Sinan Canan’dan Doğru Yaşama Dair 6 Öneri…

İstanbul Erkek Lisesi tarafından düzenlenen İnstagram canlı yayınının konuğu Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Canan oldu. İnsanın Fabrika Ayarları serisinin son cildi “Sınırları Aşmak” kitabının içeriğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Canan, insan ve yaşama dair önemli paylaşımlar yaptı.

“Ben insanı şu şekilde tanımlıyorum: ‘Karnı doyunca arıza çıkaran tek canlı”

İnsanın fabrika ayarlarından bahseden Prof. Dr. Sinan Canan, “İnsanın Fabrika Ayarları 5 madde ve 1 prensipte doğru yaşamımızın yolunu araştırmaya çalışırken bulduğum basit formül ya da bilimsel teori. Bu teorinin bir özelliği var, bütün teoriler bilim insanları için bilim diliyle yazılır ama bizim teori halk için yazıldı. Yani herkes alsın, okusun, evde denesin ve uzmanların görüşleri arasında hakemlik yapmak zorunda kalmasın. Mümkünse kendi kendisinin koruyucu hekimi, koçu, psikolojik danışmanı… vs. olsun ve kendi donanımını anlayıp güzel yaşasın.

Çok özetle 5 madde şu şekilde;

- Hareket edeceğiz,

- Az yiyeceğiz,

- İyi duygusal ve doyurucu, güven verici sosyal ilişkiler içinde olacağız, yalnız kaldığımızda hastalanıyoruz çünkü… İnsan yalnız başına hayatta kalamayacak kadar zayıf bir canlı sistem bunu öyle bir garanti altına almış ki bir şekilde yalnız kalırsanız bedeniniz arıza veriyor.

- Bütün hayvanlarda gayet hayat kurtarıcı olarak çalışan bir sistem olan stresimizi kontrol etmeyi öğreneceğiz. Çünkü zihnen stres üretebilen tek canlıyız.

- Ayarda sınırlarımızı zorlamak zorundayız. Ruhsal, bedensel, psikolojik, coğrafi… Aklınıza ne gelirse kendimizi bulduğumuz ve içinde kaderimiz zannettiğimiz sınırlarımızı zorlamadan kendimizi iyi hissedemiyoruz. O sınırlar içerisinde kalırsak rahat gibi geliyor ilk başta ama uzun süre aynı rutinde yaşarsak bir dakika diyoruz bir sorun var. Ben insanı şu şekilde tanımlıyorum ‘karnı doyunca arıza çıkaran tek canlı’ çünkü. Maddi imkânlar arttıkça insanın içindeki sıkıntı daha da artıyor o yüzden insan sınırlarını zorlayarak, kendisini geliştirerek ve genişleterek bu dünyada var olmayan şeyleri yaratıcı zihinsel güçlerini kullanarak ortaya koyup buradan öyle gitmeye hazırlanırsa ancak mutlu olur.” Şeklinde konuştu.

Gönül bağı neden önemli?

Hayatımızın anlamı amacımız ile ilgili olduğunu belirten Canan, “Yarın gideriz, yarın yaparız gibi sonra yaparımlar ölümlü dünyada aslında hiç de arkadaşımız olmayan bir düşünce biçimi. Safsaklamak, yorgunluk, bıkkınlık yoktur sadece az aşk vardır. Eğer bir konuyu az aşkla yapıyorsanız ertelersiniz, bahane bulursunuz, sonraya bırakırsınız ama yüksek bir aşkla niyet ettiyseniz o meseleyle aranıza dağlar girse onu bile aşarsınız. Dolaysıyla eğer bir konuya niyet ediyorsak ve o konuya devam edemiyorsak, yapamıyorsak, o konuyu bir huy haline getiremiyorsak o konuyla alakalı yeterli bağlantımız yok demektir, yani gönül bağlantısı diyelim buna… Böyle bir duygusal bağlantı yoktur. Yeterince duygusal bağlantı olduğu durumlarda ise zaten duramazsınız başka her şeyi ertelersiniz onun için. Bir şeyin devam ettirilmesi için içten haz duymamız lazım.” Şeklinde konuştu.

“Hayatın anlamı sorumluluktur”

Bu hayatı anlamlı kılan şey bir fikrin, bir yolun ya da bir grup insanın sizin dışınızdaki insanın sorumluluğunu sırtlamak olduğunu belirten Canan, “Hayatın anlamı sorumluluktur yani bir öyküye sahip olmaktır. Bunu yapabilen insanların bu dünyadan son derece barış ile ayrıldığını, sisteme teslim olmuş rahatlık içerisinde gittiğini görüyoruz.” Dedi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)