Sosyolog Özburun: “Her yol sosyolojiye çıkar”

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Kulübü tarafından düzenlenen, “Sosyoloji Staj Seminerleri IV: Sosyolojinin Psikolojiyle Arasındaki Akrabalığı ve Aile Danışmanlığına Yansıması” başlıklı etkinlikte, sosyoloji alanının özellikleri ve psikoloji ile etkileşimi ele alındı. Açılış konuşmasını Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı’nın yaptığı, moderatörlüğünü sosyoloji öğrencisi Sinem Doğangönül’ün üstlendiği programda konuşmacı olarak yer alan Sosyolog – Yazar Yusuf Özkan Özburun; “Hemen hemen her yol sosyolojiye çıkar. Diğer disiplinlerle nerede bağlanacağını ve ayrılacağını sosyoloji söyler. Sosyoloji size bir anahtar külçesi verir ve bu külçeyle istediğiniz kapıyı açabilirsiniz.” dedi. 

“Sosyoloji insandaki yetenekleri ortaya çıkarıyor”

Sosyoloji alanının birçok alanla ilişkili olduğunu vurgulayarak, sosyolojinin insanları her yönden geliştirdiğini belirten Özburun; “Pek çok alanda kariyer yapmamı, sosyolojinin interdisipliner olma özelliğine borçluyum. İdealist ve yerli bir sosyoloji oluşturma çabamız bu kadar çalışmamıza neden oldu. Sosyoloji insanda yetenekleri, aklı, fikri açıyor. Günümüzde tek bir alanda uzmanlaşmak yeterli olmuyor. Fakat her alanda çalışmanın da hiçbir alanda uzmanlaşamama gibi bir riski olabiliyor. Bu nedenle istikrarlı çalışmak çok önemli. Sosyoloji alanına yönelişim, Cemil Meriç sayesinde oldu. Kitaplarından bazı bölümler hala ezbere aklımdadır. İstanbul Üniversitesinde Sosyoloji okurken hocalarım sayesinde felsefeye yöneldim. Daha sonra rehber danışman olarak hocalık yaptım. Böylece psikolojik danışmanlığın içine girmiş oldum. Bu alana girdikten sonra kendimi bu yönde geliştirmeye odaklandım. Günümüzde psikolojik formasyon çok özel bir alan haline geldi.” diye konuştu.  

“Çağın dili 20 yılda bir değişiyor”

Her çağda belli bir konunun popülerleştiğini ifade eden Özburun; “Bu dönemde en çok konuşulan alanlardan biri psikoloji Hegel’in ‘çağın ruhu’ dediği şey ‘çağın dili’ olarak yorumlanabilir. Bana göre çağın dili her 20 yılda bir değişiyor. Şu noktada psikoloji toplumun bütün katmanlarına işlemiş durumda. Psikolojizm dili çok etkili bir hale geldi. Uzmanların psikoloji ve sosyolojiyi harmanlaması gerektiğini düşünüyorum. Bu alanlar multidisipliner oldukları için birbirlerini içine almaya çok yatkın. Bir aileyle terapiye başladığınızda etkili bir sosyoloji bilgisi gerekiyor. Sosyoloji ile psikolojinin iç içe geçtiği bir durumla karşı karşıyayız.” dedi.  

“Ancak yaralı bir şifacı şifaya neden olabilir”

Sosyoloji alanında çalışmak isteyenlerin kendilerini çok yönlü yetiştirmeleri gerektiğini dile getiren Özburun; “Birçok alanda okumalar yapmış olmanız sizi işinizde farklı kılıyor. Danışanlarınızın sorunlarını çözerken arka planınız kuvvetliyse daha samimi bir dille yaklaşabiliyor ve onu anladığınızı hissettirebiliyorsunuz. Bu konuda çok güzel bir söz var, ‘Ancak yaralı bir şifacı şifaya neden olabilir.’ Alet çantanızın çok güçlü olması gerekiyor. Bugün tek dilli olmak yetmiyor, pek çok alanla ilgili bilgi birikimine sahip olmak gerekiyor. Günümüzde zihnin, duyguların, mesleki becerilerin kapılarını açılabilmesi için birkaç madalyonun bir arada bulunması gerekiyor. Bugün tek başına psikoloji ya da sosyoloji mezunu olmak yalın kalıyor. Mezun olana kadar kendinizi çok yönlü bir şekilde yetiştirmeniz gerekiyor, Sosyoloji diplomasını alan herkes sosyolog olmuyor. Sosyologluk kafanızda bir fikir, sistem ve donanım geliştirmek demektir. Burada ilgi alanlarını genişletmek için çabalamak ve kendimize yeni beceriler katmamız gerekiyor.” dedi.

“Her yol sosyolojiye çıkar”

Sosyoloji alanının diğer alanların temelini teşkil ettiğini belirten Özburun; “Sosyoloji çok önemli bir disiplin, insandaki yetenekleri açtığını düşünüyorum. Neredeyse her yol sosyolojiye çıkar. Diğer disiplinlerle nerede bağlanacağını ve ayrılacağını sosyoloji söyler. Sosyoloji bir anahtar külçesi veriyor, bu külçeyle istediğin kapıyı açabilirsin. Bunların birleştirilmesiyle bir simya elde ediliyor, bu simyayı elde etmek gerek.” diyerek sözlerini noktaladı.

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)