İnsanlığın Dil ve İletişim Serüveni konuşuldu.

‘İnsanlığın Dil ve İletişim Serüveni’ Üsküdar Üniversitesinden düzenlenen programda ele alındı. Çevrimiçi düzenlenen programa Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Feride Zeynep Güder ile İngilizce Mütercim ve Tercümanlık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hümeyra Genç katıldı. Güder, dijital dünyanın herkesi tsunami gibi etkilediğine dikkat çekerken, Genç ise dil ve kültür ilişkisinin önemine vurgu yaptı. 

Nafi Yalçın: “İnsanlığın bütün düşünce, hareket ve faaliyetleri dil ile mümkün olmaktadır”

Üsküdar Üniversitesi İngilizce Mütercim ve Tercümanlık Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nafi Yalçın programda, ‘İletişim Aracı Olarak Dilin Yapısı ve İşlevleri’ konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yalçın; “İletişimin olmadığı ya da uyumsuz olduğu hallerde geçimsizlikler, tartışmalar, savaşlar çıkar ve insanların nice emekleri, çalışmaları boşa gider. Dil gerçekten harika bir olay zinciri ve bir mucizedir. Dil sayesinde fizik ve metafizik âlemler arasında köprüler kurulmaktadır. Dilin nasıl ortaya çıktığı konusu üzerinde 20. yüzyılın başına kadar bir hayli tartışıldı, görüşler ileri sürüldü. Ancak bu görüşler insanların ilk dönemlerine ait herhangi bir kanıta, dille ilgili dokümana ve kalıntıya dayanmadığı için yorum ve tahminlerden ilerisine geçilemedi. Bu sebeple günümüz dil bilimcileri dilin kaynağı konusunda kafa yormayı bırakıp, dilin kendisini incelemeyi ve dil edinmenin ve öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalışmayı tercih ettiler.” ifadelerini kullandı.

Feride Zeynep Güder: “Toplumda çok fazla uçlaşma var”

Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Feride Zeynep Güder, ‘Bireyler ve Gruplar Arası Etkin İletişim’ konusu bağlamında açıklamalarda bulundu. Güder; “Kültürler arası iletişimde kültür insanın iletişim biçimini, yapısını çok etkiliyor. Kültürler arası iletişimde mesela bizim çok hibrit bir kültürümüz vardır. Herkesin geldiği ortam, yetiştiği ortamla birlikte biz bunu barışçıl bir söyleme nasıl ulaştırırız ona uğraşmamız lazım. Ülke ve makro genelinde, siyasal iletişim bağlamında konuşuyorum toplumda çok fazla uçlaşma var. Hiç kimsenin kimseye sabrı kalmamış, kimse kimseyi sonuna kadar dinlemiyor. İdeoloji bazlı dinliyor. Öznenin kendini tanımladığı noktada kurduğu iletişim de çok farklıdır. Zaman, zaman algısı çok önemlidir. Post Modern dünyada hepimizin çok hızlı iletişim kurması gerekiyor ve bu kadar hızın içinde maalesef insan ilişkilerine de zamanımız kalmıyor. Doğal iletişimimiz, yaşlılarla sohbet etmemiz ya da büyüklerimizle onların belki dünyasını anlamak için ayıracağımız zaman olmuyor. Başarılı ve başarısız iletişimi etkileyen en önemli şey dildir. Dil, dilin kodlanması, dil bizim dünyayı algılamamız ve nesnelerin kodlanmasında gösterge olarak bir sistemdir. Doğru kodlamalar veya dilin kendisinin sınırlarını göz ardı etmememiz lazım.” dedi.

Feride Zeynep Güder: “Empati, günümüzdeki en önemli duygusal yetidir”

Kitlelerin etkilenmesi konusunda iletişimin gücü ve etkisinin önemine değinen Doç. Dr. Feride Zeynep Güder; “Neden bazıları daha başarılıdır sorusunu sormamız gerekiyor. Bazıları iletişimde çok başarılıdır. Bazıları da çok başarısızdır. Bunun eğitimle de olup olmayacağı biraz tartışılıyor. Skolastik düşüncedeki felsefeciler bunu öğretmeye çalışırlar. İnsan nasıl etkilenir? Nasıl ikna edilir? Bir insanı bir fikirden başka bir fikre nasıl götürürüz? Kafa yoruyorlar ve dilimini oluşturuyorlar. İnsan etkileme sanatı bunun her şeyden önce empati kurma duygusu olarak belki kurabiliriz. Empati, şu anda günümüzdeki en önemli duygusal yetidir. Ben karşı tarafın ne düşündüğünü, ne hissettiğini anlama yetimi kaybedersem şu an yapay zekânın insanlaşması konuşuluyor. Ya da insanın yapay zekâ yüzünden robotlaşması konuşuluyor. En çok korkulan şey ise inisiyatif alamayan robotların kurduğu iletişim. Bu kadar bunların ortada olduğu yerde empati duygusu bizi gerçekten bütün öznelerle iletişim kurabilecek, özneler arası iletişim kurabilecek bir yere koyuyor.” şeklinde konuştu.

Feride Zeynep Güder “Dijital, iletişimi silip süpürmüştür”

Dijital dünyayı bir Tsunamiye benzeten ve bunun sonucunda oluşan silip süpürmenin bir sıfır noktası olmasından bahseden Doç. Dr. Feride Zeynep Güder; “Biz karşımızdaki insanın halini Türkçede bir ifade vardır ya ‘Hemhal’ olamazsak o sadece bize görsel olarak hizmet eder. Normal şartlar altında eğer başkasını kale alamazsak iletişimin hiçbir şeklinde başarılı olamayız. Bu sözlü iletişimde de böyledir, dijital iletişimde de böyledir, kitleler arası iletişimde de böyledir. Bu kadar çok görselin olmasıyla birlikte kentte bize o kadar çok delil vardır ki hepimizi duyarsızlaştırıyor. Dijital dünya herkesi Tsunami gibi etkilemiştir. Dijital devrim, post modern çağdaki iletişimlerimiz artık normal iletişimden çok çok farklıdır. Dijital, iletişimi silip süpürmüştür. Hatta artık ikili ilişkiler bile bazen dijital ilişkiler üzerinden de yürüyor. Birini tanıyor, önce sosyal kimliğine bakıyor, sosyal izlerine, dijital ayak izlerine baktıktan sonra onunla ilgili kafasında bir şeyler oluşuyor vesaire. Bir anlamda bu Tsunami benzeri bir değişimin ve dönüşümün olması insan ilişkilerinde her şeyi silip süpürüyor. Geçmişini ve anıları süpürüyor, yepyeni bir sıfır noktası yaratıyor.” dedi.  

Hümeyra Genç: “Dil olmasaydı, medeniyetler olmazdı”

Üsküdar Üniversitesi İngilizce Mütercim ve Tercümanlık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hümeyra Genç, ‘Toplumlar ve Kültürler Arası İletişimde Çevirinin Rolü’ konusuna ilişkin paylaşımda bulundu. Genç; “Dil buzdağının üst kısmıysa kültür, buzdağının alt kısmıdır. Çeviri, günümüzde önem kazandı. Genellikle insanlar eskiden savaş veya ticaret yapmak amacıyla farklı kültürlerden bir araya geliyorlardı ve tercüme ihtiyaçları bu sebeplerden dolayı oluyordu fakat günümüzde birçok alanda kültürlerin yanlış aktarılmaması için doğru çeviri çok önemli. Çeviri, basit bir dilden dile aktarım olarak görülür fakat aslında bir kültür aktarımıdır. Sizin yaptığınız bir çeviriyi başkasının hangi amaçla, hangi ideolojiyle, hangi kültürle yazıldığını bilmeniz lazım ki hedef çeviriyi yaparken aynı amacı sağlayabilesiniz. Ayrıca doğru bir şekilde çeviri yaptığınızda dili koruyup, muhafaza ederseniz toplumların kültürlerini ve yaşamlarını daha iyi anlatabilirsiniz. Biz ülke olarak ne kadar fazla 2 kültürlü çevirmenler yetiştirirsek diğer ülkeler tarafından daha iyi tanınırız ve başka ülkeleri daha iyi tanıyabiliriz. Böylece iletişimimiz de daha olumlu olur.” şeklinde konuştu.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)