“Covid-19 Dünyanın Küresel Köy Olmadığını Ortaya Çıkarttı”

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, İtibar Enstitüsü’nün düzenlediği 5’nci İtibar Yönetimi Konferansında Ülkelerin İtibarı ve Güven konusuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Covid-19 sürecinde Avrupa Birliği’nin normlarının işlemediğine dikkat çeken Arıboğan, dünyanın küresel bir köy olmadığının da böylece ortaya çıktığını kaydetti.

 

 

“Devletler birbirlerine güvenmezler”

Zoom üzerinden gerçekleştirilen konferansta konuşmasının başlangıcında ülkeler arasındaki güven ilişkilerine değinen Prof. Dr. Arıboğan; “Güven uluslararası ilişkilerde kullanılan belirgin dinamitlerden bir tanesi değil. Çünkü devletler birbirlerine güvenmezler. Ülkeler arasında güven konusu geçtiği zaman çoğu kez sonuç tartışmaya evrilir. Güven konusu tarihte pek çok teorik tartışmaya neden olmuştur. İdealistler bunun sağlanabileceğine inanırlar. Ortak değerler için devletlerin bir araya gelebileceğine inanırlar. Güven konusu idealistler ve realistler arasındaki en önemli tartışma konularından bir tanesidir.” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

“Covid-19 dünyanın küresel bir köy olmadığını ortaya çıkarttı”

Arıboğan, güven meselesinin kriz ortamında daha iyi anlaşılacağını belirterek; “Güven, karşı tarafın hangi koşulda olursa olsun size zarar vermeyeceğine inanmaktır. İnsan insana kriz ortamında kendini siper edebilir. Ama önemli olan devletlerin bunu yapabilecek olmalarıdır. Covid-19 sürecinde gördük ki Avrupa Birliği’nin normları işlemedi. Dünyanın küresel bir köy olmadığı ortaya çıktı. Köyün sakinleri kendi evlerinin çevrelerini duvarlarla çevirdi. Herkes birbirine karşı blokaj uygulamaya başladı. Aslında o kadar da aynı köyün sakinleri olmadığımızı anlamış olduk.” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

“Ülke çıkarlarını korumak temel mantık olmalı”

Devletlerarası düzende de her zaman temel mantıkta kendi ülke çıkarlarını korumak olması gerektiğinin altını çizen Arıboğan; “Ülke çıkarlarını korumak temel mantık olmalı. Mesela Türkiye Devletinin yönetiminin birincil vazifesi kendi ülkesinin çıkarlarını korumaktır. Kılıçların gücü olmadıkça ahitler sözden ibarettir.” dedi.

 

 

 

 

“İtibar algısını zamanın ruhu belirliyor”

İtibar konusunun sadece güvenle ilişkili olmadığını belirten Arıboğan; “Zamanın ruhu değiştikçe itibarı oluşturan faktörler de değişiyor. Genel olarak bakıldığında bir ülkenin itibarı için demokratiklik, normların varlığı vs. önemli. Ama Covid-19 sürecine baktığımız zaman aşıyı bulan ülke, sağlık açısından en az hasarla bu süreci atlatan ülke en itibarlı ülke olacak. İtibar algısını zamanın ruhu belirliyor. Şartlar ön plana bunları çıkartıyor. İtibarı farklı faktörler etkiliyor.” ifadelerini kaydetti.

 

 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)