Prof. Dr. Tarhan: “Eğitimde eski sorulara yeni cevaplar vermemiz lazım”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Şehit Akın Sertçelik İmam Hatip Lisesi tarafından düzenlenen “Eğitimde Yeni Doğrular ve 21. Yüzyıl Becerileri” başlıklı etkinliğe katıldı. Çevrimiçi gerçekleşen programda Tarhan; “Şu andaki eğitim sistemimizin, felsefemizin, doktrinimizin değişmemesi demek bu çağı kaçırdığımız gibi gelecek çağı da kaçırmamız demek. Onun için eğitim sistemimizde değişen dünyaya uygun, eski sorulara yeni cevaplar vermemiz lazım.” dedi.


“İnsanı medenileştiren, sınırlarını bilmesidir”

Özgürlük kavramına dair değerlendirmelerde bulunan Tarhan; “Toplumumuzda 1960’larda küresel olarak kadının özgürleşme hareketi başladı. Haklı bir hareketti ve gerekliydi.  Feminizm olarak tanımlandı ama şu anda bu hareket çizgiden çıktı. Çizgiden nasıl çıktı? Bizim kültürümüz maalesef ataerkil kültürün devamıdır. Ataerkil kültürde kadını terbiye etmek için şiddet kullanılıyor. Kültürümüzde, ‘Kızını dövmeyen dizini döver’ diye bir söz var. Ancak öyle bir şey yok, peygamber ahlakında bu yoktur. Mesela Peygamber Efendimiz kızı Hz Fatıma’yı bırakın dövmeyi, ona karşı ses tonunu bile yükseltmemiştir. Eşine karşı öyle bir şey yoktur. Biz batının hastalıklı yönünü almayalım. Özgürlük olacak ama bu özgürlük sorumsuzluk değil ki… Başkasının özgürlüğü, kendi özgürlüğü ve kurallı ortam olacak. Ev, aile, kurallı bir ortam olacak. Kurallı ortam ne demek? Benim özgürlüğüm ve senin özgürlüğün arasında bir sınır var. İnsanı medenileştiren, insanın özgür olması değil. İnsanı medenileştiren sınırlarını bilmesidir. Nasıl binalarda sınır ihlali olur ve komşunun duvarını kırıp genişletemezsin, kişilik sınırlarında da sınır ihlalleri olmaması lazım. Onun için aile, ev, okul, hayat kurallı birer ortamdır. Çünkü insan ilişkisel bir varlıktır, sosyal bir varlıktır. Bu nedenle sosyal yapıya uygun bir kültür geliştiriyor. Bu genetik değil, sonradan öğreniliyor. Sadece buna yatkınlık genlerimiz var. Bunları öğreniyoruz.” diye konuştu.

“Eski sorulara yeni cevaplar vermemiz lazım”

Değişen dünyanın eğitimimize etkilerinden bahseden Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Şu andaki eğitim sistemimizin, eğitim felsefemizin, eğitim doktrinimizin değişmemesi demek bu çağı kaçırdığımız gibi gelecek çağı da kaçırmamız demektir. Bu çok iddialı bir söz. Fakat maalesef durum böyle. Onun için eğitim sistemimizde değişen dünyaya uygun, eski sorulara yeni cevaplar vermemiz lazım. Sorular eski. ‘Çocuğumu daha iyi nasıl terbiye ederim?’, ‘Çocuğumun hayatta başarılı olması için ne yapabilirim?’, ‘Geleceği nasıl hazırlarım?’ Bunlar eski, klasik, standart sorular. Ama bunlara yeni cevaplar vereceğiz. Eski cevaplara devam ettiğimiz zaman geri kalmış bir eğitim sisteminin içinde oluyoruz.” dedi.

“Kendi dijital platformumuzu kendimiz yapacağız” 

Gençler için yazılımcılığın önünü açmak gerektiğini vurgulayan Tarhan; “Covid dijital dönüşümü zorunlu hale getirdi. Biz dijital dönüşümü kaçırıyorduk. Bunun nedeni de dijital dönüşümü sadece taklit ediyor oluşumuzdu. Mesela gittik daha on sene önce tablet dağıttık. Halbuki yazılımcı yetiştirmemiz gerekiyor. Bunun için burada tablet dağıtmak ve almak yerine ‘yazılımcı yetiştirin’ dendi insanlığa. Şu anda sadece proje okullarında değil bütün okullarda ders olarak yazılımcılığı, tasarımcılığı vermemiz lazım. Yazılımcılık ikinci yabancı dildir. Birinci dil anadilindir. İkinci yabancı dil bilecek tabi İngilizce, Arapça ne ise üçüncü yabancı dil de yazılımdır. Yeni kuşak yazılımı, yabancı dil olarak artık kendisi yapacak ve öğrenecek. Yazılım hiç zor değil, ayrı bir dil. Onu bildikten sonra emin olun bizim süper bilgisayarlarla, süper gençler buluşunca süper insanlar ortaya çıkar. Onun için biz hiç bu dönemi kayıp dönem gibi görmeyelim. Gençlerimiz için yazılımcılığın önünü açalım. Şu an okullarda tasarım atölyeleri var. Bunu artık bütün okullara yaygınlaştırmamız gerekiyor. Yazılım dilleri öğreniliyor. Çeşitli diller var, onları öğreteceğiz. Kendi dijital platformumuzu kendimiz yapacağız. Biz şu anda kendimizi küresel güçlerin, küresel sermayenin tekelciliğinden kurtaracağız. Buna mahkûm ve mecburuz yoksa kullanılırız.” ifadelerinde bulundu.

“İmam Hatip, Türkiye için şans olmuştur”

İmam hatiplerin fen bilimlerinin güzelliği ile din bilimlerinin güzelliğini birleştirdiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “İmam hatip eğitiminde bu konuyla ilgili muhakkak revizyonlar gerekiyor. Ama küresel salgından onlar da etkilenmiyor değil. Etkileniyorlar ama ben imam hatip oldukları için şanslı olduklarını düşünüyorum. Geleceğin doğrularını oradan öğreniyorlar. Liselerin şu anda, imam hatip gibi din ilimleri ile fen bilimlerinin birleştirilerek okutulması gereken eğitim kurumları olması gerektiğini düşünüyorum. İnsan illa tefsir, hadis, fıkıh öğrenmeyebilir ama ilmi, kelamı öğrenmenin lise seviyesine inmesi gerektiğini düşünüyorum. O nedenle imam hatipler Türkiye için şans olmuştur. Aslında biz kendi ara kültürümüzü, ara çözümümüzü üretmişiz. Ben bunu bilimsel gerekçelerle söylüyorum. Kimse, sadece taraftarlık, ideolojik taraftarlık, siyasi taraftarlık gibi yorumlamasın. Ben siyasi bir faaliyet içinde değilim, planım yok, hedefim yok, beklentim yok. Fakat bu iki güzelliği birleştiriyor. İmam hatipler, fen bilimlerinin güzelliği ile din bilimlerinin güzelliğini birleştiriyor.” Dedi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)