'Takma kafana geçer' yerine 'Tak kafana geçsin' dönemi
Beyne mutluluk çipi
Psikiyatrik hastalıklarda 'Takma kafana geçer' yerine 'Tak kafana geçsin' dönemi...
Şizofreni, Alzheimer, intihar, obsesif bozukluk ve kronik depresyon tedavisinde hastanın beynine elektronik implant yerleştirilerek tedavi başladı. Beyinde serotoninin (mutluluk hormonu) azaldığının konsey kararıyla kanıtlanması gerekiyor. Amerika’da tedavi yüzde 80 başarıya ulaştı. Türkiye’de tedavi izni verilen tek kurum olan Üsküdar Üniversitesi ilk çipi en geç 3 ay içerisinde takmayı hedefliyor
ABD Başkanı Barack Obama’nın dünyada 2025 yılını öngörerek başlattığı Beyin Girişimi ve Kusursuz Tıp adlı iki proje var. Beynin sırlarına yolculuk yapılan bu projelerde Türkiye’yi Üsküdar Üniversitesi temsil ediyor. Beyin Girişimi bu hafta Miami’de 16’sı Türk bilim adamı 500 psikiyatrın katılımıyla Dünya Beyin Haritalama Kongresi yapacak. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde nano-nöro tedavinin önünü açacak olan yeni yöntemini Türkiye’den tek yetkili kurum olan Üsküdar Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü ve Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Yeni Yüzyıl’a anlattı.
İlk kafa hastanesi
Türkiye’nin ilk nöropsikiyatri hastanesi NP İstanbul Hastanesi’ni kişisel birikimiyle kuran ve daha sonra da bu hastaneyi 5 yıl önce kurucusu olduğu Üsküdar Üniversitesi’ne devreden profesör Tarhan, Türkiye’de pskiyatrik vakaların tedavisinde bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Amerika’daki gibi Türkiye’nin cerrahi müdahale de yapılabilen ilk kafa hastanesini kurduklarını anlatan Tarhan, “Hastanemiz kısa bir süre sonra açılacak” dedi. Türkiye’de tedavinin henüz başlamadığını ancak 2-3 ay içerisinde başlayacağını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan gelişmeleri şöyle anlattı: Beyne elektronik implant yerleştiriyorsun. Derin beyin uyarımıyla ile psikiyatrik hastalıklar tedavi edilebiliyor. Türkiye adına G20’de bir sunumla biz projeye dahil olduk. Tedaviyi yapabilmek için protokolümüz var. Seçilmiş vakalarda bu yapılıyor. Vaka mevcut tedaviyle düzelmiyorsa konsey kararı ve ailesinin onayıyla tedavi başlıyor.
Beyne implant takılıyor
Kronik ve dirençli hastalarda beyne cerrahi müdaleyele elektronik implant yerleştiriliyor. OKB (Obsesif Krompulsif Bozukluk) ve depresyonda beyne çip yerleştirilebiliyor. Mesela; kişinin temizlik ya da intihar gibi bir takıntısı varsa beyindeki 25’inci alana elektronik implant yerleştiriliyor. Şu anda literatürde çok güzel vakalar var. Depresyon gibi hastalarda yüzde 80 düzelme olduğu kanıtlandı. Türkiye’de şu anda bunun uygulaması yok. Protokol oluşturulacak. Altyapı kurma çalışmalarımız var. Bize bu tedaviyi olmak için gelen ve yurt dışına gitmek için Amerika’da ve İngiltere’de adres soran hastalar var. Hastanemiz açıldığı zaman biz bunu Türkiye’de yapacağız. Böyle bir hastayı alıp üniversitemizin hastanesine yatırdık. Ölçümünü yaptık ve baktık ki kişinin beyninde serotonin yani mutluluk hormonu azalması var. Bu ölçümü biyolojik kanıt olarak gösteriyoruz. Düzelme potansiyeli olduğu için yatırdık. Annesi, pasaportu çıkardı, biz tedaviye yatırmasaydık hasta Londra’ya gidiyordu. Aslında bu tedaviye şu anda en çok bağımlılık hastalarında ihtiyaç var. Çünkü psikiyatrlar da dahil bağımlılık beyin hastalığı olarak kabul edilmiyordu. Yeni kabul edildi. Artık madde, uyuşturucu bağımlılığı bir özgürlük değil beyin sorunu olduğu kabul edildi. Onlar için şu anda derin beyin uyarımı tedavisi yapılıyor ama o tek başına ameliyat ya da çip yerleştirilmesi gibi değil. Örneğin; sigara bağımlılığı için İsrail onay aldı. Sigara bağımlılarına elektronik uyarım veriliyor. Yeni bina açıldıktan sonra yaygın olarak yapacağız. Şu anda tek tük vakalarla ilgileniyoruz.
Zamanı değiştiriyorlar
Miami’de şimdi bilgisayar ile beyin arasında ara yüz geliştiriliyor. Kişiye program yazılarak, beynin networku yeniden yapılıyor. Beyne elektronik uyarı vererek bozulmuş beyin plastesi değiştiriliyor. Şu anda tuşlarla kişinin beynine farklı bilgiler yüklemesini beklemek bir hayal. Ancak kişide zaman-mekân algısını değiştirebiliyorsunuz. ‘Burası neresi? Ben kimim?’ diye soruyor. Yeni zaman ve mekân algısına müdahale edebiliyorsunuz. Başkan Obama’nın başlattığı iki önemli proje var. Beyin İnsiyatifi Projesi yani nöro teknoloji kullanılarak Alzheimer, otizm, şizofreni, depresyon gibi beyin hastalıklarının tedavisini içeriyor. Şu anda Miami’deki toplantı bununla ilgili. İkincisi Kusursuz Tıp Projesi. Bu girişimin 3 başlığı var. Birincisi, genetik yapıya uygun ilaç seçimi yani kişinin genetik haritası çıkarılarak ona göre ilaç kullanımını içeriyor. Doğru kişi, doğru ilaç ve doğru dozu kullanacak. İkinci ayağı ise teknolojiyi kullanmaktır. Türkiye adına kişiye özel tedavi de dahil 2 çalışmada da tek partner biziz.
Her hap yutulmayacak
İstanbul’da Genetik İlaç Laboratuvarı’nı kurduk. Hastalık ve bağımlılık tedavisiyle ilgili çalışıyor. Doğrulama laboratuvarı olması için Sağlık Bakanlığı’na da başvurduk. 3 yıl cihazı kullandıktan sonra kişiye özel tedavi dozlarının belirlenmesinde tek kurum olacak. Nano robotlarla, nano ilaçlarla teknoloji kullanılarak tedavi başlıyor. Herkes her hapı yutmayacak. Üçüncü ayağında ise hastanın medikal özgeçmişi oluşturulacak. Hata yapma riski en aza inecek. Doktor şu tahlil yapılmış böyle çıkmış diyebilecek. 2025 vizyonu bu olacak.
Takıntı ve depresyona yüzde 80 tedavi
Prof.Tarhan, Obama’nın başlattığı Beyin İnsiyatifi Projesi’nin nöro teknoloji kullanılarak Alzheimer, otizm, şizofreni, depresyon gibi beyin hastalıklarının tedavisini içerdiğini söyledi.
MİT’e Türk tipi yalan makinesi için başvurduk
ÜSKÜDAR Üniversitesi olarak beyin konusunda teknopark kurmayı hedefliyoruz. Adı, Brain Park olacak. Beyin konusunda, derinleşmek istiyoruz. Bir cihaz üreteceğiz. Yalan makinesi üretimiyle ilgili çalışıyoruz. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) yalan makinesi satın alacağını duyunca, devlet- kamu ortaklığıyla biz üretelim diye 6 ay önce resmi yazıyla başvurduk. MİT’ten cevap bekliyoruz. Bilgisayar mühendisi var, yalan söyleyen kişilerin vücuttaki değişimleri ölçen cihazımız var. Proje yazıldığı zaman ilk Türk Yalan Makinesi’ni üreteceğiz. Çünkü, sorularda kültür çok önemli. Mesela; Amerikalı ve Türk, ‘Biri eşine bakarsa ne hissedersin?’ sorusuna aynı tepkiyi vermez. Biz, devlete bir proje sunduk.
YENİ YÜZYIL GAZETESİ/ Sultan Uçar