Beyaz önlüklerini 14 Mart Tıp Bayramında giydiler…

Haber ile ilişkili SDG etiketleri

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.44600

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri beyaz önlük giymenin coşkusunu yaşadı. Düzenlenen önlük giyme törenine Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Koçak, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur başta olmak üzere akademisyenler, öğrenciler ve veliler katılım sağladı. Tören kapsamında, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Demirhan’ın konuşmacı olarak katıldığı “Mektebi Tıbbiyeyi Şahane’den İlk Modern Tıp Fakültesi Olan ‘İstanbul Tıp Fakültesi’ne” başlıklı panel de gerçekleştirildi.

Tıp Fakültesi Türkçe ve İngilizce Bölümü öğrencileri için iki ayrı oturumda NP Sağlık Yerleşkesi İbn-i Sina Oditoryumunda tören düzenlendi.

Törende öğrenciler büyük coşku ve heyecan yaşadı. Akademisyenlerin ve ailelerin de yoğun ilgi gösterdiği buluşmada öğrencileri beyaz önlüklerle gören veliler duygu dolu anlar yaşadı. 

14 Mart Tıp Bayramı kapsamında gerçekleştirilen beyaz önlük giyme töreni açılış konuşmalarını Tıp Fakültesi öğrencisi Edanur Turan, Tıp Fakültesi 2’nci sınıf öğrenci temsilcisi Yunus Emre Çelik, Tıp Fakültesi 1’inci sınıf öğrencisi Mehmet Efe Tekiz, Tıp Fakültesi öğrencisi Fatima Hafızoğlu, Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Koçak ve Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör gerçekleştirdi. 

Prof. Dr. Haydar Sur: “Tıp mesleği büyük özveri gerektirir”

Türkçe ve İngilizce oturumlarda açılış konuşmalarını gerçekleştiren Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, doktorların, hemşirelerin ve sağlık görevlilerinin kendi canlarından önce diğer insanların canını kurtarmalarının temel görevi olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Haydar Sur; “Tıp mesleği büyük özveri gerektirir ve birçok meslekten daha zordur. Sadece hekimin kendisi değil, hekimin yakınında bulunan herkes bu özveriye katkıda bulunur. Biz kendi canımızdan önce başkalarının canını öne koymayı meslek edinmiş kişileriz. Beyaz önlüğün benim gözümde üç tane anlamı var, üçü de birbirinden değerli. Birincisi temizlik, en küçük bir kiri en iyi gösteren renk beyazdır dolayısıyla doktor her zaman temiz olmak zorundadır. Mikrop bulaştırmamak zorundadır. Tertemiz önlüklü olduğundan emin olmak için görsel bir semboldür. İkinci anlamı dürüstlüktür. Dürüst insana bir renk yakıştırın desek bu renk beyaz olur. Doktorun yalan söyleme hakkı yoktur. Bir başkasının hayatı sizin elinize emanet edildiğinde siz o kişiye yalan söyleyecek olursanız insanlık dışına çıkmış olursunuz. Doktor bu bilinçle hastasını tedavi ederken bir yandan da hasta yakınlarını yönlendirirken her zaman dürüstlük durağında ayağı çakılı olması lazım. Dürüst insan ve dürüst doktor başarının ikinci anahtarı. Üçüncü anlam ise beyazın ümidi temsil etmesidir. En ölümcül hastanın yanında bile hala ümidimizi kaybetmeyip hala hayatın yanında yer alabilen insanlarız. Doktor hiçbir zaman ölümün tarafında yer almayacaktır. Ümidi her zaman içimizde taşıyacağız.” ifadelerini kulandı. 

Prof. Dr. Hikmet Koçak: “Doktorluk insan sevgisine dayanan bir meslektir”

Her iki oturumda açılış konuşmalarını gerçekleştiren Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Koçak, beyaz önlük giyme törenlerinde hala ilk günkü gibi heyecanlandığını dile getirdi. Prof. Dr. Hikmet Koçak; “Biz yıllar önce mezun olmuş hekimler olarak sanki yeni bir önlük giyme töreninde bizler önlük giyecekmiş gibi heyecanlanıyoruz. Beyaz önlüğü giydiğiniz ilk günden itibaren sizlere sorumluluklar geliyor. Doktorluk insan sevgisine dayanan bir meslektir. Biz öğrencilerimize şunu söylüyoruz, doktorluk sosyal yaşamın devam ettiği, sosyal yönü yüksek olan bir meslek. Siz bilgiyi kitaplardan, hocalarınızdan öğreniyorsunuz ama sosyal tarafını, beceri tarafını ve sanat tarafını ise yine hocalarınızdan ve ailelerinizden öğreniyorsunuz. Sadece bilgiyle devam etseniz iyi bir bilim insanı olursunuz. Tek kanatlı olursunuz. Doktorların bütün bildiklerini en iyi şekilde uygulamaları gerekiyor. İnsanlığın ilk gününden itibaren her coğrafyada doktorluk vardı, var olacak ve devam edecek.” dedi.

Prof. Dr. Nazife Güngör: “Hekimlerin işi insana dokunmak…”

Türkçe ve İngilizce düzenlenen törende açılış konuşmalarını gerçekleştiren Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, geleceğin hekimlerine iletişimsel empati kurmaları gerektiğinin önemini vurguladı. Güngör; “Eğer insanı severseniz bu meslekte başarılı olursunuz çünkü hekimlerin işi insana dokunmak. Dolayısıyla dokunacağınız o insanı seviyor olmanız lazım. Benim genç hekimlere önerim mutlaka empati kurun, ‘iletişimsel empati’ çok önemli. Siz her zaman insanlığın sızlayan, ağrıyan, acıyan yanlarıyla ilgileneceksiniz. Dolayısıyla sizler hep bir mücadele içinde olacaksınız. Sizin hep hayatınızda çığlıklar olacak, hep çığlıklar duyacaksınız. Dolayısıyla insan çığlıklarını tebessüme, kahkahaya dönüştürmek gibi bir göreviniz var. Kendinizden çok şey vereceksiniz. Toplumun sizlerden beklentisi çok büyük, siz o beklentileri en iyi şekilde karşılayabilmek için hekim bilgisinin, bilimsel bilginin yanı sıra kendinize birtakım sanatsal bilgiler de yüklemeniz gerekiyor. Empati kurabilmek için iyi psikoloji bilmek, insanı tanıyabilmek için filozof da olmanız lazım. İnsana dokunuşunuz sadece fiziksel değil onun ruhsal yanını, duygu yanını da okumanız gerekiyor. Doktor iyi bir duygu okur yazarı, iyi bir ruh okur yazarı, iyi bir sezgi okur yazarı olmalı. Dolayısıyla sizin insanı çok iyi tanımanız gerekir. İnsanı tanımaya kendimizle başlamalıyız. Kendi duygu, ruh ve sezgi yanımızı geliştirmemiz lazım. Çok şanslısınız çünkü doğru yerdesiniz. Bizim üniversitemiz insana dokunuşu önceleyen bir üniversite. İnsansal değerleri insansal sevgiyi, toplumsal sorumluluğu, ahlakı bütün bu değerleri önceleyen bir üniversite.” şeklinde konuştu. 

Akademisyen annenin büyük gururu… 

Tıp Fakültesi öğrencileri önlük giymenin coşkusunu yaşarken Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi bölümü akademisyenlerinden Prof. Dr. Tuğba Altıntaş, kızı Nil Ceren Altıntaş’a beyaz önlüğünü giydirdi. Bu özel günde kızına önlüğünü giydiren Altıntaş, kızıyla gurur duyduğunu ifade etti. 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın kitabı hediye edildi

Beyaz önlüklerini giyen Tıp Fakültesi öğrencilerine Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü- Psikiyatrist Yazar Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın gençler için kaleme aldığı ‘Bilinçli Genç Olmak’ kitabı hediye edildi. 

Prof. Dr. Mehmet Demirhan: “Ortopedi birçok branşla bir arada gidiyor”

14 Mart Tıp Bayramı kapsamında ayrıca Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Demirhan’ın konuşmacı olarak katıldığı “Mektebi Tıbbiyeyi Şahane’den İlk Modern Tıp Fakültesi Olan ‘İstanbul Tıp Fakültesi’ne” başlıklı panel gerçekleştirildi. 

Her şeyin 14 Mart 1827’de başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Demirhan; “II. Mahmut savaşlarda çok ciddi kayıplar görünce Osmanlı’da bir tıp fakültesi kurma kararı alıyor. Bu serüven böylece başlamış oluyor. Ortopedi birçok branşla bir arada giden ve gerçekten önemli belki de dahiliyenin ayrışmamış hali. Çünkü pediatrik ortopedi ayrı, omuz dirsek ayrı, el cerrahisi ayrı, travma ayrı ve hepsi ayrı ayrı üst ihtisaslıklar. Türkiye bu noktada çok iyi durumda. Ortopedi oldukça önemli bir durumda.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur ve Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmet Teoman Benli tarafından Prof. Dr. Mehmet Demirhan’a plaket takdim edildi. 


 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)