Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Dünya pandemi sonrası için önlem almalı”

Pakistan Akademik Araştırma ve Politika Geliştirme Vakfı tarafından çevrimiçi düzenlenen 1. Uluslararası Beşeri ve Sosyal Bilimlerde Modern Eğilimler Konferansı, “Covid - 19 senaryolarına özel olarak odaklanan beşeri ve sosyal bilimlerdeki modern eğilimler” teması ile başladı. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konuşmacı olarak katıldığı konferansta üniversite olarak pandemi sonrası için yayınladıkları Küresel İyi Oluş Manifestosu’na değinerek dünyanın pandemi sonrası için önlem alması gerektiğine dikkat çekti.

Pakistan Akademik Araştırma ve Politika Geliştirme Vakfı tarafından çevrimiçi düzenlenen 1. Uluslararası Beşeri ve Sosyal Bilimlerde Modern Eğilimler Konferansı’nda ‘Covid-19 Sonrası, Beşeri Bilimler ve Kültür Çalışmaları, İletişim, Siyaset, Hukuk, Sosyoekonomik Kalkınma, Eğitim, Din, İslami Finans, Edebiyat ve Dilbilim, Tarih ve Sanat’ alanları ile ilgili sunumlar gerçekleştirildi.

Üsküdar Üniversitesi, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi, Khwaja Fareed Mühendislik ve Bilgi Teknolojileri Üniversitesi ile Azerbaycan İlahiyat Enstitüsü iş birliğinde organize edilen konferans 5 Ağustos Perşembe günü sona erecek. Konferans pandemi önlemleri nedeniyle çevrimiçi olarak gerçekleştiriliyor.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Covid - 19 senaryolarına özel olarak odaklanan beşeri ve sosyal bilimlerdeki modern eğilimler” teması ile gerçekleştirilen konferanstaki sunumunda ‘Küresel İyi Oluş Manifestosu’, ‘Kaliforniya Sendromu ve 4 Sonucu’, ile Üsküdar Üniversitesi tarafından yürütelen ‘Türkiye Koronafobi ve Salgınla İlişkili Duygu Çalışması’ sonuçlarına yer verdi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Pandeminin etkilerine karşı ‘Küresel İyi Oluş Manifestosu’ yayınladık”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan katıldığı uluslararası çevrimiçi konferansta, 21. yüzyılda küresel bilgelik değerlerine daha fazla önem verilmesinin, sağlık, kültür ve eğitim politikalarında göz önüne alınmasının önemi vurgulanmak üzere Üsküdar Üniversitesi Senatosu tarafından hazırlanan ‘Küresel İyi Oluş Manifestosu’na değindi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Küresel İyi Oluş Manifestosu”nun çevirisini dünyanın önde gelen üniversitelerinin de aralarında bulunduğu dünya genelindeki 589 üniversiteye gönderdiklerini, manifestoya Manchester, Stanford gibi dünyanın en önemli üniversitelerinden tebrik mesajları aldıklarını ifade etti. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sunumunda ‘Küresel İyi Oluş Manifestosu’ maddelerinden birkaçını şöyle paylaştı: 

  • İnsanlığın yaşadığı bu trajik süreçte, gelir eşitsizliğinin, ekonomik adaletsizliğin ve yoksulluğun küresel olarak artışına şahit oluyoruz. Kıtalararası göçlerin daha çok artacağını öngörüyor ve bunun farkına varılmasını istiyoruz. Dünyada duvarların değil, köprülerin inşasına önem verilmesini talep ediyoruz.
  • Pandemi sürecinde sağlık hizmetlerine ulaşım konusunda eşitsizliklerin çok daha fazla arttığını gözlemliyoruz. Temiz suya ve sağlığa erişimi sınırlı olan yoksul ülkelerde yaşayanların, ekonomik ihmale maruz kaldıklarını ve bunun insanca olmadığını beyan ediyoruz.
  • Pandemi sürecinde yaşanan bedensel ve psikolojik rahatsızlıkların küresel olarak mutsuzluğu, yalnızlığı, madde bağımlılığını, şiddeti, depresyonu ve intihar eğilimlerini artıracağından endişe ediyoruz. Ülkelerin yöneticilerinin silah ticaretine ve küresel hâkimiyete verdikleri önem kadar, bu duruma önem vermeyeceklerinden endişeliyiz. Tüm insanlığın refahını gözeten, bireysel değil küresel huzur anlayışını talep ediyoruz.
  • Sosyal ilişkilerin az olması, güvenli bağlanma ihtiyacını daha fazla artırdı; gelecek kaygısı ve sürekli ölümle burun buruna yaşamak insanların korkularını yükseltti.  Bu nedenle 21. yüzyılda küresel bilgelik değerlerine daha fazla önem verilmesinin, sağlık, kültür ve eğitim politikalarında göz önüne alınmasının önemini vurgulamak istiyoruz. Düşünen ve sorumluluk alan bir varlık olarak insanın, anlam arayışında sadece kendisini düşünmesinin bir yanılgı olduğunu beyan ediyoruz.
  • Pandemi sürecinde doğaya çok hoyrat davrandığımızı ve sanki doğanın bizden intikam almaya başladığını fark etmeye başladık. Acımasızca doğayı katlediyoruz; ekosistemi zorluyoruz; küresel ısınma ve çevre kirliliği ile panik değer sınırına ulaşılmasını çaresizce izliyoruz. Güç ve büyüme arzusu ile hâkimiyet hırsı nedeniyle kendi kendimizi kandırdığımızı fark ettik. Eğer doğaya saygılı bir büyüme, dokulara saygılı bir hekimlik ve insan ruhuna değer veren bir politika geliştiremezsek, artan adaletsizlik doğayla birlikte insan türünü de bitirecektir. Doğaya saygılı, daha dengeli, tahripkar olmayan ve tüketirken değer üreten bir yaşam anlayışıyla gelecek nesilleri yetiştirmemiz gerektiğini beyan ediyoruz.

21. yüzyılda başlıca değerin “bilgelik” olduğunu, küresel adalet olmadan küresel barışın sözde kalacağını beyan ediyoruz.

Bilgeliğin sadece sözde ve soyut bir tavır olarak kalmaması, aksine günlük hayatımızın bir parçası ve yaşam pratiğimizin bir değeri olması için çabalayacağımızı taahhüt ediyoruz.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Korona araştırması ile Türkiye’nin olgunlaşmakta olduğunu gördük”

2020 yılında 81 ilde 6 bin 318 kişinin online olarak katıldığı ‘Türkiye Koronafobi ve Salgınla İlişkili Duygu Çalışması’ araştırmasını hayata geçirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan sözlerine şöyle devam etti: “Araştırma, Covid-19 salgınının kişilerde oluşturduğu kaygı, korku, süreç yönetimi ile ilgili algı ve olgunlaşma olmak üzere dört boyutta değerlendirme yapılmasını hedefledi. Tüm korku ve kaygılara rağmen katılımcıların büyük kısmının ümitsiz ve karamsar olmadıklarını gördük. Psikolojik olgunlaşma sürecinden bahsedebiliriz. Örneğin araştırmada katılımcıların yüzde 74’ü “Elimdekilerin kıymetini daha iyi anladım”, yüzde 59’u “Yaşamda önem verdiğim şeylerin öncelik sırası değişti” dedi. “Zorlukları göğüsleyebileceğimi anladım” ve “Olayları olduğu gibi kabulleniyorum” diyenlerin oranı yüzde 56 olurken; “Manevi konulara ilgim arttı” diyenlerin oranı yüzde 49 oldu. Katılımcıların yüzde 48’i de “İlişkilerime daha çok emek sarf etmeye başladım.”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Batı ülkelerinde Kaliforniya Sendromu yaşanıyor”

Sunumunda 1995 yılında Amerika'nın Oklahama eyaletinde Timothy McVeigh tarafından gerçekleştirilen ve 168 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıdan da bahseden  Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kötücül duygular sergilemek için psikolojik olarak hasta olmak şart değil. Batı medeniyetleri şu an Kaliforniya Sendromu yaşıyor. Bu sendromu işaret eden hedonizm, narsisizm, yabancılaşma ve yalnızlık, mutsuzluk gibi belirtiler var. Sendromu yaşayan insanlarda empati yoksunluğu, kimseyi beğenmeme, güç elindeyse kendilerini en büyük görme gibi etkilerden bahsedebiliriz." dedi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)