Dr. Ahmet Adiller: “Su fakiri olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.”
Son yılların en sıcak günlerinin yaşandığı ülkemizde İstanbul başta olmak üzere özellikle büyük şehirlerde su tasarrufu yapılması konusunda art arda uyarılar yapılıyor. Su kullanım miktarlarının rekor seviyelerde artmasının endişe verici olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, bireysel olarak yapılacak tasarrufların çok yüksek miktarda suyun korunmasında önemli olduğuna vurgu yapıyor. Evde, işyerinde ve bahçede kullanılan su miktarının çeşitli yöntemlerle azaltılabileceğinin altını çizen Adiller, aksi halde gelecek nesillere kalmadan mevcut nesillerin susuzluğun farklı boyutlarda yaşandığına şahit olacakları konusunda uyarıyor.
Üsküdar Üniversitesi SHMYO Çevre Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, ülke genelinde yaşanan su sorunu karşısında bireysel olarak su tasarrufu sağlamanın önemine değindi ve su tasarrufu sağlamak için neler yapılabileceğini anlattı.
Su sorunu endişe verici
Son yılların en sıcak yaz aylarından birini geçirdiğimiz bu dönemde susuzluğun aklımıza gelen ilk sorunlardan biri olduğunu belirten Çevre Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, “İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerimizde her yaz bu sorun gündeme geliyor. Bu yıl, kış ve bahar aylarında yağışların geçtiğimiz yıllara göre daha düşük seviyede kalmasıyla etkisini daha tehlikeli bir şekilde gösteriyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi yüksek nüfus yoğunluğuna sahip şehirlerimizin barajlarının doluluk oranının yüzde 40 seviyelerinin altına düştüğünü görüyoruz. Bir yandan da İSKİ’den 12 gün arayla yapılan iki rekor haberi alıyoruz. 14 Temmuz günü tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşan su kullanımı, 26 Temmuz’da bir üst seviyeye çıkıyor. Bu durumun benzerleri tabii ki farklı şehirlerimizde de yaşanıyor. Bu durum oldukça endişe verici.” dedi.
Bireysel olarak yapılacak tasarruflar çok yüksek miktarda suyu korumaya yardımcı olur
Ülkemizin sanılanın aksine su zengini bir ülke olmadığına dikkat çeken Adiller, “Su fakiri olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu yıl büyük ölçekli bir susuzluk yaşamasak da önümüzdeki yıllarda artan sıcaklıklar ve nüfusun etkisiyle susuzluk sorunu bizlere zor günler yaşatabilir. Bu noktada yetkililerin alacağı önlemler dışında vatandaş olarak bizlere de görev düşüyor. Bireysel olarak yapabileceğimiz birkaç litrelik tasarruflar bile bütüncül olarak ele aldığımızda çok yüksek miktarda suyumuzu korumamıza yardımcı oluyor.” uyarısında bulundu.
1 günde milyonlarca metreküp su tasarrufu yapılması mümkün
Gündelik hayatta yapılacak küçük değişikliklerin bile büyük etkiler yaratabileceğini yineleyen Adiller, “Yıllardır herkes tarafından bilinen en basit tasarruf yöntemi olan ‘diş fırçalarken musluğu kapalı tutma’ alışkanlığını ele alalım. Normal bir musluk dakikada 10-15 litre arasında su akıtıyor. Diş fırçalama süresinin 1 dakika olduğunu düşündüğümüzde günde 2 kez diş fırçalayan bir kişi musluğu açık bıraktığında günde 20 ila 30 litre arasındaki suyu boşa harcıyor. 4 kişilik bir ailede bu miktar 80-100 litre, ülke nüfusunun dörtte biri göz önüne alındığında ise 400 ila 600 bin metreküp seviyelerine ulaşıyor. Bu miktara tasarruf edilebilecek diğer alanlar da katıldığında ülke genelinde 1 günde milyonlarca metreküp su tasarrufu yapılmasının mümkün olduğunu görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Evde basitçe uygulanabilecek farklı yöntemlerle tasarruf sağlanabilir
Evimizde, işyerimizde hatta bahçemizde kullandığımız su miktarını nasıl azaltabileceğimiz konusunda çeşitli tasarruf yöntemlerinden bahseden Çevre Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, şöyle devam etti:
“Evde yemek yaparken, sebze ve meyvelerin yıkanması sırasında akan muslukta yıkama yapmak yerine bir kap içerisinde yıkama yaptığımızda tükettiğiniz su miktarı önemli ölçüde azalacaktır. Ayrıca yıkama yaptığınız suyu çiçeklerinizi sulamak amacıyla da kullanabilirsiniz. Evde en çok su kullanılan yerler arasında kuşkusuz banyo ve tuvaletler yer alıyor. Banyoda geçirilen süreyi kısaltmak, banyo sırasında suya doğrudan ihtiyaç duymadığımız anlarda musluğu kapatmak, tuvaletlerin rezervuarlarının içine rezervuarınızın kapasitesine göre dolu bir pet şişe koymak yine kolaylıkla uygulanabilecek tedbirlerdendir. Çamaşır ve bulaşık da evlerde çok su kullanılmasına neden olur. Günümüzde çamaşır ve bulaşık makinelerinin kullanımı yüksek miktarda su tasarrufu sağlıyor. Ancak bu noktada tasarrufu arttırmak için alınabilecek tedbirler de mevcut. Çamaşırların yıkanması noktasında çamaşır makinesinin ya da bulaşık makinesinin az miktarda çamaşır ya da bulaşık için çalıştırılmaması dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri. Bunun dışında çok kirli olmayan çamaşır ya da bulaşıklarda kısa programlar tercih edilebilir. Kısa programlarda yıkama yapmak su dışında elektrik tasarrufu da sağlar.”
Bahçede tasarruf için kısa sürede fazla sulama yerine sık ve az sulama yapılmalı
Ev içinde olduğu gibi bahçede de büyük oranda su tasarrufu sağlanabileceğine vurgu yapan Adiller, “Bahçemize bulunduğumuz bölgenin iklimsel koşullarına uyumlu ve yüksek su ihtiyacı olmayan bitkilerin seçilmesi ilk önemli nokta. Sonrasında ise sulama şartları büyük önem arz eder. Bahçe sulamaları sırasında en sık yapılan yanlış uygulamalardan biri kısa sürede yüksek miktarda su ile sulama yapılmasıdır. Kısa sürede yüksek miktarda sulama yapıldığında bitkinin ihtiyaç duyduğu suyun fazlası toprağın alt katmanlarına bitkilerin köklerinin ulaşamadığı bölümlere gitmektedir. Bu yüzden bahçe sulamalarında daha sık aralıklarla daha az miktarda su verilmesi daha uygundur. Ayrıca sulama saatlerinin sabah erken saatlerde ya da akşam geç saatlerde yapılması sulama sırasında güneş etkisiyle buharlaşan su miktarını da azaltacaktır. Bu önlemler dışında damlama sulama sistemlerinin kullanımı da geleneksel sulama yöntemlerinden daha az su tüketimine sebep olduğundan uygulanabilecek diğer bir tasarruf yöntemi olarak düşünülebilir.” tavsiyesinde bulundu.
Sürdürülebilir bir yaşam için su tasarrufu ön planda tutulmalı
Su tasarrufu konusunda evlerde su kullanan cihazların verimliliğinin de oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, “Bildiğimiz gibi teknolojinin gelişmesiyle birlikte her geçen gün enerji verimliliği konusunda daha az enerji tüketip, daha fazla iş yapan pek çok cihaz geliştiriliyor. Bu durum su kullanımında da benzer bir yapıya sahip. Günümüzde üretilen çamaşır ve bulaşık makineleri pek çok üstün özellikleri dışında su tüketimi konularındaki cimrilikleri ile de birbirleri ile yarışıyorlar. Bu tasarruf yarışı sadece bu cihazlarla da sınırlı kalmıyor. Günümüzde kullandığımız muslukların da büyük bir kısmı daha az su verip daha fazla tasarruf yaratmaya odaklanıyor. Bu tasarruf sadece yeni alınan musluklar için de geçerli değil. Günümüzde eski tip musluğunuza yerleştireceğiniz küçük bir aparat size daha az su tüketerek aynı performansı alma imkânı sunuyor.” dedi.
Sürdürülebilir bir yaşam için kararlılık önemli…
Dr. Adiller sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu noktada üzerimize düşen görev, en önemli doğal kaynaklarımızdan biri olan suyumuzu korumak için su tasarrufunu ön planda tutan ürünler tercih etmek. Alışkanlıklarımızı değiştirmek her ne kadar zor olsa da sürdürülebilir bir yaşam için kararlı olmamız gerekiyor. Aksi halde gelecek nesillere kalmadan mevcut nesillerimiz susuzluğun farklı boyutlarda yaşandığına şahit olacaktır.”
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)