Telepsikiyatri terapilerde zaman ve mesafe sorununu çözüyor
Telepsikiyatri, depresyon ve kaygı bozuklukları gibi birçok psikiyatrik hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Danışan ve terapistin önceden yüz yüze görüşmüş olmasının telepsikiyatride en önemli kriter olarak kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, uygulama sayesinde danışanın farklı sağlık sorunları ya da terapiste uzak mesafede olması nedeniyle terapiye gelememesi durumunda online olarak yüz yüze görüşmenin mümkün hale geldiğini ifade ediyor. Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Türkiye’de telepsikiyatri uygulamasını ilk kez 2008 yılında hayata geçirdik. Uygulama ile 2022 yılı sonuna dek 8 bin 900 danışana 37 bin 254 seansta kesintisiz terapi desteği sağladık. Pandemi sürecinde ise telepsikiyatri tam anlamıyla amacına ulaştı. 4 bin 550 danışana 20 bin 800 seans uygulandı” dedi.
8 bin 900 danışan telepsikiyatri uygulamasından faydalandı…
Türkiye’de ilk defa Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi tarafından 2008’de hayata geçirilen Telepsikiyatri uygulaması, online olarak bilgisayar ekranında danışan ve terapistin yüz yüze görüşme yapmasına olanak sağlıyor.
İlk görüşmenin yüz yüze yapılması gerekiyor
Telepsikiyatri uygulamasının danışan ve terapistin tercihi doğrultusunda yazılı veya görüntülü olarak gerçekleştirildiğini ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kişi ile mutlaka önceden yüz yüze görüşülmüş ve terapisinin bir müddet karşılıklı olarak devam etmiş olması telepsikiyatride en önemli kriterdir. İlk yıllarda telefon üzerinden gerçekleştirilen terapiler, teknolojinin ilerlemesi ile çevrim içi gerçekleştirilmeye başladı. Danışanın sağlık sorunu veya yurtdışında bulunması gibi nedenlerden dolayı fiziki olarak terapiye gelememesi durumunda daha önceden devam eden terapinin aksaması için terapist ile bu şekilde bir araya gelmesi mümkün hale geliyor.” dedi.
Birçok psikiyatrik hastalığın tedavisinde fayda sağlıyor
Telepsikiyatrinin psikiyatrik birçok hastalığın tedavisinde fayda sağladığının altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Depresyon ve kaygı bozuklukları başta olmak üzere birçok psikiyatrik hastalık telepsikiyatrinin kapsamında yer alıyor. Psikoterapi dendiğinde konuşma tedavisi, sohbet anlaşılıyor ama bu yöntemin eskidiğini söyleyebiliriz. Artık yapılandırılmış psikoterapiler uygulanıyor. Kişinin ihtiyacı ve hedefler doğrultusunda bir tedavi terapi tekniği seçiliyor. Beyin kimyasında düzelme sağlandığında terapi daha çok işe yarıyor. Zaman içerisinde ihtiyaçlara göre uygulama çeşitlenecek ve yaygınlaşacaktır. Uygulama Amerika'da yaygın olarak kullanılıyor. Bu tekniği Türkiye'de ilk biz uygulamaya başladık. 2008’de hayata geçirdiğimiz telepsikiyatri uygulamasında 8 bin 900 danışan toplamda 37 bin 254 seans ile online terapi hizmetlerimizden faydalandı.” ifadelerini kullandı.
Pandemide tedaviler kesintisiz devam etti
Pandemi döneminde danışan terapilerinin aksamaması için telepsikiyatri uygulamasının devam ettiğini belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Telepsikiyatri uygulaması pandemide tam anlamıyla karşılığını buldu. Yoğun Covid – 19 salgını sürecinde terapistleri ile fiziki olarak bir araya gelmesi mümkün olmayan 4 bin 550 danışan 20 bin 800 seans telepsikiyatriden faydalandı.” ifadelerini kullandı.
Telepsikiyatri tanıma sürecinden sonra uygulanmalı
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, psikiyatrik hastalıkların tedavisinde önce ideal olarak nörolojik muayene yapıldığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Vücut sinir sisteminin nasıl çalıştığını tespit etmek için danışanlara check-up uygulanıyor. Ayrıca hastaya fiziki muayene yapılmalı. Kişide tansiyon ve kalp gibi sorunlar yoksa telepsikiyatri danışmanlık hizmetinden faydalanabiliyor. Yüz yüze fiziki terapilerde danışanın göz teması ve kullandığı mimiklere çok önem veriliyor. Bu yüzden ilk terapi seansında telepsikiyatri uygulamasının kullanılmasını biz uzmanlar olarak doğru bulmuyoruz. Terapist ile danışan birbirine alıştıktan ve anladıktan sonra telepsikiyatrinin kullanımına başlanabilir. İlk tanıma sürecinin ardından ekranda da olsa terapist danışanını daha önce tanımaya başladığı için konuşma şekli ve mimiklerindeki farklılıkları rahatlıkla algılayabilir. Telepsikiyatri ile klasik psikoterapi hizmetleri arasında bir fark olmadığını söylemek mümkün. Duygusal paylaşımlar, jestler ve mimikler terapist tarafından algılanabiliyor. Terapi dinamikleri açısından telepsikiyatri bir sakınca oluşturmuyor.”
Telepsikiyatri mesafe sorununu çözdü
Telepsikiyatri uygulamasının birçok avantaj sağladığını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kişi uzakta olmasından dolayı gelemiyordu ve tedavisini bırakıyordu. Dolayısıyla uzaktaki kişilerin ulaşılabilirliğini artırdı. Danışan başladığı terapiyi bu yöntem sayesinde bırakmıyor. Aynı zamanda şehir dışında olan danışanların terapist değiştirmesinin de önüne geçilmiş oldu. Danışan ve terapistin mesafe olarak birbirlerine uzaklığı sorunu ortadan kalktı. Terapi canlı olarak yapıldığı için zaman ve enerji kaybı da olmuyor. Etkin bir şekilde kullandığımız bu uygulama tedavileri kolaylaştırdı ve sürdürülebilirliği artırdı.” dedi.
3 yıl güvenlik alt yapısı planlandı
Bilginin mahremiyeti ve güvenliğini çok önemsediklerini vurgulayan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu uygulama için bilgi güvenliği standartları oluşturduk. Bilgilerin başkasının eline geçmemesi için sistemde güvenliği üst seviyede tutuyoruz. Sadece 3 yıl güvenlik alt yapısı planlandı. Bankalardaki sistem gibi kriptolojik güvenlik şifreleri oluşturuldu. Dışarıdan herhangi bir kişinin danışan dosyalarına ulaşması mümkün değil. Terapist ile danışan randevulaşarak sistemden görüşme yapabiliyor. Kişi isterse görüşmesi kayıt altına alınıyor, istemezse alınmıyor.” diye konuştu.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)