Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bazen dibe vuruş insana ders verir!”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Ensar Vakfı’nın düzenlediği Muhazara Sohbetlerinin 4.’süne konuk oldu. Salgın sonrası küresel iyi oluştan konusuna değinen Tarhan; “Salgın geçtikten sonra güven ortamı oluşursa, herkes hızla normalleşirse, ekonomik kayıplar insanların temel ihtiyacını karşılayacak kadar normalleşirse, tüm bunların sonucunda dibe vurduktan sonra hızlı bir çıkışta olur. Bazen bu dibe vuruş insana ders verir.” dedi.
“Hakikati arayan kişilerden büyük çıkış olacak”
Covid sonrası küresel olarak büyük değişimler olduğunu dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “İnsanlar artık insani değerlerini terk etmiş, biz çok bencil olmuşuz. Dünyada kapitalist ahlakın kötü sonuçlarını görmeye başladık ve burada hakikati arayan kişilerden büyük çıkışlar olacak. İslam dünyası şu anda ‘dur, düşün, yeniden başla’ şeklinde ilerliyor. Öte yandan şu anda küresel olarak dünya nüfusunu azaltmak için çeşitli politikalar üretiyorlar, İstanbul Sözleşmesinden tutun da birçok şeyin arka planında aile bağını azaltıp, nüfus kontrolünü sağlamak var. Böyle bir dönemde aile bağlarını güçlendirmek çok önemli.” şeklinde konuştu.
“Dibe vuruş insana ders verir”
Salgın sonrası olacaklara değinen Tarhan; “Salgın geçtikten sonra güven ortamı oluşursa, herkes hızla normalleşirse, ekonomik kayıplar insanların temel ihtiyacını karşılayacak kadar normalleşirse, tüm bunların sonucunda dibe vurduktan sonra hızlı bir çıkışta olur. Bazen bu dibe vuruş insana ders verir. Olumlu yönden baktığınızda iyi şeyler bekleniyor ama salgın sonrasında yüzde 40 oranında yalnızlaşma da görülecek. Şu anda bile dünyada antideprasan kullanımı yüzde 25 oranında artmıştır.” dedi.
“İnsanların, olaylara olumlu bakması gerektiğini aşılayacak programlar lazım”
Ümitsizlik ve karamsarlığa düşmemek gerektiğini vurgulayan Tarhan; “İki kurbağa büyük süt kazanına düşüyor, birisi diyor ki ‘Koca kazan kurtulamam’ ve hiç çabalamadan ölüyor. Bir diğeri ise ‘Allah’tan ümit kesilmez’ diyerek çırpınmaya başlıyor ve tüm çabasının sonunda çırpınmaktan bir yağ tabakası oluşuyor ve kurbağa zıplayarak kurtuluyor. Bu örnekte olduğu gibi insan da ümitsizliğe düştüğünde önüne bir kolaylık, bir yol elbet çıkacaktır. Bazı hastalar var ölecek dersin kendi kendine ama hasta birden ayağa kalkar. Hiç beklenmedik bir şekilde yanındaki refakatçi ölür. İşte bunun sebebi hasta kişinin pozitif olması, iyimser olması ve ümitsizliğe kapılmaması. Onun için Covid’e de pozitif baktığımız zaman o bize kapılarını açacaktır ve pozitif düşüncelerimizle onu yeneceğiz. Tüm bunların yanı sıra Toplum Bilimleri Kurulu daha aktif olmalı, insanların olaylara olumlu şekilde bakması gerektiğini aşılayacak programlar lazım. Biz insanlara psikolojik destek sağlamadık ama bakın Çin bile ‘Biz Covid’i iş birliği ile çözdük’ diyor ve işler bu pozitif yaklaşımla çözülüyor.” ifadelerinde bulundu.
“Huzur ararken İslamiyet’i bulan pek çok kişi var”
Batı’nın şu an huzur arayışı içerisinde olduğunu dile getiren Tarhan; “İngiltere 2018 yılında yalnızlıktan sorumlu Yalnızlık Bakanlığı'nın kurulacağını açıkladı. Pandemi yalnız insanları daha da yalnızlaştırdı. Böyle bir durumda zayıf bir halkadan dağılma bekleniyor. İngiltere'de 2018 yılında, Manchester Üniversitesi ile BBC'nin ortak yaptığı ve 55 binin üzerinde kişinin katıldığı bir Yalnızlık Çalışması var. Burada 16-24 yaş arasında yalnızlık oranı yüzde 40 olarak tespit edilmiş. İleri yaşlardaki kişilerin yüzde 27'si yalnız. Krizi bu halde karşıladılar. Bu yalnızlaşma beraberinde huzur arayışını getiriyor ve bu şekilde İslamiyet’i bulan pek çok kişi var. Bizim aslında böyle durumlarda İslam’ın doğruluğunu anlatmamız gerekiyor.” dedi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)