Yalnızlık, izole yaşam zihin işleyişini bozuyor!

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji bölümü tarafından düzenlenen “Duyusal Yoksunluğun Bilişsel Etkileri” konulu seminer düzenlendi. Üsküdar Üniversitesi Güney Yerleşke Sokrates Salonunda gerçekleştirilen aynı zamanda çevrimiçi olarak yayınlanan etkinliğe Psikoloji Doktora Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hıdır İlyas Göz, konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Göz, psikolojik açıdan sosyal izolasyon koşulları ile zihinsel işlevler arasındaki etkileşimin niteliği üzerinde durdu. Seminere Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da katılarak değerlendirmelerde bulundu.

“Zihnin verimli çalışması için yeterli düzey ve çeşitlilikte uyarım alması gerekiyor”

Sosyal İzolasyon koşullarındaki uyarım yetersizliği ve monotonluğunun zihnin işleyişini bozacağını ifade eden Göz, ortaya konan bilimsel deneylere atıf yaparak bu ifadesini destekledi.  Göz; “Bir insan yalnız kaldığı, izole olduğu zaman zihinsel işleyişi bozuluyor. Gerçek dünyada da böyle. Bir faktör etkisini ortaya çıkarabilmek için tüm kalan etkenleri izole eder. İzolasyonun etkisini bulabilmek için kendisini yakın çevresinden soyutlamış. Bundan 1 veya 2 gün sonra halüsinasyonlar kendini göstermeye başlar. Beyin işlevi bozuluyor kişi bunun farkında değil. Deneysel bulguları açık şekilde destekleyen hapishane koşulları, hücre hapsi, kutupta ortaya konan çalışmaları görüyoruz.” dedi. Kalite düzeyi yüksek otoyollarda, kalitesiz ve virajlı yollara kıyasla daha fazla kaza olmasının nedenini, uyarım yetersizliği ve monotonlukla ilişkilendiren Göz, günde 24 saat bir kübikte yalnız kalan üniversite öğrencileri üzerinde yapılan psikolojik bir deneyde bu öğrencilerin üç günün sonunda huzursuzluk göstermeye başlayıp günlük 170 dolar ödenmesine rağmen odada kalmak istemediğini vurgulayarak belirtilen bu ilişkilendirme biçimini güçlendirdi. Göz ayrıca; “İkili izolasyonun da farkları var eşlerde erkekler ve kadınlar arasında farklılıklar oluşuyor.” dedi.

Yalnız kalan insan izolasyon düzenine uyumda zorlanıyor”

Soğuk savaş döneminde CIA’in mahkeme izniyle beraber uyguladığı deneylere değinen Prof. Dr. Göz; “Mahkûm-denekler yalnız kaldığı zaman belirli bir sürenin sonunda kendi düşünceleriyle çelişen düşüncelerin yerine ses kaydından dinlediği düşünceleri benimseme eğilimine giriyor. Bu bilgilere dayanarak altı metre karelik hücrelerde tutulan mahkûmlar, 1-6 hafta arasında sırasıyla kaygı, hiperaktivite, izolasyon düzenine uyum, moral bozukluğu, anlamsız bir yüz ifadesi takınma, kirli ve dağınık bir hale gelme, hareketlerinde otomatikleşme, altını kirletme, ağlama, mırıldanma, kâbus görme ve halüsinasyon yaşama davranışına yöneliyor. Deney uygulanan kişiler, bir süre izole edildikten sonra depresyon ve kendini yaralama gibi belirtiler gösteriyor. İzole bırakılan hayvanlarda da saldırganlık, depresyon gibi benzer belirtilere rastlanıyor.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ani uyaran yoksunluğu beyni ciddi şekilde etkiliyor”

“Uyaran azaldığı zaman beyin uyaranla çalışıyor uyaran olmadığı zaman köreliyor ve gerçeklik algısı bozuluyor.” diyen Tarhan; “Hayal gerçeklik, rüya gerçekliği ve fiziksel gerçeklik ile üçünün arasındaki ayrım yapılıyor. Hayale kapılan kişi hayalin etkisinden kurtulunca bunun hayal olduğunu idrak eder. Normal insanlar fiziksel gerçeklik ayrımı yapar fakat şizofrenler bunu yapamıyor. Kendi bir hayal kuruyor ve ona inanıyor. Psikotik davranışlar beyinde networkün bozulmasıyla oluyor. Ani uyaran yoksunluğu da beyni etkiliyor. Tasavvufta onlar sadece dünya işleriyle meşgul olmadıkları için tam bir izolasyon şekli olmuyor. Onun dışında ibadetini yapıyor sadece dünyasal işlerle meşgul olmadığı için uyaransız kalmıyor sadece izole odaklanma oluyor. Orada gönüllülük de var. Beyni uyaransız bıraktığın zaman insan sosyal etkileşim kuran bir varlık olduğu için o kişiyi etkiler. Devamlı uyaran olursa beyin, enerji üretiyor ve bu işlemelerle ölçüm oluyor. Bu konuyla ilgili birçok nörolojik çalışmalar da hali hazırda mevcut.” ifadelerini kullandı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)