Hamilelik dönemindeki ruh sağlığı sorunları, çocuğa da geçiyor!
Üsküdar Üniversitesi Anne ve Bebek Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 3. Anne Bebek Ruh Sağlığı Sempozyumunda anne ve bebek ruh sağlığı ilişkisi değerlendirildi. Anne ve bebek ruh sağlığı alanında çalışmalar yürüten Psikiyatrist Dr. Alain Gregoire, dünyada yaklaşık 13 milyon kadının perinatal depresyondan muzdarip olduğunu belirterek anne ruh sağlığının kötü olmasının çocuğun ruh sağlığını olumsuz etkilediğini vurguladı. Hamilelik dönemi ruh sağlığı sorunlarının çocuklara geçebildiğini belirten Gregoire, çocukların ruh sağlığı için ebeveyn ruh sağlığına yatırımın önemine dikkat çekti. Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, erken dönemde yaşanan bağlanma sorunlarının gelecekte çocukta önemli sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunarak “Yeni doğanla bağ kurma güçlüğü sonucunda bebeğin fiziksel ve nöropsikiyatrik gelişim sorunları olabilir.” dedi.
Çocukların ruh sağlığı için ebeveyn ruh sağlığına yatırım yapılmalı…
Üsküdar Üniversitesi Anne ve Bebek Uygyulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 3. Anne Bebek Ruh Sağlığı Sempozyumu’nda konunun uzmanları anne ve bebek ruh sağlığını tüm yönleriyle ele aldı. “Birlikte Daha Güçlüyüz” temasıyla çevrimiçi gerçekleşen sempozyumun moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi İdil Arasan Doğan yaptı.
Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, açılış konuşması yaptı
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan sempozyum başkanı, Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, anne ve bebek ruh sağlığının önemine işaret ederek anne, baba ve bebek ruh sağlığının aslında toplum ruh sağlığının temelini oluşturduğunu söyledi. Doğum sürecinin çoğu zaman göz ardı edildiğini kaydeden Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, kadının bu dönemde desteklenmesi gerektiğini belirterek babanın bu dönemdeki desteğinin önemine işaret etti.
Üsküdar Üniversitesi tarafından 2019 yılında Fahri Doktara unvanı takdim edilen, İngiltere Southampton Üniversitesi Senior Perinatal Psikiyatrist ve Onursal Kıdemli Öğretim Üyesi Dr. Alain Gregoire “Anne Ruh Sağlığına Farkındalık” başlıklı açılış konuşmasında anne ve bebek ruh sağlığı ilişkisine değindi.
Alain Gregoire: “Dünyada 13 milyon kadın perinatal depresyondan muzdarip”
Dr. Alain Gregoire, dünyada 196 ülkede her yıl ortalama 131 milyon doğum olduğunu belirterek “Yaklaşık olarak yıl içerisinde her bir 131 bin, ruh sağlığı alanında en ciddi hastalıklar arasında yer alan postpartum psikozdan muzdaripler. Dünyada yaklaşık 13 milyon kadın, perinatal depresyondan muzdarip. Depresyondan muzdarip olan bu kadınların maalesef bu hastalıkları göz ardı ediliyor, teşhis edilemeyebiliyor. Bu kadınlar düşük ve orta gelirli ülkelerde karşımıza çıkıyor.” dedi. Hamilelik döneminde ortaya çıkan perinatal depresyonun en sık karşılaşılan sorunlardan biri olduğunu kaydeden Dr. Alain Gregoire, kadınların gerektiği kadar ruh sağlığı desteği alamadığına dikkat çekti. Dr. Alain Gregoire, yapılan araştırmaların kadınların 3’te birinin prenetal dönemde muhakkak psikolojik bir problem yaşadığını gösterdiğini ifade etti.
Çocukluk döneminde kötü duygusal durumlara ve travmalara maruz kalınması sonucu post travmatik stres bozukluğu ortaya çıktığını ifade eden Dr. Alain Gregoire, “Çok yaygın görülen hastalık durumlarından bir tanesi. Özellikle perinatal ruh sağlığı bağlamında bizim için önem arz ediyor.”dedi.
Dr. Alain Gregoire: “Anne ruh sağlığının kötü olması çocukların ruh sağlığını olumsuz etkiliyor”
Dr. Alain Gregoire, ruh sağlığı sorunlarının anneler kadar babaları da etkilediğini söyledi. Dr. Alain Gregoire, hem hamilelik döneminde hem de doğum sonrasında annenin ruh sağlığının kötü olmasının çocukların ruh sağlığını da kötü etkilediğini kaydetti. Dr. Alain Gregoire, “Hamilelik dönemindeki ruh sağlığı sorunlarının çocuğa da geçtiğini görebiliyoruz. Annenin ruh sağlığının yeterli düzeyde olması çok önemli. Çocukların ruh sağlığı için ebeveyn ruh sağlığına yatırım yapılmalıdır. Bebek ve çocuk ruh sağlığı için ebeveynin ruh sağlığı önemli.”dedi. Dr. Alain Gregoire, doğum öncesi dönemde ruh sağlığına yatırım yapılmasının hem çocukların hem de ailenin ekonomik kalkınması için de ciddi bir pozitif etki yaratacağını kaydetti.
Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver: “Annenin ruh sağlığı bebeğin gelişimini etkiliyor”
İki oturumdan oluşan sempozyumun ilk oturumunda “Anneye/Bebeğe Tıbbi Destek” ele alındı.
Birinci oturumda Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları, NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Anne Ruh Sağlığı Neden Önemlidir?” başlıklı sunumunda dünyada ve Türkiye’de anne ruh sağlığı destek çalışmalarından örnekler verdi.
Perinatal dönemin gebelikten başlayarak doğumdan sonraki iki yıla kadar uzayabilen dönem olduğunu kaydeden Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, annenin ruh sağlığı sorununun kadının her açıdan çok önemli olduğunun altını çizdi. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Anne ruh sağlığı annenin kendisi için, kadın için, çocuklar için, toplum ve evlilik için çok önemli. Annenin ruh sağlığında bir sorun olduğu zaman yeni doğanla bağ kurmada güçlük yaşayabilir. Yeni doğanla bağ kurma güçlüğü sonucunda bebeğin fiziksel ve nöropsikiyatrik gelişim sorunları olabilir ve bunun sonunda annenin ruh sağlığı sorunu daha çok artacaktır.” diye konuştu. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, annenin ruh sağlığındaki sorunların da evlilik uyumunda bozulmaya, eşin verdiği desteğin kalitesinin bozulmasına ya da evlilikteki ilişkide hiyerarşinin değişmesine ve evlilik sorunlarının ortaya çıkmasına yol açabileceğini ifade etti.
Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver: “Erken dönemde yaşanan bağlanma sorunları gelecekte problemlere yol açabilir”
Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, bağlanma sisteminin bebeğin gelişimi üzerindeki etkilerine de değinerek “Bağlanma sistemi, çocukta var olan ve annedeki tamamlayıcı bakım verici sistemle etkileşim halindeki bir düzenleyici sistemdir. Bebek annesine yakınlaşarak, güvenlik, koruma ve emniyet bulmayı umar. Bu yakınlık arayışı anneyle göz teması kurarak veya beden teması yoluyla olabilir.”dedi. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, erken dönemde yaşanan bağlanma sorunlarının gelecekte çocukta önemli sorunlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Ünsalver, erken dönem bağlanma sorunlarının yansımalarının ise erken çocuklukta tepkisel bağlanma bozukluğu gelişimi, yetişkinlikte sınırda kişilik yapılanması, yetişkinde madde kullanım sorunları, anksiyete bozuklukları, depresif bozukluk gibi sorunlar olduğunu ifade etti.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Gebelik, Doğum ve Doğum Sonrası Tıbbi Destek” başlıklı sunumunda doğum öncesi, doğum sonrası ve doğum sırasında ortaya çıkabilecek sorunlar ve çözümlerine ilişkin bilgi verdi.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Ayça Demir Yıldırım, “Antenatal Dönemde Destek: Evlere Ziyaret” başlıklı sunumunda hamilelik döneminde anne adaylarına verilen desteğin önemini vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden Öğretim Görevlisi Fatma Tuncer ise gebelik ve emzirme döneminde beslenme konusunda sunum yaptı.“Bebeğe Ruhsal Destek” başlıklı ikinci oturumda ise Üsküdar Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi Kudret Eren Yavuz, “Bağlanma ve Yeterince İyi Ebeveynlik” başlıklı sunumuyla katıldı. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Demet Gülaldı ise dezavantajlı bebeklere sahip annelere desteğin önemine işaret etti.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)