Anıl Can Gürgen: "Her olay yerinde delil vardır, önemli olan onları bulabilmektir"

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, İlk ve Acil Yardım Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Ayşe Bağlı öncülüğünde “Adli Delil ve Olgu Yönetimi” konulu etkinlik düzenlendi. Üniversite Kültürü kapsamında düzenlenen etkinlikte Acil Tıp Teknikeri Anıl Can Gürgen konuşmacı olarak yer aldı. Cinayetin tespiti konusuna dikkat çeken Gürgen her cinayetin, arkasında mutlaka bir iz bıraktığını vurguladı. Gürgen; “Katil çıplak gözle göremeyeceğimiz bir kanıtı mutlaka olay yerinde bırakıyor ve öldürdüğü kişinin elinde swap izi olay inceleme tarafından bulunuyor.” dedi.

İlk ve Acil Yardım Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Ayşe Bağlı öğrencilerin “Adli Delil ve Olgu Yönetimi” konusunu daha iyi kavraması adına düzenlenen etkinlikte senaryo uygulamalarına özellikle yer verildiğini ifade etti.


 “Her olay yerinde delil vardır, önemli olan onları bulabilmektir

Acil Tıp Teknikeri Gürgen, katilin olay yerinden ayrılsa dahi olay yerinde mutlaka iz bıraktığını ve bu izleri mikroskopla inceleyebildiklerini ifade etti. Gürgen; “Olay yeri 3 unsurdan oluşuyor. Birinci unsur olayı gerçekleştiren fail, İkincisi olaydan etkilenen mağdur ve son olarak olay yerinde bulunan kişi. Kanıt, bir olaydaki çelişkiyi çözmemizi sağlayan hadisedir. Vücuttan kaynak olarak insan parmakları, saç teli ve tırnak makasına kadar her türlü biyolojik materyal olay yerinde bırakılan delil olarak kabul edilir. 112 ekipleri olarak son dönemde ateşli silah yaralanmalarına oldukça fazla rastlıyoruz. Bunu çözümlemek önemli. Katil çıplak gözle göremeyeceğimiz bir kanıtı mutlaka olay yerinde bırakıyor ve öldürdüğü kişinin elinde swap izi olay inceleme tarafından bulunuyor. Olay yerinde boş ilaç kutusu varsa bu kişinin ilaç alarak intihar ettiğini düşünebiliriz veya kasıtlı olarak ilaç içirilerek öldürüldüğünü düşünebiliriz. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar da delil kabul edilmektedir. Tek başına yeterli olmayabilir ama kanıttır. Deliller hep vardır, önemli olan onları bulabilmektir.” şeklinde konuştu.

Kusursuz cinayet yoktur, kusursuza yakın cinayet vardır

Bir cinayet işlendiği zaman DNA’nın tek başına yeterli olmadığına dikkat çeken Gürgen; “Cinayet bir kimsenin başka bir kimseyi bilerek öldürmesiyle ilgilidir. Fakat tanımdan ziyade bizim olay yerinde karşılaştığımız elde tutulur, gözle görülür olan maddi deliller olayı aydınlatmak için gerekli olan en önemli kanıtlardır. Örneğin olay yerindeki kan izi temizlendi. Olayın üzerinden 5-10 gün geçti. Çıplak gözle göremiyoruz ama olay yeri inceleme ekiplerinde Luminol çözeltisi var. Burada bir kan izi var diyelim Luminol çözeltisinin üzerine damlattığımız an mavimsi bir parıltı ortaya çıkar. Orada bir kanama olduğunu ifade eder. O yüzden kusursuz cinayet yoktur ama kusursuza yakın cinayet vardır diyebiliriz. Bir cinayet işlendiği zaman DNA tek başına yeterli değildir.” dedi.

“Bir olayda çelişki varsa o olaya şüphelidir”

Şüpheli ölümler hakkında açıklamalarda bulunan Gürgen; “Bir olayda çelişki varsa o olaya şüpheli ölüm diyoruz. O ölüm normal değildir ve otopsi gerektirir. Eğer bir kişinin ölümünde olay yerinde tanık yoksa tek başına ölüm gerçekleşmişse, ıssız, yalnız başına kalınan yerlerde, yerleşim yerleri dışında veya otellerde olay olmuşsa bu tarz ölümler şüpheli ölümlerdir ve otopsi yapılması gerekir. Olaylarda birbirleriyle çelişen tutarsız ifadeler varsa şüpheli ölüm ihtimalini düşünürüz. Kafamızda bir soru işareti oluşturur. Genelde bu tarz vakalara ex şeklinde karşılaşıyoruz. Araştırdığımızda %80’i ex şeklinde oluyor.” ifadelerini kullandı.

Üç oturum şeklinde gerçekleşen etkinlikte, öğrenciler merak ettikleri soruları Gürgen’e yöneltti.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)