Türk Reklamcılığı Neden Yaratıcı İşler Çıkarmıyor?

Üsküdar Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı bölümü tarafından “Türk Reklamcılığında Neden Yaratıcı İşler Çıkmıyor” konulu söyleşi düzenlendi. Görsel İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. And Algül’ün moderatörlüğünde gerçekleşen programın konuğu, GriCreative Reklam Yazarları Grup Başkanı Hakan Kurnaz oldu.

 

“Yaratıcılık cesaret gerektirir” 

Reklamcılıkta olmazsa olmaz özelliklerden biri olan yaratıcılığa dikkat çeken Kurnaz; “Yaratıcı ve üretken olmak çok genel bir konudur ve birçok parametresi vardır. Sadece insana değil medyaya, Türk kültürüne ve yaşam biçimine dayanır. Yaratıcılık cesaret gerektirir. Hayal gücünün somutlaşması anlamına gelir. Sıkıcı olanı ilginç hale getirmektir. Sosyal yararlılığı olan ürün ve fikirleri yaratabilme becerisi ile fikrin forma kavuşması olarak da tanımlayabiliyoruz yaratıcılığı. Yaratıcılık sürüden ayrılmayı gerektirir, yeni şeyleri denemeyi ve hata yapmayı gerektirir. Hata yapmaktan korkmayın. Hata yaparak doğru yolları buluruz. Neden yaratıcı olmamız gerektiğine gelecek olursak, varoluşa baktığımızda birincisi hayatta kalma konusu, ikincisi ise başarılı olmaktır. İnsanın içinde olan dönüşme, başkalarını da dönüştürmeye doğru bir değişim gösterebilir.” şeklinde konuştu.

Yaratıcılığın türleri farklı bakış açıları kazanmaya yaklaşmaya yardımcı olur” 

Yaratıcılığın türlerine değinen Kurnaz; “Yaratıcılık yakınsak yaratıcılık ve ıraksak yaratıcılık olarak ikiyi ayrılır. Yakınsak düşünme, bilgi ile yakından bağlantılıdır. Açıkça tanımlanmış bir soruya en iyi veya doğru cevabı vermeye yöneliktir. Yakınsak düşünmenin en önemli yönlerinden biri, tek bir doğru cevaba yönlendirmesi ve belirsizliğe yer bırakmamasıdır. Yakınsak düşünme biçiminde bir cevap doğru ya da yanlış olabilir. Iraksak düşünme ise mevcut bilgiden çoklu veya alternatif cevaplar üretmeyi içermektedir. Farklı yaklaşımlar denemeyi, uzak kavramlar arasındaki bağlantıları tanımayı, bilgileri alışılmadık formlara dönüştürmeyi gerektirmektedir.” ifadelerini kullandı.

“Önemli olan ürün yaratmak değil insanları o ürüne ikna etmektir” 

Gelecekte bir fikir yaratmanın yeterli olmayacağına işaret eden Kurnaz, o ürünü pazarlamak için bazı özelliklere sahip olmak gerektiğini aktardı. Kurnaz; “Özellikle bu çağda ve gelecekte farklı olabilmek, bir yer edinebilmek için her alanda yaratıcı olmamız gerekiyor. Bu iş geliştirme alanında, art director, yazar veya bir iş adamı olsanız da fark etmez bütün alanlarda yaratıcılık gereklidir. Bir ürün yaratmanız önemli değil, önemli olan insanları o ürüne ikna etmenizdir. Eğer bir ajanstaysanız önce ajanstaki diğer çalışanları ikna etmeniz gerekir, müşteriyi ikna etmeniz gerekir, tüketicinizi ikna etmeniz gerekir. Burada bir diğer beceri de duygusal zekâdır. Öncelikle kendimizi daha sonra diğerlerini iyi anlamaktır. Biz buna doğrudan empati diyoruz. Kendinizi hedef kitle yerine ne kadar koyarsanız, onun duygularını ne kadar içselleştirirseniz çıkartacağınız reklamlar da o yönde olur. Bir diğer konu da iş birliğidir. İş birliği olmadan hiçbir yerde ayakta kalamıyorsunuz. Çünkü bu bir ekip çalışmasıdır ve ekip çalışması olmadan da hiçbir yere gidemezsiniz.” dedi.

“Yaratıcılığın önündeki en büyük engel beyin tembelliğidir” 

Yaratıcılığın önündeki engellerden bahseden Kurnaz; “Yaratıcılığın önündeki en büyük engel beyin tembelliğidir. Beyin kısa yoldan alışkanlıkları sürdürmek ister. Dolayısıyla bu yoldan uzaklaşmaya bakın. Endişeye kapılmayın. Endişe ve korku olacaktır ama bunu aşmanın yolları vardır. Bunu başarırsanız yaratıcılığız da engellemez. Risk almaktan korkmayın. Kısa yollar ve formüller aramak alışkanlıklarla çok bağlantılıdır. Reklamcılığın en güzel tarafı da istediğiniz kadar başarılara imza atın her yeni iş geldiğinde sıfırdan başlıyorsunuz. Geçmişteki başarılarınız size fayda sağlayabilir ama her gelen yeni iş, yeni bir sorundur. Yeni bir sorunu çözmeniz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)