Prof. Dr. Muharrem Kılıç: “İnsanlığın karnesinde kırıklar artıyor”

Üsküdar Üniversitesi İnsan Hakları Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi  ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından “İnsan Hakları Perspektifinden Mültecilik ve Ayrımcılık” konulu konferans gerçekleştirildi. Programın konuğu Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç oldu. İnsan haklarının yetersiz olduğuna dikkat çeken Kılıç; “İnsan haklarının ortaya koyduğu ölçeklerin yeterli olmadığını görüyoruz. İnsanlığın karnesinde kırıklar artıyor.” ifadelerini kullandı. 

“Temel misyonlarımızdan biri insan haklarının gözetilmesidir”

Üsküdar Üniversitesi İnsan Hakları Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) olarak misyonlarından bahseden Kılıç; “TİHEK olarak gözlem, anket gibi takip ettiğimiz bir konudur. Temel misyonlarımızdan biri insan haklarının gözetilmesidir. İnsan hakları hukuku taahhütlüyle birlikte uluslararası hakları ifade ediyor. Mülteci hakları bizim temel misyon alanlarımıza giriyor. Türkiye, insancıl politika ile tüm dünyaya örnek olmuştur. Sığınmacıların maruz kalabilecekleri insan hakları ihlallerini şiddetini ve istismarı önlemeye yönelik bir misyon taşıyoruz. Sığınmacı ve düzensiz göçmenlere aykırı ihlalleri konu edindik.” şeklinde konuştu.

“Bütün dünya uluslarının insan haklarını dikkate alması lazım”

İnsan haklarının önemine dikkat çeken Kılıç: “Kıyıda yüzmeye cesaret edemeyeceğiniz, lastik botlarla hangi cesaretle çıkıp yaşamınızı riske atarsınız. Çoluk çocuk demeden, engelli kadın demeden insanların çaresizlik içerisinde bu türden riskli alanlara kendilerini attıklarını görüyoruz. Bunun arka planının ele alınması gerekiyor. İçinde bulunduğumuz yüzyılda açlıktan ölen insanlara televizyon ekranlarında tanıklık ediyoruz. İnsanların vicdanlarını yaralayan, görmeye cesaret edemediğimiz, görmek istemediğimiz olaylarla karşı karşıyayız. Bütün dünya uluslarının insan haklarını dikkate alması lazım. Bunun vebalini tüm küresel kolektif vicdanın kendinde hissetmesi lazım.” dedi.

“Mülteciler, göçmenler kırılgan gruplardır”

Mülteci ve göçmelere yapılan ayrımcılıklara değinen Kılıç; “Özellikle pandemi döneminde ırk temelli etnik kökenli ayrımcılığın daha fazla ön plana çıktığını gördük. Dünyada hiçbir ulusun, milletin göçmenlik konusunda bağışıklığı söz konusu değildir. Böyle bir durumla hiç kimsenin karşı karşıya kalmayacağı kesin değildir. Toplumsal hareketlilik söz konusudur. Mülteciler, göçmenler kırılgan gruplardır. Ayrımcı muameleye maruz kaldıklarını görüyoruz. Kişinin cinsiyetinden, dilinden kaynaklanan ayrımcılıklara yol açıyor.” ifadelerini kullandı. 

“İnsanlığın karnesinde kırıklar artıyor”

İnsan haklarının yetersiz olduğuna dikkat çeken Kılıç; “İnsan haklarının ortaya koyduğu ölçeklerin yeterli olmadığını görüyoruz. İnsanlığın karnesinde kırıklar artıyor. Hak öznesi olunabilmesi için insan olarak doğmak yeterlidir. Temel problemin yoksunluk olduğunun düşünülmesi lazım. Bu hakikatin görülerek herkesin yurt tuttuğu yerin yaşanılabilir olması lazım. Bu politikanın bakış açısının ve perspektifin geliştirilmesi lazım.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, "Türkiye hiçbir ayırım yapmadan 3,5  milyonu mülteciyi kabul etti"

Konferansın moderatörlüğünü yapan  Üsküdar Üniversitesi İnsan Hakları Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi  Müdürü ve Sosyoloji Bölüm Bakanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı Üsküdar Üniversitesinin mültecilerin sorunlarına ilişkin sürekli bilimsel konferansların düzenlediğini dile getirdi. Türkiye’nin giriş yapan hiçbir Suriyeli geri gönderilmemiş ve kendilerine “geçici koruma statüsü” verildiğini dile getiren Süleymanlı “Birçok Avrupa ülkesi mültecileri güvenliklerini tehlikeye düşüreceği kaygısıyla sınırlarını tel örgülerle kapatıp kabul etmediği dönemde Türkiye’nin “açık kapı” politikası çerçevesinde  hiçbir ayırım yapmadan 3,5  milyonu mülteciyi kabul ettiğini” söyledi. 

Genel olarak mültecilerle ilgili konuları siyaset üstü bir mesele olarak ele alınması evrensel insan haklarını temel alacak bir yaklaşımın benimsenmesi önem arz ettiğini dile getiren Prof. Dr. Süleymanlı,  “bu bağlamda  toplumda sivil bir anlayışın hakim olması gerekir” diye konuştu

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)