Üsküdar Üniversitesinde “Gıda ve Bağırsak Kök Hücreleri” konuşuldu
MIT ve Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Yılmaz, Üsküdar Üniversitesinde ‘Gıda ve Bağırsak Kök Hücreleri’ başlıklı konferans verdi.
Merkez Yerleşke Ayhan Songar Konferans Salonunda yapılan etkinliğe Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Rektör Yardımcılarından Prof. Dr. Mehmet Zelka, Prof. Dr. Muhsin Konuk, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şefik Dursun da katıldı. Konferansta Doç. Dr. Ömer Yılmaz, açlık oruçları, bağırsak kök hücreleri gibi konularda katılımcılara önemli bilgiler aktardı.
Bağırsak kök hücreleri birçok anlamda ele alındı
Konuşmasının başlangıcında bağırsak kök hücrelerinden bahseden Doç. Dr. Ömer Yılmaz : “Bağırsak epitelyumunda kök hücre özelliği gösteren hücreler Lgr5+ olarak karakterize edilmekte ve kript bölümünde Paneth hücreleri ile komşuluk içerisinde yerleşim göstermektedir. Bu kök hücreler izole edilerek kültür ortamında mini-bağırsak organoidlerinin oluşumunda kullanılabilmektedir. Paneth hücreleri kök hücrelerin çoğalma ve farklılaşmasında yardımcı görev oynamaktadır. Kültür ortamına dâhil edilmeleri halinde organoid oluşumunu arttırırlar. Yapılan çalışmalardan elde edilen en önemli bulgulardan biri Yüksek Yağlı Diyet (YYD) sonucunda Paneth hücreleri bulunmayan kültürlerde dahi organoid oluşumunu arttırmasıdır” şeklinde konuştu.
Yüksek yağlı diyetin etkileri
Sözlerinin devamında yüksek yağlı diyetin etkilerine değinen Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ Bu etki Paneth hücreleri varlığında daha da artmaktadır. Görülen etkinin PPAR-delta reseptörü aktivasyonuna bağlı olduğu gösterildiği düşünülmüş ve bu hipotez PPAr-delta agonisti GW501516 uygulaması sonucunda da aynı etkinin gözlenmesi ile doğrulanmıştır. PPAR-delta aktivasyonu bağırsak kök hücre sayısını ve proliferasyonunu arttırmaktadır ve bu süreçlerde elzemdir. İlginç olarak, aynı yolak üzerinden kök hücre olmayan progenitör hücreler de indüklenebilmekte ve organoid oluşumuna neden olabilmektedir.
Obezite kaynaklı tümör oluşumu
Doç. Dr. Yılmaz: “Obezite kaynaklı tümör oluşumlarında, diğer indükleyicilerle oluşanlardan farklı olarak, hem bağırsak kök hücre kökenli hem de kök hücre olmayan "progenitör" hücre kökenli kompozit bir yapı görülmektedir. Sonuçta, YYD sonucunda bağırsak kök hücrelerinin nişten bağımsız hale geldikleri ve kök hücre olmayan hücrelerin de kök hücre karakteri kazandıkları gösterilmiştir. PPAR-delta reseptörü üzerinden aktive olan hücre içi yolaklarda en önemli hedef olarak HMGCS2 öne çıkmaktadır. İlginç olarak, açlık (fasting) halinde kök hücre sayısında normale göre 20 kat, YYD sonucunda ise 5 kat artış görülmüştür. HMGCS2 enziminin hız sınırlayan basamağı oluşturduğu ketogenez yolağının temel ürünü olan beta-HB seviyeleri karakteristik olarak kök hücrelerde çok yoğun olup, en az Paneth hücrelerinde görülmektedir. HMGCS2 nakavt farelerde kök hücrelerin salgılama görevi üstlenen Paneth hücrelerine dönüştüğü görülmüştür. Bunun temelini oluşturan mekanizma olarak beta-HB'nin HDAC1 inhibisyonunu neden olması ve Notch sinyalini düşürmesi önerilmektedir.” İfadelerini kullanarak obezite kaynaklı tümör oluşumları hakkında da dinleyicilere bilgi verdi.
Konuşmasının ardından Doç. Dr. Ömer Yılmaz, katılımcıların sorularını da cevapladı.
Konferansın sonunda Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Doç. Dr. Ömer Yılmaz’a plaket takdim etti.
Konferans, toplu hatıra fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)