Korona Günlerinde Ergoterapi Müdahaleleri Konuşuldu
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü ve Ergoterapi Kulübü, Prof. Dr. Sevda Asqarova’nın öncülüğünde düzenlenen “Korona Günlükleri: Ergoterapi Müdahaleleri” konulu etkinliğin üçüncüsü Zoom Webinarı ile çevrimiçi olarak gerçekleşti.
Erg. Selen Okay: “Aşamaları Doğru Değerlendirmek Gerekir”
Etkinliğin üçüncüsüne de alanında çok sayıda uzman ergoterapist katıldı. Erg. Selen Okay, “Karantina döneminde el becerilerinin değerlendirilmesi ve aktiviteler ile desteklenmesi” başlıklı sunumunu yaptı. Okay, “Biz ergoterapistlerin kişileri değerlendirme sürecinde yaş, meslek ve ilgi alanı oldukça önemlidir. İnce motor gelişimi iyi ise biz bir çocuğun dil gelişimi de iyi olarak değerlendiriyoruz. Aktiviteler arasında hareketlerin koordinasyonu da oldukça önemlidir. Aileleri yönlendirerek pandemi süresinde online görüşmelere devam ediyoruz.” Dedi.“Bütün ihtimalleri göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerek”
Erg. Selen Okay ise çocuklarda dokunsal ayırt edici sistemin çok önemli olduğunu belirtti. Okay, “Kontrollü göz hareketleri, objeleri bulma, hareketli objeleri tutabilme, odaklanabilme ya da istenilen yere materyalin bırakılması göz koordinasyonu açısından son derece önemli. Üyelerde görsel ayırt edici sistem olarak değerlendirdiğimiz başlıklar keskin özelliklere sahip nesneleri ayırt etmesidir. Örneğin kalabalık bir masadan bir nesneyi almasını istediğimizde, bu noktada ince motor, tutuş, kavrama önemli fakat görsel olarak ayırt ediyor olması da önemlidir. Bir başka değerlendirdiğimiz kavram ise görsel ile mekânsal ilişkileri ayırt etmesidir. Biz bunu obje ile vücut arasındaki uzaklık-yakınlığı dengelemesi olarak değerlendiriyoruz.Çocuklar, top atma tutma mesafesini ayarlayamazsa bu durumu sadece ince motor becerisi üzerinde değerlendirmek yanlış olur. Top tüylü olabilir ve çocuk bunu tutmak istemiyor olabilir. Sözel olarak konuşmaktansa video kaydını oldukça önemsiyorum. Gelişimi izleyerek hangi basamaklarda eksiklik görüyoruz bunları takip etmeliyiz. Belirli bir yaşı yok takip ederek gecikme gördüğümüz alanlarda hemen müdahale etmeliyiz. Bütün ihtimalleri göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapmak en sağlıklı sonucu verecektir.” Şeklinde konuştu.
Erg. Alirıza Anteplioğlu:“Her açıdan duyuları uyarmaya çalışıyoruz”
Erg. Alirıza Anteplioğlu ise ‘Pandemi Dönemi Toplum Ruh Sağlığı Merkezinin Ergoterapi Yaklaşımı’ konusuna ilişkin paylaşımlarda bulundu. Anteplioğlu, toplum ruh sağlığı merkezinin kuruluş amacı ile ilgili bilgi verdi. Anteplioğlu, “Toplum ruh sağlığı merkezinin kuruluş amacı bireylerin sahip oldukları yetileri kaybeden kişinin yaşam kalitesini arttırmaktır. Danışan merkezli bir çalışma düzeni takip ediyoruz. Bireylerin sosyal hayata uyumlu ve tam bağımsız bir şekilde kendi haklarını yerine getirmesini amaçlıyoruz. İlk başta günlük yaşam aktivitelerinde bir problem olup olmadığını tespit ediyoruz.Problem varsa hangi alanda, başlamak ve sürdürmek alanında ne kadar yetkin bunları anlamak ilk aşamada çok önemli. Buradan elde ettiğimiz veriler ile bireylere özgü program geliştirmeye başlıyoruz. Örneğin aktivite konusunda bir problem yaşayan bireylere motivasyonel görüşmeler ve ödevlerle hastalarımızı desteklemeyi hedefliyoruz. Burada önemli olan bireylere unuttuğu duyularını uyararak hatırlatmaktır. Bizler kullanmadığımız duyuları unutmaya müsait yapıdayız. Bu nedenle hastalarımızı eksiklerini gördüğümüz noktada uyararak harekete geçirmek oldukça önemlidir. Bireyleri her alanda değerlendirmeliyiz. Her ortamda değerlendirerek bu ortamlara uygun program oluşturmamız gerekiyor. Birey evde hastalığına bağlı sorumluluklarını yerine getirmekte problem yaşıyorsa, motivasyonel konuşma yolunu deniyoruz. Yapabileceğine ikna ediyoruz. Ancak her hastada bu yol işe yaramayabiliyor. Bu noktada hastayı anlamak ve hastanın da gönüllü olacağı yol izlemek önemli” dedi.
Erg. İremnur Soylu:“Farklılıklarının farkına varmamız gerekiyor”
Erg. İremnur Soylu “Pandemi sürecinde ebeveyn-çocuk etkileşimi ve Ergoterapi yaklaşımı” konusunu değerlendirdi. Erg. Soylu çocukların durumunu açıklama noktasında bireysel farklılıklarını ele alarak yorumlamanın önemli olduğunu vurguladı. Soylu, “Dokunsal, işitsel, görsel gibi durumlarda çocuğun tepkilerini anlamak için farklılıklarının farkına varmamız gerekiyor. Aileler ile görüşmelerimde, çocuklarında problem olarak gördükleri alanları sıralamaların talep ediyorum. Daha sonra zorlandığı aktiviteler ve memnuniyet sıralamasını belirlemek önem sıralamasını da desteklemektedir. Ebeveyn ve çocuk evde sürekli bir arada kaldığı için çocukların eğitim ve otorite saatleri çok değişti. Dolayısıyla velide ki şikâyetleri somut olarak ortaya koyabilmek ve çocuğun durumunu daha iyi analiz etmek için net bir sıralama belirlemek önemlidir. Terapi sürecinde ailelere günlük oyun ödevleri veriyoruz. Online terapi ile problemli alanları yerinde tespit ettik.Çocuk bu sürece şahit olmadı. Buradaki amacımız ebeveyn için doğru etkileşim neler bunları tespit etmektir. Devamlılık, dikkat ve katılım sürecini değerlendiriyoruz. Çocuğa bir nesne veriyoruz ve ne kadar süre oynadığını inceliyoruz. Dikkatini nesne üzerinde tutabiliyor mu ve katılım olarak ise çocuk nesneyi neyde kullanıyor. Bu basamakları dikkatli şekilde inceliyoruz. Bunun yanı sıra anne ve çocuk arasında serbest oyun zamanında etkileşimi oldukça önemlidir. Oyunu başlatmayı önce kim yapıyor, iş birliği kurması ve duygusal durumu ne yönde olumlu ve olumsuz etkili iletişimin temel noktasına ulaşmaya hedefliyoruz. Çocukların gelişim yaşına göre gelmesi gereken bir nokta var ve buna yönelik belirli ödevler veriliyor. Ebeveynlere benim bu noktada en büyük tavsiyem oyun oynanmasıdır. Duygusal tepkiler vererek gerçekten onun arkadaşı gibi onun yaşında ve onun ihtiyaçlarını düşünerek oyun oynamaya çalışın. Bu süreçte disiplin ve rutin kavramlarına dikkat ederek süreci takip etmek oldukça önemlidir. Ailelerin oluşturacakları rutinlere dikkat ederek ve bozmadan ilerlemesi en sağlıklı sonuca ulaştıracaktır” ifadelerinde bulundu.
Erg. Cahit Burak Çebi : “Hayatınız bir nehir olsaydı neye benzerdi?”
Programa katılan Erg. Cahit Burak Çebi de ‘Covid-19 Sürecinde Meydana Gelen Psikiyatrik Rahatsızlarda Comp ve Kawa Temelli Ergoterapi Müdahaleleri’ konulu bir sunumunu yaptı. Yaşadığımız pandemi sürecinin psikolojik yansıması virüs kadar hızlı yayıldığını belirten Çebi, herhangi bir psikolojik gelişimi normal düzeyde olan bireylerin bile depresyon bozuklukları, kaygı, anksiyete, panik atak, çaresizlik ve sosyal fobi geliştirdiğini belirtti.Erg. Cahit Burak Çebi, “Psikoterapi sürecinde eğlenceli bir yol izlemek önemlidir. Ben bu süreçte kawa modeli dediğimiz bir süreç izlemeyi tercih ediyorum. Psikiyatrik durumlarda izleyebileceğiniz en eğlenceli modeldir. Japon Ergoterapist Michael tarafından bir değerlendirme aracı olarak geliştirilmiştir. Kawa, bizim yaşam yolculuğumuzu temsil eden bir nehir anlamına gelir ve nehrin akışı bizim sağlık durumumuzu belirlemektedir. Bireylere, hayatınız bir nehir olsaydı nehriniz neye benzerdi diye bir soru yöneltiyoruz. Pandemi süresinde bireylerden durağan bir nehir modeli yanıtı aldık. Diğer önemli unsurlar ise bireylerin nehirlerinin tabanı ve duvarlardır. Nehir tabanı ve duvarlar kişinin sosyal yaşamını temsil etmektedir. Bu aşamada bireylere kiminle beraber olduklarını soruyoruz. Pandemi süresi genelde aileler ile geçirildiği için birey bu noktada yalnız olmadığını görerek farkındalık kazanıyor. En önemli unsur kayalardır.
Kaya metaforu endişe, korku, mesleki performans zorluklarımızı yansıtmaktadır. Kaya metaforunu öğrenebilmek için şu an yaşadığı bir problem olup olmadığını sorguluyoruz. Önemli olan bu kayaların suyun akışını etkilememesidir. Bireyler bunları görerek benim çeşitli problemlerim var bu durum da yaşam akışımı etkiliyor diyebiliyor. Olayları hastanın bakış açısından değerlendirerek odak noktayı belirlemek ve müdahale ederek kayaları kırıyoruz. Farkında olmak, farkındalık kazanmak hem ergoterapistler açısından hem de hasta açısından oldukça önemlidir. Böylece bireylerin, öncesi ve sonrası olarak süreçlere hâkim olmasını ve bizzat kendi farkındalığı ile sonuca varmasını sağlıyoruz” ifadelerinde bulundu.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)