Duyu Bütünleme ve Müzik Terapi Programının İkincisi Gerçekleştirildi

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölüm Başkanı ve Müzik Terapi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MÜTEM) Müdürü Prof. Dr. Sevda Asqarova öncülüğünde “Duyu Bütünleme ve Müzik Terapi 2” etkinliği düzenlendi. Yoğun katılımın sağlandığı etkinlikte müzik terapinin ergoterapideki yeri anlatıldı.


Moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi Ergoterapi Kulüp Başkanı Melike Şahan’ın üstlendiği programda duyu bütünleme ve müzik terapi konuları uzman isimler; Müz. Hakan Sezgin, Erg. Merve Arı, Müz. Kadir Akpınar, Erg Kadriye Yağmurcu tarafından ele alındı.

“Müzik duygularımızın en açık dilidir”

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Üsküdar Üniversitesi Ergoterapi ve Duyu Bütünleme Kulüp Başkanı Melike Şahan; “Kulübümüzün amacı duyu bütünleme ve ergoterapi ilişkisi üzerine yoğunlaşarak hem bizlere hem de bu alanla ilgili tüm kişilere yaptığımız çeşitli etkinlikler aracılığıyla bilgi aktarmaktır. Yıl içerisinde birbirinden farklı etkinlikler gerçekleştirdik ve hız kesmeden etkinliklerimizi gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Ergoterapi ve duyu bütünleme kulübü olarak MÜTEM ile çok sıkı bir şekilde çalışmalarımızı yürütmekteyiz ve beraber etkinlikler düzenlemekteyiz. Kısaca duyu bütünleme ve müzik ilişkisinden bahsetmek istiyorum. Müzik; estetik, yaratıcı ve yapıcı düşünme kapasitelerini arttırır. Görsel dünyayı algılayabilme, nesnelerin görüntülerini zihinde oluşturabilme ve bunların farklılıklarını kavrayabilme yetisi ve uzamsal zekanın temeli için müzikle uğraşmak oldukça faydalıdır. Müzik dersleri sinirleri eğiterek beyindeki algısal gelişmeyi sağlar. Müzik terapi; duygusal bağ kurma, davranış sorunlarını azaltma, sözel ve bedensel dilin kullanımını arttırma, motor becerilerini geliştirme ve pekiştirme, bozuk motor gelişimlerinin düzenlenmesine yardımcı olur. İnsanlar dinledikleri müziğin yardımıyla kendilerini keşfetmenin yollarını bulurlar.” şeklinde konuştu.

“Müzik terapinin kazanımları çok fazladır”

Pedagojik Müzik ve Dans Kazanımları konusuna değinen Müz. Hakan Sezgin; “Dansın parametreleri; zaman, enerji kalitesi ve mekandan oluşmaktadır. Müzik terapi insanların duygu ve düşüncelerini ritmik ya da aritmik yapılarda melodi ile ifade etme şeklinde olabilir. Bu esnada sosyal gelişim, duygusal gelişim, motor becerileri gelişimi, bilişsel gelişim, dil gelişimi, motor becerileri, koordinasyon açısından kazanım sağlanmış olunur. Kısacası terapi o anda ve orada olmakla başlar. Terapötik açıdan karşımızdaki kişiyle duygusal bağ kurduktan sonra çalışmalıyız. Kurulan güçlü ilişkiden sonra, var olan hatalar düzeltilmiş olunur.” dedi.

“Anksiyeteye yol açan birçok durumda müzik terapi tamamlayıcı bir tedavidir”

Müzik terapinin anksiyete üzerindeki etkisinden bahseden Erg. Merve Arı; “Müzik Terapinin altında yatan temel kuram müziğin dikkat dağıtıcı bir etkisinin olmasıdır. Ağrı ve anksiyete gibi olumsuz uyaranlardan hoş ve ümit verici şeylere yönlendirebilmektedir. Anksiyeteye hem zihinsel hem fiziksel belirtiler eşlik etmektedir. Son yapılan çalışmalarda, müzik terapi uygulanan hastaların ağrı şiddetinin azaldığı, anksiyete puanlarının uygulanmayan hastalarda daha düşük olduğu belirlenmiştir.” diye konuştu.

“Müzik, demanslı hastaların geçmiş anılarıyla ilişki kurmasını sağlar”

Nörorehabilitasyonda müzikle terapi konusundan bahseden Müz. Kadir Akpınar; “Dejeneratif beyin hasarları Alzheimer, Hungtington, Freidreich Ataksisi olarak ayrılır. Müzik terapi, demans hastalarının ve onlara bakım verenlerin yaşam kalitesini yükseltmeye yöneliktir. Günde 30 dakika ritim çalışmasından demans hastalarının hafızaları olumlu şekilde etkilenir. Bakım verenin de seansta bulunması faydalıdır. Çünkü bakım vereni ile kurulan ilişki pozitif yönde etkilidir. Her ikisinin de yaşam kalitesini arttırarak hastanın ajite oranını önemli bir şekilde azaltır.” ifadelerini kullandı.

“Dans terapide doğaçlama hareket, beden ve zihnin katmanları yeniden işlenir”

Ergoterapide müzik ve yaratıcı hareket egzersizlerinin öneminden bahseden Erg. Kadriye Yağmurcu; “Müzik terapisi, bir müzik terapistinin bir danışan veya grupla, onların fiziksel, duygusal, zihinsel, sosyal ve kognitif ihtiyaçlarına karşılık verebilmek adına iletişim, diyolog, öğrenim, mobilizasyon, ifade, organizasyon ve bunlarla ilişkili diğer terapötik amaçları geliştirmek ve kolaylaştırmaktır. Kas hafızası ise çocuklarda kaba bir motor beceriyi öğrenme şekli ile doğrudan bağlantılıdır. Bu hafızamızı pekiştirmeyi ve yeniden üretebilmeyi etkilemektedir.” dedi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)