Prof. Dr. Yıldız Deveci Bozkuş’un katılımıyla Türkiye-Ermenistan İlişkileri konuşuldu

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü ve Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliği ile “Geçmişten Günümüze Türkiye-Ermenistan İlişkileri: Fırsatlar ve Engeller” başlıklı etkinlik düzenlendi. Prof. Dr. Yıldız Deveci Bozkuş’un konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğin moderatörlüğünü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bölüm Başkanı Prof. Dr. Havva Kök Arslan üstlendi.

“Türk-Ermeni İlişkilerini 1915 Olayları ile sınırlamamak gerekir”

Tüm yaşanan acılara ve trajedilere rağmen Türk-Ermeni ilişkilerinin 1915’te başlamadığını ve 1915’le de bitirilmemesi gerektiğini ifade eden Bozkuş, ilişkilerin 1915’in gölgesinden kurtarılması gerektiğini söyledi. Aksi halde bir yüzyıl daha bu kin ve nefretle gelecek kuşaklar zehirlenmeye devam edecektir diyen Bozkuş, Osmanlı Devleti’nde hoşgörü iklimi olduğunu ve bu iklimin bugün de devam ettirilmesi gerektiğini kaydetti.

“Türkiye Ermenistan’a barış elini birçok kez uzattı”

Bozkuş, 2001 TARC Türk Ermeni Uzlaştırma Komisyonu, 2004 VAT Viyana Türk-Ermeni Platformu, 2005 yılında TBMM tarafından oluşturulan Ortak Tarihçiler Komisyonu (OTK), 2008 yılındaki futbol diplomasisi, 2009’daki Zürih Protokolleri, 2010 Dünya Kupası Türkiye-Ermenistan Maçı, 2012 yılındaki Peynir Diplomasisi ve 2021’deki Türkiye Altılı Platform Önerisini Türkiye’nin Ermenistan’a uzattığı zeytin dallarından bir kısmı olarak sıraladı. Diğer yandan Bozkuş, henüz 1915 Olaylarının gündeme gelmediğini belirtti.

“Müzakereler pozitif iklimde devam ederse Ermenistan ile diplomatik ilişkiler kurulabilir”

Bozkuş, eğer Türkiye-Ermenistan ile Azerbaycan-Ermenistan arasında kalıcı barış sağlanırsa sınırların açılabileceğini ve tekrardan Ermenistan ile diplomatik ilişkilerin kurulabileceğini vurguladı. Bozkuş, hâlihazırda normalleşme görüşmelerinin ABD, AB ülkeleri ve Rusya dâhil olmak üzere tüm taraflardan tam destek aldığını belirtti.

“Normalleşme önündeki engeller: Diaspora ve lobicilik faaliyetleri”

Bozkuş, diasporanın Ermeni terör örgütlerinin ortaya çıkması ve diğer terör yapılarıyla ortak hareket edilmesinde etkin olduğunu, bulunduğu ülkenin hem iç hem dış politikasına yönelik baskı uygulama gücüne sahip olduğunu ve bu şekilde Türkiye politikalarına da etki ettiğini ifade etti. Ayrıca Bozkuş, diaspora faaliyetlerinin yurtdışındaki Ermeni toplumu üzerinde olumsuz etkisinin yanı sıra Ermenistan’ın dış politikasını da olumsuz etkilediğine değindi. Bozkuş, diaspora faaliyetlerinin Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinin önünde en büyük engel olduğunu ifade ederken Ermeni nesillerin Türkiye’ye karşı kin ve nefret duygularını arttırdıklarını da sözlerine ekledi.

“Normalleşme herkesin yararına olur”

Bozkuş’a göre bölgesel ve küresel güçlerin bu coğrafyadaki tarihi emellerine bakıldığında bölgesel barış, huzur ve istikrar için normalleşme yegâne çözüm olabilir. Normalleşme ile bölgenin ekonomik, siyasi ve kültürel çehresinde ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşanabilir. Dahası Bozkuş, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinin AB’ye üyelik sürecine de olumlu etkilerinin olacağını ifade etti.

Etkinlik, soru-cevap kısmının ardından sona erdi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)