Beynin Enerji Hırsızlığına Dikkat!

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü tarafından, Prof. Dr. Sevda Asqarova öncülüğünde düzenlenen “Ergoterapide Özel Misafir Sayfası: Dikkat Dağınıklığı Dolu Bir Dünyaya Nasıl Odaklanılır?” etkinliği gerçekleştirildi. Programda konuşmacı olarak yer alan Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) Yöneticisi ve lider koçu Berna Pınar Tunç, dikkat devrelerinin duygularla tetiklendiğini ve dikkatin duygularla çok yakın çalıştığını ifade etti. Tunç, beynimizin kaygıyla başa çıkmak için enerji hırsızlığı yaptığına da dikkat çekti. 


“Bireylerde odaklanamama problemi var”

Özellikle çalıştığı yönetici ve öğrencilerde odaklanamama problemi gözlemlediğini belirten Berna Pınar Tunç; “Dikkat dağınıklığının, yaşanılan sıkıntılı günlerde özellikle artışta olduğunu görebiliriz. Bu kendimde de olan bir problem. Her insanda olduğu gibi bende de oluyor. Mesela bir projeye başlıyorum, ama projeyi tamamlamak için her zaman gösterdiğim efordan daha fazlasını göstermek zorunda kalıyorum. Var olan niyetlerle gerçekleşen bilgiler ve onları gerçekleştirmek üzereyken dikkatimizi dağıtan faktörler olabiliyor. Şu anda gelecek kaygısı var ve olup bitenleri anlamlandırmak için harcadığımız bir efor var. Deneyimlemek çok önemli. Dikkat duygularla alakalı. Bu nedenle dikkat dağıtıcıları ortadan kaldırmak çözüm. Çünkü bireylerde odaklanamama problemi gözlemliyorum.” Şeklinde konuştu.

“Beynimiz kaygıyla başa çıkmak için enerji hırsızlığı yapıyor”

İnsan beyninin tehditlerle başa çıkabilecek düzeyde yaratıldığını söyleyen Tunç; “Aynı kaynakları odak için de sosyal ilişkilerde de kullanıyoruz. Bu, bizim bir işi bitirmek için harcayacağımız enerjiden çalıyor. Sosyal hayatta da bir enerji harcıyoruz orada beyin yine devreye giriyor. Kilo vermek gibi düşünebiliriz. Açlık bilinci ile ne yersek depolamaya başlıyor. Onun için hiç yemek yemeyerek kilo verilmez. Her şeyden yemek gerekiyor. Algıyı kırmak ve kaygı yönetimi de böyledir. Dikkati yeterince önden hazırlarsak, istediğimiz şeylere odaklanabiliriz. ‘Ne yapıyorum?’, ‘Nasıl yapıyorum?’, ‘İçinde bulunduğun gerçek duruma dair mevcut yanıtların var mı?’ gibi sorular çok önemli. Beynimiz kaygıyla başa çıkmak için enerji hırsızlığı yapar, buna izin vermeyelim.” Dedi.

Dikkat devreleri duygularla tetiklenir”

Dikkat ve odaklanmanın duygularla yakın bir ilişkisi olduğuna değinen Berna Pınar Tunç; “Örneğin, iç faktörler; ruhsal durumlar, ilgi alanları, motivasyon faktörleri, fiziksel durum ve zihniyettir. Benim sesimi daha önce duymuş olmanız bir kalabalığın içinde bana odaklanmanızı sağlar. Dikkat duygularla çok yakın çalışır. İçinde motivasyon da vardır. Sürekli dikkat söz konusu olduğunda orada haz duyguları devreye girer. Tüm bunların içinde motivasyon önemlidir. Fiziksel durum rahat değilken de birey hiçbir şeye odaklanamaz. Tüm devreler bizi ayakta tutar. Dikkat türlerinin nerde, ne zaman kullanacağına beyin karar verir. Hiç görülmeyen bir şey dikkat çeker. Renkler, zıtlıklar ve duygusal yük dış faktör olarak ya odaklar ya da dikkati dağıtır. Dikkat devreleri duygularla tetiklenir.” İfadelerini kullandı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)