Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Ağca: “Sömürgeciliğin bitirilmesi için yerel işbirlikçiler ortadan kaldırılmalı”
Üsküdar Üniversitesi Postkolonyal Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (PAMER) tarafından düzenlenen “Sömürgeci Politikaların Yürütülmesinde Darbelerin Yönü” başlıklı etkinlikte konuşan PAMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Ağca; “Yeni sömürgeciliğin kaldırılması için ilk olarak yerel işbirlikçiler ortadan kaldırılmalıdır. Sömürülen ülkelerde darbeler yerli işbirlikçilerin desteğiyle yapılmıştır. Darbeciler tüm değerlerini batılı gruplara teslim etmiş gruplardır.” dedi.
“Sömürgecilik coğrafi keşifler ile başladı”
Sömürgecilik politikalarının coğrafi keşifler ile başladığını ifade eden Ağca, İkinci Dünya Savaşından sonra görünürde sonlandırıldığını aktardı. Ağca; “Avrupa yaşadığı refah ve zenginliği, Asya, Amerika ve Afrika’yı sömürerek elde etti. Sanayi Devrimiyle Avrupa ve Amerika ile dünyanın geri kalanı arasında ekonomik uçurum oluştu. İkinci Dünya Savaşından sonra sömürge ülkelerine bazı haklar tanındı. Fakat yine de bu ülkelere tam bağımsızlık verilmemiştir. Bunun nedeni doğrudan sömürgeciliğin maliyetinin artması ve emperyalist ülkelerin yöntemlerini değiştirme kararlarıdır. Sömürgelere yatırım yapmak yerine kendi topraklarına yatırım yapmanın ekonomileri için daha iyi olacağını düşünmüşlerdir.” diye konuştu.
“Yeni sömürgecilik, göstermelik bağımsızlık verir”
Yeni sömürgeciliğin bir toplumun siyasi ve ekonomik olarak yönetilmesi olduğunu dile getiren Ağca; “Bu kavram ilk olarak, Afrika ülkelerinin siyasi olarak tamamen bağımsız tanımlanmasına rağmen, siyasi, ekonomik, askeri ve toplumsal açılardan hâkimiyet altında tutulabilmesi için kullanılmıştır. Bu düzende sömürülen ülkeler kendi ekonomi politikalarını bağımsız bir şekilde belirleyemezler.” şeklinde konuştu.
“Sömürgeciliğin bitirilmesi için yerel işbirlikçiler ortadan kaldırılmalı”
Sömürgeciliğin bir insanlık suçu olduğunu belirten Ağca; “1960 yıllar sömürgecilik ve emperyalizmin en yoğun dönemidir. Yeni sömürgeciliğin kaldırılması için ilk olarak yerel işbirlikçiler ortadan kaldırılmalıdır. Sömürülen ülkelerde darbeler yerli işbirlikçilerin desteğiyle yapılmıştır. Darbeciler tüm değerlerini batılı gruplara teslim etmiş gruplardır. Darbe yapılan ülkelerde eğitim politikaları insanları kendilerine hizmetkâr edecek şekilde ve sloganlarla gerçekleştirilir. Bilimin tek kaynağı batı olarak gösterilir. Bu ülkelerde yapılanlar kültür emperyalizmi olarak adlandırılabilir.” dedi.
“Türkiye’de darbeciler Atatürkçü maskesi takarlar”
Emperyalizm karşıtı görülen grupların emperyalizmin maşası olarak kullanıldığını ifade eden Ağca; “Bu kişiler toplumda bu maskeyle gizlenirler. Askeri darbe, demokrasi getirme gerekçesiyle, demokratik seçimlerle iktidara gelen hükümetler ve milletin iradesi yok sayılmak suretiyle, düzen bozularak yapılır. Emperyalist karşıtı Uğur Mumcu’nun dediği gibi, ‘Türkiye’de darbe yapmak için en iyi maske Atatürkçülüktür.’ Türkiye’de bütün darbeler bu maskenin arkasına gizlenmiştir. Darbeciler Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet yönetimine darbe vurmuşlardır. 1960 yılında halkın oyuyla iktidara gelen Menderes hükümetini deviren darbeciler, 1937 yılında Atatürk tarafından Anayasa’nın 2. Maddesine konulmuş olan altı temel ilkeden Devrimcilik, Devletçilik ve Halkçılık ilkelerini yeni Anayasa’dan çıkartmışlardır. Ancak, darbeciler ve onları destekleyen bazı siyasi partilerin yöneticileri sürekli olarak günümüze kadar devrimci ve halkçı olduklarını söylemeye devam etmişlerdir. 15 Temmuz 2016’da, FETÖ’cü darbeciler Atatürk’ün dış politika prensibi olan ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ parolasından ‘Yurtta Sulh’ kavramını kullanarak, Atatürkçülüğü maske olarak kullanmışlardır.” ifadelerini kullandı.
“Darbeden korunmak için demokrasiyi hazmetmek gerekiyor”
Fransa’nın Afrika’da devlet başkanlarına darbe yaparak kendi istediği devlet başkanını başa geçirdiğini aktaran Ağca; “Fransa bu yöntemle eski sömürgelerinden ekonomik menfaatler elde etmeye devam etmiştir. Sömürgelerde büyük güçlerin çıkarlarını savunacak liderler darbe ile başa geçirilir. Emperyalist devletler sömürgelerinde bazen diktatörleri desteklemiş bazen de aynı diktatör lidere savaş açmışlardır, mesela Saddam gibi. Fransa son 50 yılda Afrika’da 56 darbe gerçekleşmiştir. Fransa savunma anlaşmaları ile buraya askeri olarak müdahale etme ve askeri üs bulundurma izni almıştır. Birçok Afrika ülkesi Fransa’nın şirketi gibi yönetilmektedir. Ayrıca Fransa eski sömürgelerine başka devletler ile ittifak yapma yasağı getirmiştir. ABD’nin Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan askeri darbelere karıştığı bilinmektedir. Darbenin ve darbecilerin önlenmesi için siyasi ve sosyal gruplar demokrasiyi hazmetmelidir. Aksi halde emperyalist güçlerin maşası olmaktan kurtulamayacaklardır. ” diyerek sözlerini noktaladı.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)