Nöropsikiyatride hipnoz konuşuldu

Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSEM) ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (GETİPMER) tarafından düzenlenen “Klinik Hipnoz Sohbetleri” programının konuğu bu kez Nişantaşı Üniversitesi Nöropsikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İsak Pardo oldu. Çevrimiçi gerçekleştirilen programda Pardo, ‘Nöropsikiyatride Hipnoz’ konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dr. Öğr. Üyesi İsak Pardo, “Hipnoz tamamen konsantrasyon ve hayal gücü gerektiren, gönüllülük esaslı, istekli bir olaydır. Çünkü burada dikkat fonksiyonu çok önemlidir. Dolayısıyla dikkat eksikliği olan kişiler pek kolay hipnoz olmaz. Dikkat değişik dereceleri olan beyin ve zihin fonksiyonudur. Dikkatiniz dağınıksa o kişinin yeteri kadar telkin olamadığını da görebiliyoruz. Bu yüzden hipnozda hem dikkat hem de yoğunlaşmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Kişinin bilinçli kontrolü hiçbir zaman ortadan tam anlamıyla kalkmaz”

Hipnoz için uyku hali demenin yanlış olduğunu tamamen özel bir hal olarak bahsedilmesi gerektiğini vurgulayan Nöro- Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İsak Pardo; “Biz hipnoza trans hali diyoruz. Hipnoz bir teknik, Hipnoterapi bir tedavidir. Metefor tekniği dışında o kişiyi birdenbire uykuya sokmanız kolay olmaz. Çünkü kişinin bilinçli kontrolü hiçbir zaman ortadan tam anlamıyla kalkmaz. Bizde bu yüzden yöntem biraz daha orijinal olsun diye adını bilinçli hipnoz koyuyoruz. Aslında değişik hipnoz çeşitleri yok tek bir hipnoz var. Fakat derin hipnozda kişinin bilinçaltını seviyelere indirdiği ve farkındalığını azalttığı için bu durum bilinçli hipnozun dışına kayıyor. Bu yüzden en çok kafa karıştıran da normal hipnozla bilinçli hipnozdur. Şöyle açıklamam gerekirse aslında ikisi de esasında aynı fakat farklı dereceler de olan hipnozlardır. Her ikisinde de hipnoz altındaki kişi her şeyi duyar. Hatta durumu yargılaya da bilirler. Mesela hipnoz sırasında kişinin sosyal değerlerine uygun bir şey söylemezseniz bunu uygulamazlar. Hatta bu konuda ısrar ederseniz kişi hipnozdan çıkar.” şeklinde konuştu.

Hem dikkat hem de yoğunlaşmak gerekiyor”

Hipnozda uyanmamak diye bir durumun olmadığından bahseden Dr. Öğr. Üyesi İsak Pardo; “İstemediği sürece kişi sırlarını açığa vermez. Hipnozdan çıkacaksın telkini verildiği zaman kişi gözlerini açıp eski normal haline döner. Birçok hastamı ‘uyan’ telkini ile uyandırdım. Ancak uyan diye uyandırdığımız zaman normal gece uykusunda nasıl sarsılarak uyandırıyorsanız kişide bu şekilde bir etki bırakabilir. Bu yüzden uyandırmak için yumuşak bir şekilde, kişiye zaman tanıyarak ve kişinin tamamen uyandığına emin olarak hareket etmemiz gerekiyor. Hipnoz tamamen konsantrasyon ve hayal gücü gerektiren, gönüllülük esaslı, istekli bir olaydır. Çünkü burada dikkat fonksiyonu çok önemlidir. Dolayısıyla dikkat eksikliği olan kişiler pek kolay hipnoz olmaz. Dikkat değişik dereceleri olan beyin ve zihin fonksiyonudur. Dikkatiniz dağınıksa o kişinin yeteri kadar telkin olamadığını da görebiliyoruz. Bu yüzden hipnozda hem dikkat hem de yoğunlaşmak gerekiyor.” dedi.

 “Medikal hipnozda makbul olan kişinin iç dünyasının içine girebilmektir”

Sahne hipnozu ile medikal hipnoz arasındaki farklardan bahseden Dr. Öğr. Üyesi İsak Pardo; “Yasal düzenleme bu hakkı doktorlara veriyor. Bir yasa çıktı, maalesef yasayı da takip eden yok. Şöyle ki Sağlık Bakanlığında onaylanması halinde hekim ve psikologların ancak kendi uzmanlık alanları içerisinde hipnozu uygulayabileceklerini biliyoruz. Bu bir eğlence aracı olarak kullanılamaz. Herhangi bir görüntü veya fotoğrafla yayılamaz. Hipnozun izleyici önünde yapılması da caiz değildir. Bu yüzden sahne hipnozu ile medikal hipnoz birbirinden ayrılır. Sahne hipnozu çok kısa ve dalgalandırıcı bir şekilde sahnede herkesi hayrete düşürecek olaylara yön verir. Medikal hipnozda ise bu durum makbul değildir. Medikal hipnozda makbul olan kişinin iç dünyasının içine girebilmektir.” dedi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)