Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Çocukla Aile Arasında İş Birliği Şart”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bitlis İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği etkinlik kapsamında Bitlisli eğitimcilerle buluştu. “Eğitimde Yeni Doğrular ve 21. Yy Becerileri” konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tarhan; “Çocuklara her şeyi hazır şekilde vermeyin. Çocukla aile arasında pozitif bir iletişim olmalı. Cepheleşme ve zıtlaşma olursa rekabet ortamı oluşuyor. Birlikte yürümek gerekiyor, anlayış göstermek ve iş birliği yapmak anahtar kelimelerdir. İkna ve inandırma yöntemini uygulamak gerekiyor.” dedi.
“İlm-i Kelâm lise seviyesine indirilmeli”
Ahlaki akıl yürütmenin maneviyatına ve fen-din bilimleri arasındaki bağlantısallığına değinen Tarhan; “Yaşanan her olayın maddi yönü vardır, bir de psikolojik yönü vardır. Psikolojik yönde akıl yürütme ile bulunuyor. Ahlaki akıl yürütme ile bulunan manevi yönler de mevcut. Ben fen bilimleri ile eğitim alan biriydim. Fakat din bilimleri ile fen bilimlerinin birleşmesini okuduklarımdan sonra anladım ve tüm birikimim ile Üniversite oluşumuna karar verdim. Üniversitede bir noktaya geldikten sonra fen ve din bilimleri bütüncül araştırma merkezleri açmak istedik. Fakat izin verilmedi fen ayrı, din bilimleri ayrı olmalıdır, cevabı aldık. Şu anda liselerde fen ve din bilimlerinde bir kargaşa yaşanıyor. Ayırt edilmesi ve anlatılması çok zor hale geldi. Öğrencilere bu şekilde İlmi Kelam öğretilmesi mümkün değil. Değerleri görmeleri gerekiyor. İlm-i Kelâm lise seviyesine indirilmelidir.” ifadelerini kullandı.
“Bir ilimden anlam çıkarabilmek önemli”
Yaşanan olaylardan, ilim ve bilimden anlam çıkarabilmenin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan; “Fen ve din bilimlerinin birleşmesi ve bütünleşmesi taraftarıyım. Herhangi bir kitabı okurken özellikle sorunu çözme amacıyla yaklaşım olursa sorun kendini açar. Pozitif yaklaşılırsa sorunlar pozitif şekilde kendini açar. Aynı şekilde negatifte de böyledir. Kuran-ı Kerim’i okurken de anlam çıkarabilmek, tefsir ve yorumlama şeklinde dikkat edilirse çözüme hızlı kavuşulur. Kutsal metinleri okurken bu kâinatın yaratıcısı bana ne anlatmak istiyor? Gözüyle bakalım. Tüm ilimlerden bir şeyler bulabiliriz. Anlayabilmek üzerinde durmak gerekiyor. Bir ilimden anlam çıkarabilmek önemlidir.” şeklinde konuştu.
“Dünya bir bedel ödüyor”
Dünyanın manevi kırılma noktalarına değinen Tarhan, yaşananlara ve dikkat edilmesi gereken hususlara değindi. Tarhan; “3. Dünya Savaşı’nın mermisi internetten atılacak deniyor. Küresel sermaye gücü ele aldı, Covid-19 bizim için bir sınav. Yaşanılan süreçte Allah yakınlaştırıyorsa mükâfat, uzaklaştırıyorsa cezadır. Bu pencereden bakalım ve durumu aşalım. Yalnızlık, mutsuzluk ve narsist insanlar çoğaldı. Gençlerde de ne yazık ki var. Depresyon arttı, gelecek kaygısı oldukça yüksek. Yaşanılan krizin ve durumların bize bir mesajı var. İnsanlar raydan çıktı biz dizginlenmesi gerekiyordu. Küresel değişiklikler, sıcaklıklar bir sürü mesele içinde dünya ile oynadık. Doğanın aklı olsaydı izin vermezdi daha erken hareket ederdi, görünmeyen gerçeklik bize bu uyarıyı veriyor. Dünya bir bedel ödüyor.” ifadelerini kullandı.
“Çocukla aile arasında iş birliği şart”
Aileler ve çocuklar arasında yaşanan olumsuz olaylara değinen ve yeni metotların uygulanması gerektiğini söyleyen Tarhan; “Çocuklara her şeyi hazır şekilde vermeyin. Çocukla aile arasında pozitif bir iletişim olmalı. Cepheleşme ve zıtlaşma olursa rekabet ortamı oluşuyor. Birlikte yürümek gerekiyor, anlayış göstermek ve iş birliği yapmak anahtar kelimelerdir. İkna ve inandırma yöntemini uygulamak gerekiyor. Bunlar uygulanmadığı için evden kaçan kızlar ve başka yerde okumak isteyen gençler oluyor. Toplumda yaşamakta zorlanıyorlar. Kusurlarını gençlerin yüzüne vurmamak gerekiyor. Korku ve baskı çözüm değil maalesef. Ailelerde dikkat etmesi gerekiyor. Çocukla- aile arasında iş birliği şarttır.” ifadelerini kaydetti.
“Eğitim sistemi ulusçuluğu reddediyor”
Çocukların resmi ideolojilerine göre yetiştirildiğini, kürt ırkçılığının ortaya çıktığını belirten Tarhan; “Geçmişte yaptığımız hataları yapmamalıyız. Lise ve üniversiteye gelen gençler afallıyor. Kültürünü koruma davasına giriyorlar. Sömürgecilik içine girmemiş kürt kökenli insanlar. Sonra da teröristin oyuncağı haline geliyorlar. Milliyetçilik duygusu ön plana alınarak ırkçı yetişen gençler geliyor. Eğitim sisteminde ırkçılık hâkim oldu. Milliyetçilik ayrıdır ama biz bir bütünüz. Osmanlı coğrafi ırkçılık yapmış, ırki milliyetçilik yapmamıştır. O bölgede kimlik krizi çözülmelidir. Bediüazaman kitapları okundukça çözülecektir. Eğitim sistemi ulusçuluğu reddediyor.” dedi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)