamı ve şair La martine Osmanlı toplumundaki insan-çevre ilişkisini şöyle özetliyor: “Müslümanlar canlı ve cansız mahlûkatın hepsiyle iyi geçinirler; ağaçlara, kuşlara, köpeklere, velhasıl Allah’ın yarattığı her şeye hürmet ederler; bizim memleketlerde başıboş bırakılan ve yahut eziyet edilen bu zavallı hayvan cinslerinin hepsine şefkat ve merhametlerini teşmil ederler. Bütün sokaklarda mahalle köpekleri için  belirli aralıklarla su kovaları sıralanır; bazı Türkler, ömürleri boyunca besledikleri güvercinler için ölürken vakıflar kurarak, kendilerinden sonra da bu hayvanlara yem serpilmesini sağlarlar.”  dedi.

“Tabiat kanunlarını değiştiremeyiz ama kendimizi bilgi temelli değiştirebiliriz…”

Konuşmasının son bölümünde ise çevre bilincinin oluşmasında ve çevrenin korunmasında eğitimin rolüne dikkat çeken Prof. Dr. Özdemir:

“Doğal felaketler sonucu oluşan zararı telafi etmek tüm devletler için büyük bir yük. Tüm kesimleri kapsayan eğitim kampanyaları ile görevlileri ve vatandaşımızı bilinçlendirebiliriz. Tabiat kanunlarını değiştiremeyiz. Ama kendimizi bilgi temelli değiştirerek işe başlayabiliriz.

Orman Bakanlığının verilerine göre yangınların yüzde 90’ı insanların ihmalinden ve bilinçsizliğinden kaynaklanıyor. Terör kaynaklı yangınların oranın yüzde 7. Bu sebeple komplo teorilerine itibar edilmemeli. Önce kendimizi sorgulamalıyız.

Bunun anlamı insanımız çevre konusunda bilinçli olursa birçok sorun ortaya çıkmadan çözülür. ”ifadelerini kullandı.

“Bugün hepimiz nasıl bir çevreyi miras bırakacağını düşünmeli”

 

Prof. Dr. İbrahim Özdemir, “Çocuklarımız nehirleri, gölleri, denizleri temiz, dağlarında yeşil ormanların olduğu bir ülkede mi yaşayacak? Yoksa denizleri, gölleri ve nehirleri sanayi atıkları ile kirlenmiş bir ülkede mi? Buna bugün karar vermemiz gerekiyor.” dedi.

Konferansın soru-cevap kısmı ise çok hararetli tartışmalara sahne oldu. Prof. Dr. Özdemir öğrencilerin çevre, orman yangınlar ve ülkemizle ilgili sorularını tek tek cevaplamaya çalıştı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)