Gençler küreselleştikçe radikalleşiyor mu?
21 yüzyılda yeni iletişim teknolojileriyle birlikte küreselleşmenin kendi içinde evrimleştiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Barış Bulunmaz, bu dönemde gençlerin şiddete ve nefrete yönelik davranış şekilleri gösterdiğini söyledi. Bulunmaz, gençlerin düzen içerisindeki konumunu ve geleceğinin düşünülmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Mersin Üniversitesinde gerçekleştirilen 16ıncı Akademik Bilişim Konferansına katılan Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Barış Bulunmaz, Küreselleşen Dünyanın Yeni Gerçekleri ve Gençlerin Konumu: Radikalleşiyor muyuz? başlıklı sunduğu bildiride önemli değerlendirmelerde bulundu.
Teknolojinin ilerlemesi ve sosyal yaşamın günden güne daha entegre bir şekilde teknolojik sürecin içine girmesiyle küreselleşme olgusunun önemli bir parçasının tamamlandığına dikkat çeken Bulunmaz, küreselleşmenin etki alanını 21inci yüzyılda daha da artırdığını kaydetti.
Yaptığı değerlendirmede Bulunmaz;
1980lerin başlarından itibaren hayatımızı her anlamda etkileyen küreselleşme olgusunun önemli bir parçası daha tamamlanmış oldu. Kapitalist sistemin temel saç ayaklarının üzerinde yükselen küreselleşme, özellikle bilgi ve iletişim çağı olarak adlandırdığımız 21. yüzyılda etki alanını ve yoğunluğunu daha da arttırmıştır. Olumlu ve olumsuz anlamda birçok özelliği kendi içinde barındırmasına ve yine aynı şekilde kendisine yöneltilen eleştirilere rağmen, bilhassa yeni medya araçlarının yenidünya düzeni içerisindeki tüm altyapı düzenine egemen olması sonucunda, küreselleşme kendi içinde de evrimleşerek ilk ortaya çıktığı zamanki idealize edilmiş söylemlerinden uzaklaşmıştır. Bu noktada yeni iletişim teknolojilerinin üreticileri olan büyük ve küresel devletler ile bu teknolojilerin birincil hedef kitlesi olan genç nüfus arasında üretici-tüketici bağlamında bir birliktelik meydana gelmiştir. Ancak bir taraftan özgürlük, eşitlik, demokrasi ve paylaşım gibi kavramlar ile kültürler arası yakınlaşmayı sağlayan ve gençleri kendisine eklemleyen yeni iletişim teknolojilerinin yaygınlaşması, diğer taraftan büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu kullanıcı grubunun küreselleşmenin ve teknolojinin yarattığı bu sistem içerisinde şiddete ve nefrete yönelik davranış şekilleri göstermesi, gençlerin düzen içerisindeki konumunu ve geleceğini düşünmemizi gerektirmektedir. Bu çerçevede çalışmada ilk olarak küreselleşmenin teorik çerçevesi çizilmiştir. Daha sonra ise küreselleşmenin yarattığı yenidünya düzeni ile gençlerin bu düzendeki yeri ve davranış şekilleri sorgulanmıştır.