“Dayanma Gücümüzün Test Edildiği Bir Dönemdeyiz”

Prof. Dr. Nevzat TarhanÜsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in Instagram canlı yayınına konuk oldu. “Koronavirüs Günlerinde Ruh Sağlığı” konusuna ilişkin paylaşımlarda bulundu. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, koronavirüs sonrası batıdaki durumu değerlendirdi. 

Tarhan, “Koronavirüs ile beraber batıda intiharlar, silah alım oranı ve dine yönelme arttı. Sağlık politikalarının Türkiye’de ne kadar ileri ve önemli bir yerde olduğunu görüldü. Eğitim ve sağlık herkese eşit dağıtılması gereken sistemler. Sağlık sisteminin imkânı olana ulaştırılması sadece çok adaletsiz. Türkiye bu anlamda dünyaya çok güzel örnek oldu” dedi.

“Koronavirüs salgını basit bir enfeksiyon değil”

Koronavirüs salgınının basit bir enfeksiyon olmadığını belirten Tarhan, Üsküdar Üniversitesinin gerçekleştirdiği Koronafobi Araştırmasına dikkat çekti. Tarhan, “Pandemiyi doğal bir afet olarak tanımlayabiliriz. Zaman ve mekân sınırının olmaması pandemiyi diğer doğal afetlerden ayırır. Pandemi küresel bir kaygıya sebep oldu. Türkiye'de yaptığımız koronafobi haritasında süreçle ilgili kaygı, algı ve psikolojik olgunlaşmayla ilgili insanlarda oluşan değişimleri araştırdık. Kadınlarda korku oranı %70 erkeklerde %50 civarındaydı. Kadınlarda korku oranının yüksek olma sebebi annelik genetik dizilimine sahip olmalarıdır.

İnsanlığın ilk yıllarından itibaren çocuklarını koruyabilmeleri için korkuya duyarlı olmaları gerekir. Erkeklerin ise avcı ve toplayıcı olmaları cesur olmalarını gerektiriyor, genetik farkları var. Erkek ve kadınların çalışma beyni de farklılık gösterir. Erkek beyni ben merkezli, sonuç odaklıdır. Hemen olsun ister. Kadın beyni süreç odaklıdır. Stres altında erkek zihinsel sığınağına çekilerek sorunu çözmeyi tercih eder. Kadın beyni ise stres altında durumunu paylaşarak rahatlamaya yöneliktir. Bu fıtrat farklılıklarında Allah’ın, birbirinize rakip değil tamamlayıcı olun mesajı vardır” dedi.

“Nefis ister, kalp sever, akıl karar verir, ruh bağlanır”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pandemi sürecini fırsata dönüştürebilmek için ‘nefis ister,  kalp sever, akıl karar verir, ruh bağlanır’ dörtlüsünün iyi yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Tarhan, “Korona salgınının tehlike ve fırsat olmak üzere iki boyutu vardır. Tehlike boyutu; hastalığın bulaşması, sevdiklerimizin en iyi şekilde korunma isteği kaygısını içerir. Koronavirüsle devamlı ilgilenirsek kaygımız daha da artar. İhtiyacımız olduğu kadar dinleyip asıl işimize dönmemiz gerekir. Pandemi sürecinde mevcut durumu kendimiz ve ailemiz için daha iyiye nasıl çevirebileceğimize odaklanmamız gerekir. Fırsat boyutunun psikolojik sağlamlık kazandırma kapasitesi de vardır. Psikolojik sağlamlık doyum erteleme beceresidir. Haz ve hız çağındayız bu virüs bizim hızımızı kesti, içe kapandık ve mecburen özgürlüğümüz kısıtlandı. Bedeni rahatlığa çok önem verdiğimiz bir yaşam felsefemiz vardı. Koronavirüsle birlikte bunu da kaybetme korkusu ortaya çıktı. Ölümü unutarak fazla dünyacı yaşarken ölümün ne kadar yakın olduğunu hissettik” şeklinde konuştu.

“Öfke, yangına benzer”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, her insanın içinde hem iyicil hem kötücül duygular olduğunu belirterek iyicil duyguları artırıp kötücül duyguları terbiye etmemiz gerektiğine vurguladı. Tarhan, “Her insanın içinde vahşi bir at vardır. Bu at, insanı kendi kafasının götürmek istediği yere götürür. Eğer insan kendi arzularının, dürtülerinin patronu olursa atı istediği yere götüren kendisi olur. Aile içi iletişimde şefkat ve nezaketle birlikte pozitif iletişim öneriyoruz. Öfke yangına benzer, yangın çıktığı zaman sebebi araştırılmaz. Yangın söndürülür, soğutulur sonra bir daha yaşanmaması için ne gerekiyorsa o yapılır. Öfke anında da sebebini sorgulamak yangına körükle gitmek olur. Öfkeyi gidermenin en güzel yöntemi ertelemektir. Karşı tarafı yargılayıcı ifadelerden kaçınarak hislerimizi belli edecek ifadeler kullanmalıyız. Bu yaklaşım, karşı tarafta saldırma ve savunma yerine suçluluk ve pişmanlık duygusu uyandırır. Öfke kontrolünün kişiye özel yöntemleri vardır ama en önemlisi dikkat ve ilgi odağını değiştirmektir” dedi.

“Evlilik H²O’ ya benzer”

Aile içi iletişim ile ilgili tavsiyelerde bulunan Tarhan, aile içi iletişimde şefkat ve nezaketle birlikte pozitif iletişimin önemli olduğunu belirtti. Tarhan, “Pozitif iletişim, birbirinin kusurlarını düzeltmek yerine birbirini tamamlayıcı özellikler sergilemektir. Pandemi döneminde aile içinde onay ve övgü kelimelerini bolca kullanmamız gerekiyor. Evlilik kültüreldir. Bunun öğrenilmesi ve evliliğe yatırım yapılması gerekiyor. Evliliği H²O’ya benzetebiliriz. Hidrojen ve oksijen atmosferde serbest bir şekilde dolaşırlar. Birleştiklerinde özgürlüklerini kaybederler ama yeni bir yaşam formu kazanırlar. Bir insan hem evlenirim hem de kafama göre yaşarım diyorsa evlilik olgusuna sahip olmadığı için evlenmemesi gerektiğini söylüyoruz. Konformist gençlere sahibiz ama Covid-19 bu düşünceleri de hizaya çekiyor” ifadelerini kullandı.

“Din bilimleri ve fen bilimleri bir bütün”

Koronavirüs döneminde belirsizliğin arttığını söyleyen Tarhan, insanların bu sebeple daha fazla kaygı duyduğunu ifade etti. Tarhan, bilimlerdeki bütüncül yaklaşıma dikkat çekti. Tarhan, “Bizim gerçekleştirdiğimiz çalışmada da kaygı çok yüksek çıktı. Erkekler kadınlara göre daha az psikolojik olgunlaşma gösteriyorlar. Bilimlerdeki, bütüncül yaklaşım şu anda çok önemli. Din bilimleri, fen bilimleri hepsi şu anda birer bütün içerisinde. Biri nasıl ile ilgilenirken, diğeri neden ile ilgileniyor. Burada çatışma muhakkak uzlaşmaya doğru gidiyor” dedi.

“Koronavirüs sonrası intiharlar, silah alım oranı ve dine yönelme arttı”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, koronavirüs sonrası batıdaki durumu değerlendirdi. Türkiye’nin koronavirüs ile mücadelesine yönelik paylaşımlarda bulunan Tarhan, ”Batı medeniyeti zaten bir kriz yaşıyordu. İntiharlar zaten artıştaydı. Koronavirüs ile beraber batıda şu üç şey arttı intiharlar, silah alım oranı ve dine yönelme. Sağlık politikalarının Türkiye’de ne kadar ileri ve önemli bir yerde olduğunu görüldü. Eğitim ve sağlık herkese eşit dağıtılması gereken sistemler. Sağlık sisteminin imkânı olana ulaştırılması sadece çok adaletsiz. Türkiye bu anlamda dünyaya çok güzel örnek oldu” şeklinde konuştu.

“Kapital sistem çöküyor”

İnsanların bilgelik eğitimine ihtiyacı olduğunu söyleyen Tarhan, koronavirüsün insanı daha çok insanlık öğrenmeye teşvik ettiğini belirtti. Tarhan, “Amerikanların bir sözü var. Önce ben önce Amerika. Kapital sistem materyal sistem çöküyor. Açgözlülük doyumsuzluk ve hırsın yanlış olduğunu insanlar anlamaya başladı. Zihinsel dönüşüme ihtiyaç var. Zihinsel dönüşüm olursa sosyal dönüşüm de olur. Herkes kendi kapısının önünü süpürse dünya daha güzel bir yer olur. Bireyler toplumu değiştirmeye kendilerinden başlamalılar. Herkes kendisine çeki düzen verirse dünya daha güzel bir yer olur” dedi. 
 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)