Depremler ve Güvenli Yaşam Bilinci ele alındı
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Acil Durum ve Afet Yönetimi Programı tarafından “Depremler ve Güvenli Yaşam Bilinci” semineri gerçekleştirildi. Zoom üzerinden gerçekleştirilen seminerin moderatörlüğünü Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Acil Durum ve Afet Yönetimi Programı Başkanı Öğr. Gör. Tuğçe Yılmaz Karan üstlenirken, seminerin konuğu Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Acil Durum ve Afet Yönetimi Programı Öğr. Gör. Ayşe Aydemir Yıldırım oldu.
“Depremler engellenemez, afete dönüşmesi engellenebilir”
Depremle ilgili bilgi veren Öğr. Gör. Aydemir; “Dünya yapboz parçalarından oluşuyor ve bu yapboz parçalara levha adını veriyoruz. Bu levhalar sürekli hareket halindedir. Bu hareketlenmelerin sonucunda da faylar meydana geliyor. Bu faylarda enerji birikiyor. Dalgalar halinde yeryüzünü sarsarak depremler oluşuyor. Depremler oluşması engellenmeyen doğa olaylarıdır. Engel olamadığımız doğal olaylardır. Ne zaman, nerede, hangi büyüklükte depremin yaşanacağı tahmin edilemiyor. Depremleri engelleyemiyoruz fakat en azından afete dönüşmesi engellenebilir. Bu bir hazırlık süreciyle yapılabilir. Bilinçlendirme, eğitimler, tatbikatlar, afet çantası hazırlama ve binaları sağlam hale getirerek bu durumu daha bilinçli bir şekilde yönetebiliriz.” dedi
“Deprem şiddeti ve deprem büyüklüğü birbirinden farklı kavramlardır”
Depremin şiddeti ve depremin büyüklüğünün farklı kavramlar olduğuna değinen Öğr. Gör. Aydemir; “Depremin şiddeti ve depremin büyüklüğü birbirinden farklı kavramlardır. Depremin büyüklüğü tamamen sismografla yani depremi ölçen alette bulduğunuz değerdir. Tamamen bir matematiksel hesaplama, bir formül sonucunda elde edilen değer depremin büyüklüğü olarak ifade edilmektedir. Depremin şiddeti ise, deprem binaları ne ölçüde etkiler. Kaç bina yıkıldı, ağır ve orta hasarlı bina sayısı, insanlar ne ölçüde etkilendi. Etki kavramında bahsediyorsa depremin şiddeti olarak ifade edilir. Büyüklük kavramı her yerde olan, nesnel olan bir gösterge iken depremin şiddeti kişilere göre kişilerin bulunduğu konuma göre değişiklik gösteren bir kavramdır.” şeklinde konuştu.
“Sürekli tatbikatlar yaparak refleks haline getirilmeli”
Deprem öncesi, deprem esnası, deprem sonrası olarak yapmamız gerekenlere değinen Aydemir; “Deprem öncesi ilk olarak acil durum numaralarını öğrenmek ve etrafımızdaki kişilere öğretmektir. Afet öncesi alınması gereken en önemli tedbirlerden biri de afet çantası hazırlamaktır. Hijyen malzemeleri, fener, yedek piller ve radyo, su ve yiyecekler, konserve gibi uzun ömürlü yiyecekler, kullanılan uzun süreli ilaçlar, mevsime uygun kıyafetler, bir miktar nakit para gibi malzemeler afet çantasına koyulmalıdır. Afet çantasının kolay ulaşılabilir olması önemlidir. Afet öncesi toplanma alanları yerlerini E-Devlet üzerinden bu alanlara ulaşılabilir. Bu konuda Tatbikatlara önem verilmelidir. Binanın sağlam olması bizi kurtaracak en önemli noktadır. Deprem esnasında sakin olmamız gerekiyor. Sürekli tatbikatlar yaparak refleks haline getirerek aslında sakin kalmayı öğrenmiş olacağız. Deprem sonrası panik olmadan yanınızdaki kişileri, yaralanmalar var mı diye kontrol edip hareket etmeye çalışacağız. Telefonların gereksiz yere meşgul edilmemesi gerektiğini.” söyledi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)