Prof. Dr. Özdemir: “Pandemi birçokları için bir uyanma çağrısı olabilir”

Üsküdar Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir 1. Uluslararası Beşeri ve Sosyal Bilimlerde Modern Eğilimler Konferansına “Pandemi Döneminde Hayatın Anlamını Düşünmek: Covid-19 Pandemisi Zamanlarında Umut ve Rahatlama Dersleri” adlı açılış tebliğiyle katıldı. Özdemir, pandeminin birçoğumuz için bir uyanma çağrısı olabileceğini sözlerine ekledi. 


Konferans düzenleme kurulunda da yer alan Prof. Dr. İbrahim Özdemir konuşmasına Hoca Fareed Mühendislik ve Bilgi Teknolojileri Üniversitesi, Üsküdar Üniversitesi, Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi Felsefe ve Sosyoloji Enstitüsü'ne 1. Uluslararası Beşeri ve Sosyal Bilimlerde Modern Eğilimler Konferansı'nı düzenledikleri için teşekkür ederek başladı.

“Milyarlarca insan kilit altında veya kendi kendine izolasyonda”

İlk gün oturumuna Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın da katılım sağladığı programda konferansın amacının her üç kurumun vizyon, deneyim, bilgi ve samimiyetlerini birleştirerek, bir diyalog başlatmak, farklı bakış açıları için bir platform sağlamak olduğuna vurgu yapan Özdemir; “Her üç kurum, bazı bilim adamları bile komplo teorilerini veya bilim dışı tutumları tercih ederken, sorunu uzun uzadıya tartışmak ve bulgularını akademi ve halkla paylaşmak için deneyimlerini birleştirmeleri önemlidir. Yaşadığımız mevcut pandeminin, hayatımızda yaşadığımız en göz korkutucu zorluklardan biri. Çin'de pandemi başlangıcından bu yana korkulu ve zor zamanlar yaşadığımıza şüphe yok. Kısa sürede tüm dünyaya yayılacağını ve 220 ülke ve bölgeyi etkileyeceğini kimse hayal etmemişti. Şimdiye kadar milyonlarca insana COVID-19 bulaştı ve yaklaşık dört milyon kişi hayatını kaybetti. Milyarlarca insan kilit altında veya kendi kendine izolasyon.” dedi.

“Pandemi birçokları için bir uyanma çağrısı olabilir”

Prof. Dr. Özdemir bundan hareketle önemli bir noktaya dikkat çekti; “Tam da bundan dolayı pandemi birçokları için bir uyanma çağrısı olabilir. İnsanları hayatın anlamı üzerinde yeniden düşünmeye ve hayatlarını yeniden önceliklendirmeye zorlar. Dahası, dünyanın korku ve izolasyona karşı geri adım attığı ve bunun yerine umuda, dayanışmaya ve ortak bir küresel topluluk duygusuna döndüğü an olabilir. Anlam arayışında olan günümüz insanının âlemdeki yerini ve hayatın anlamını yeniden sorgulaması doğal karşılanmalıdır. Varoluşçu yazar Albert Camus’a göre ‘hayatın anlamını sorgulamak’ insanın en önemli sorundur. Günümüz insanı bütün bilimsel ve teknolojik gelişmelere rağmen hayatını anlamlandırmaya çalışırken aslında kadim bir soruyu yeniden kendine sormaktadır.” şeklinde konuştu.

“İnsan büyük varlık zincirinde en son ancak en önemli halkadır”

İslam düşüncesinin varlığı ve insanı anlamlandırmakla, insanı “insanlaştırdığını ve onu ahsen-i takvim” olarak nitelenen en yüksek mertebeye, insan-ı kâmil makamına yükseltmiş olduğunu vurguyan Özdemir; “İslam düşüncesinde asıl varlık aşkın ve mutlak olan Allah’tır. Allah insan dahil tüm kâinatın yaratıcısıdır. İnsan büyük varlık zincirinde en son ancak en önemli halkadır. Hem kendini, hem kâinatı ve bunlardan hareketle mutlak varlığı özgür bilinciyle bilen veya reddeden tek varlık insandır. Hür iradesiyle kendisinin ve aşkın varlığın farkında olan insan, bu farkındalığının veya inancının sonucu olarak yabancı ve saçma bir âlemde değildir. Bu dünyada yaratıcının aziz bir misafiridir. Benliğinde parçalanmışlık ve yalnızlık yoktur. Mutlak ve aşkın varlığın huzurunda huzurlu ve mutludur. Kâinatta her şey ile bir bağı ve ilişkisi vardır. Onun için her şey Mutlak ‘Bir’ i gösteren bir simge ve belgedir.” ifadelerini kullandı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)