Doç. Dr. Yılancıoğlu: “İnsanlığın en büyük tehditlerinden biri biyoterörizmdir.”

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen ‘Biyoterörizm’ başlıklı konferans çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Üniversite Kültürü dersi kapsamında düzenlenen etkinliğin konuğu Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu oldu. Biyoterörizmi tanımlayarak değerlendirmelerde bulunan Yılancıoğlu; “Biyoterörizm, büyük, orta veya küçük güç odakları tarafından politik ve finansal kazanç sağlamak amacıyla, biyolojik silahların bir diğer değişle bakteriyel, viral ve diğer hastalık yapıcı ajanların insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde hastalık oluşturması amacı ile açık veya gizli bir şekilde kullanılması demektir. Bu yüzden insanlığın en büyük tehditlerinden biri biyoterörizmdir.” şeklinde konuştu.


“Çıkar grupları emelleri uğruna dünya halkları üzerinde her türlü yıkıcı silahı uygulayabilirler”

Biyoterörizmde silahlanmadan bahseden Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, biyosilahlanmada, üretim sürecinin zannedildiğinden çok daha basit olduğunu dile getirdi. Yılancıoğlu; “İnsan, çevresindeki her şeyi silaha dönüştürebilecek ve bunu en üst verimde kullanabilecek bir varlıktır. Eski salgın dönemlerinde de insanlar ölüyordu. Pandemilere alışkınız, hastalıkları iyi tanıyoruz, bu yüzden biyosilahlanma basit ve kullanılabilirdir. Biyosilahlanma dediğimiz şey laboratuvarda izole edilen bakterilerden, virüslerden birkaç adımda kuvvetli silahlar ortaya çıkarabilmektir. Birçok devlet veya çıkar grubu bu konuda çok daha büyük çalışmalar yapıyor. Şu anda dünyada büyük çaplı bir biyoterör saldırısının olmaması şans gibi bir şey. Çünkü biyolojik silahlara ulaşmak zannedildiğinden çok daha kolay. Terörist gruplar bu silahlara kolaylıkla ulaşabilir ve kullanabilirler, çok dikkat etmek gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“İnsanlığın en büyük tehditlerinden biri biyoterörizmdir”

Biyoterörizm ve terörizm kavramlarını tanımlayarak farklarına dikkat çeken Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu; “Terörizm hepimizin aşina olduğu bir kavramdır. 1980’lerde başlayan terörizm artık çok iyi bilinen bir olgu haline geldi. Geçmişten günümüze süreci incelediğimizde zaman zaman arttığını veya azaldığını görebiliyoruz. Terörizm, belirli grupların istediklerini devlete kabul ettirebilmek için yaptığı yıkıcı eylemlerdir. Biyoterörizm ise terörizm kavramının yanında farklı şekillerde de karşımıza çıkabilir. Biyoterörizm, sadece terör grupları tarafından değil, ülkeler veya çeşitli güç odakları tarafından politik ve finansal kazanç sağlamak amacıyla, hastalıkların, biyolojik silah olarak insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde hastalık oluşturması için açık veya gizli bir şekilde de kullanılabilir. Bu yüzden insanlığın en büyük tehditlerinden biri biyoterörizmdir. Bu saldırılar savunmasız sivil halkı hedef alan saldırılardır. Bu alan çok hassas bir alandır ve dikkatle analiz edilmeli, halkı koruyucu, bilinçlendirici faaliyetlere bir an önce başlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)