Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ruh-hayat ilişkisi, elektrik-yazılım ilişkisi gibidir.”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Ankara Kültür ve Eğitim Vakfı tarafından belirli aralıklarla düzenlenen söyleşinin canlı yayın konuğu oldu. “Ruh – Bilinç – İnsan” başlıklı söyleşide ruh ve insan ilişkisine değinen Tarhan, hayat, ruh ve evren ilişkisini bilgisayar metaforu üzerinden açıkladı. Tarhan; “Hayat canlılıktır ve ruhun bir fonksiyonudur. Ruh kelimesinin anlamlarından biri hayattır. Ruh aslında bir kanundur. Bilgisayara bilgiyi program yükler, elektrik ise enerji yükler. Vücudumuzda da hayat elektrik gibi canlılık veriyor, ruh da program gibi bilgi akışını sağlıyor. Ruh ile hayat arasındaki ilişki, elektrikle yazılım ilişkisi gibidir.” dedi.
“Post Materyalist Bilim Manifestosu ile materyalizmin sonu geldi”
Çevrimiçi gerçekleştirilen toplantıda Prof. Dr. Nevzat Tarhan; ruh, bilinç ve insan bağlamında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Tarhan; “Bu programda ruh ile insan arasındaki ilişkiye değineceğiz. İsra Suresi’nde ruhların Rabbin emrinde olduğu ifade edilir. Big Bang’i bulan Stephen Hawking ‘Matematiksel aklım evrenin boş olmadığını söylüyor.’ diyor. Bunu çoklu evren teorisi ile açıklıyor. Tanrı ifadesini açıkça kullanmıyor ama vacibu’l vücuda, zorunlu varlığa yani Allah’a atıfta bulunuyor. Materyalizm şu anda küresel din gibi, bu sebeple Allah’ın adını ananı aforoz ediyorlar. Bu durum 2014 yılında ciddi şekilde çatladı. Arizona Üniversitesi ve Kolombiya Üniversitesi ‘Post Materyalist Bilim Manifestosu’ yayınladı. Bu manifestoya göre materyalizm ömrünü tamamlamıştır. Artık materyalizm sonrası bilimin öncelenmesi gerekiyor. Bu teoriye göre fizik ve zihin arasında ciddi bir bağ vardır. Zihin, maddeyi etkilemektedir. Teoride zihinlerin tek tek sınırsız olduğu ve tüm zihinleri içeren, bir tek zihnin olduğu ifade ediliyor. Bütün zihinler tek bir zihinde yani Allah’ta birleşebilirler. Buna bağlantısallık hakikati denmektedir, tevhide işaret eder. Zihinden kasıt ruhtur ve ruhların tek bir yerden kontrol edildiği ifade edilmektedir.” dedi.
“Çocukları susturmak Kur’an-î bakış açısına karşı bir yaklaşımdır”
Türkiye’deki eğitim sistemi hakkında Kur’an ve Risale-i Nur kaynaklı yorumlamada bulunan Tarhan, eğitim sisteminde uzun yıllardır sürdürülen geleneksel İslami bakış açısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tarhan; “Şu anda Türkiye’de karar vericiler geleneksel İslam anlayışı içindeler. Gençler arasında ortaya çıkan sorgulamalarının sebebi bu eğitim sistemidir. Bizim siyasi dertlerimizden daha önemli sorunlarımız var, asıl derdimiz ve çalışmamız gelecek kuşak üzerine olmalı. Gelecek kuşak nereye doğru gidiyor, uykumuzu bu soru kaçırmalı. Bu sebeple önceliklerimizi değiştirmemiz gerekiyor. Artık bilimsel kanıt ortaya çıktı bu sebeple güzel günler yakındır. İnsanın yaratılışında melekler Allah’a neden insanı yarattığını soruyor ve itiraz ediyorlar. Bugün ailelerde çocuğa bu hak tanınmıyor. Çocuk farklı bir yorum getirirse anne baba ‘sus sen anlamazsın’ diyerek çocuğu baskılıyor. Sus küçüğün söz büyüğün felsefesi, İslam kültüründe yoktur. Kur’an-ı Kerim’de melekler Allah’a soru soruyorlar. Çocuklar bastırıldığında hiçbir şeyi sorgulamayan, gelişime kapalı insanlar yetişiyor. Eğitim sistemimiz Nobel alacak, icat çıkaracak kalitede insan yetiştirmiyor, yoksa halkımız buna karşı değil.” ifadelerini kullandı.
“Hayat ruhun ziyası, şuur hayatın nurudur”
Hayat, ruh ve evren hakkında Risale-i Nur üzerinden değerlendirmelerde bulunan Tarhan, bilgisayar metaforu üzerinden bu kavramlar arasındaki ilişkiyi açıkladı. Tarhan; “Hayat canlılıktır ve ruhun bir fonksiyonudur. Ruh kelimesinin anlamlarından biri hayat diğeri ise Cebrail (a.s.)’ın isminin anlamıdır. Ruh aslında bir kanundur. Mesela; Yer Çekimi, Arşimet Prensi bir kanundur. Bu kanunların şuurları yoktur, şuurları olduğu zaman ruh oluyorlar. Ruh Rab’den gelen bir emir, yani kanundur. Bilgisayara bilgiyi program yükler, elektrik ise enerji yükler. Vücudumuzda da hayat elektrik gibi canlılık veriyor, ruh da program gibi bilgi akışını sağlıyor. Ruh ile hayat arasındaki ilişki, elektrikle yazılım ilişkisi gibidir. İkisi birbiriyle bağlantılıdır. Ruh dediğimiz şey yok olmaz. İnsan öldükten sonra farklı bir enerji bandına geçer. Nursî’ye göre; “Hayat olmasa vücut vücud değildir. Hayat ruhun ziyasıdır, şuur hayatın nurudur.” Yani hayatın ışığı ruh, şuur ise hayatın nurudur. Evren yaratılırken ilk olarak bilgi yani levh-i mahfuz var. Ondan sonra matematik ve kanun ortaya çıkmıştır. Hayat ruhu aydınlatıyor, daha sonra şuur da hayatı aydınlatıyor. İkisinin birbirini açıklayıcı bir tarafı vardır.” şeklinde konuştu.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)