Dünya Felsefe Günü kapsamında “Saçma (Absürt) Bir Varoluş Felsefesi” konuşması gerçekleştirildi

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü Arş. Gör. Dr. Merve Arlı Özekes İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Bostancı Yerleşkesi’nde düzenlenen Dünya Felsefe Günü kapsamında “Saçma (Absürt) Bir Varoluş Felsefesi” konuşmasını gerçekleştirdi. Kurumsal İletişim Daire Başkanlığı’ndan Tercih Tanıtım Uzmanı Ertuğrul Tut' da  konuşmaya katılım sağladı.

“Varoluşçu felsefe, insanı bir “öz” olarak değil bir varoluş olarak değerlendirir”

Konuşmasında Fransız bir filozof olan Albert Camus’nün varoluşçu felsefeye kazandırdığı “absurde” (absürt, saçma) kavramından bahseden Arş Gör. Dr. Merve Arlı Özekes şu ifadeleri kullandı: “Varoluşçu felsefe, insanı bir “öz” olarak değil bir varoluş olarak değerlendirir. Bu durum öncelikle insana bir özgürlük alanı açar. İnsan dış veya kendisini aşan güçler tarafından belirlenmiş değildir. Dolayısıyla varoluşu kendi ellerindedir. Bu hem bir özgürlük hem de bir sorumluluk getirir.” dedi

“Hayatın kendisi herhangi bir anlam kalıbının içine giremeyeceği kadar saçmadır”

Arş Gör. Dr. Merve Arlı Özekes konuşmasına şöyle devam etti: “Albert Camus, insanın dünyayla kurduğu ilişkiyi “saçma” kavramıyla açıklar. Saçma, aslında insanın dünyayla kurduğu ilişkide belirir. Öncelikle bir duygudur. Bu duygu, modern birey için hayatın monotonluğunda açığa çıkar. Hayatın kendisi herhangi bir anlam kalıbının içine giremeyeceği kadar saçmadır. Ama bu onun değersiz yapmaz. Aksine bu yüzden yaşam daha değerlidir.” diye konuştu.

“Saçma” duygusundan bir ümitsizlik değil bir yaşama tutkusu doğar”

“Saçma” duygusunun çaresizliği çağrıştırmaması gerektiğine değinen Arş. Gör. Dr. Merve Arlı Özekes:“Saçma” duygusunun ortaya çıkışı bir son ya da çaresizlik yaratmamalıdır. İnsan, yalnızca var olduğu için hayatın monotonluğuna, sıradanlığına direnmeli ve onu Sisifos Söyleni’nde anlatıldığı gibi Sisifos’un sonsuza kadar bir kayayı bir dağın tepesine taşımayı inatla sürdürmesi gibi ümitle sürdürmelidir. Albert Camus, esas özgürlüğün çaresizliğe, monotonluğa ve sıradanlığa karşı takınılan tavırda olduğunu belirtir. Böylece, “saçma” duygusundan bir ümitsizlik değil bir yaşama tutkusu doğar.” ifadelerini kullandı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)