Bir Başkadır Dizisi 'Travmalı Kadın Ruhiye' Karakteri Analiz Edildi...

Üsküdar Üniversitesi Politik Psikoloji Merkezi Müdür Yardımcısı Ayça Ferda Kansu moderatörlüğünde gerçekleşen “Bir Başkadır Dizi Analizi-Travmalı Kadın Ruhiye” konulu programa Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Meltem Narter ve Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Esra Işık katıldı.

Kansu: “Ruhiye karakteri denilince travma olarak şekillendi”

Dizinin çok katmanlı yapısından dolayı konuşulabilecek çok uzun kavramların olduğunu dile getiren Kansu; “Dizinin psikolojik boyutu var, sosyolojik boyutu var, siyaset boyutu var, sanatsal boyutu var. Nereden yaklaştığınıza bağlı olarak, birçok boyutu ile ele almak mümkündü. Ama karakterleri tek tek ele almak istedik. Dedik ki tek tek karakterleri ele alarak, bu karakterler üzerinden psikolojinin ana karakterleri ve durumlarını yorumlayalım. Böylelikle hem psikoloji bölümü öğrencilerimize hem psikolojiye ilgi duyanlara hem de filmi seven herkese bir perspektif katalım, birlikte düşünelim, birlikte sohbet edelim dedik. İlk olarak da Ruhiye karakterini ele almaya karar verdik. Ruhiye karakteri denilince travma olarak şekillendi.” dedi.

Narter: “Başta psikiyatriste gitmesi gerekenin Ruhiye olduğunu düşündük”

Ruhiye karakterini analiz eden Narter; “Bir Başkadır çok özel bir dizi. Her karakterin açılımı aslında belli bir alanı da açıyor. Yani Ruhiye’yi seçmemizin sebebi psikolojiyle ilgili en çok ilgimizi çeken Ruhiye’nin olmasıydı. Ruhiye çok depresif ve içine kapanık görünüyor. Başta psikiyatriste gitmesi gerekenin Ruhiye olduğunu düşündük. Ruhiye iyi bir anne görünüyor. Çocuklarıyla arası çok iyi. Onlara çok sıcak davranıyor. Kocası ona hiç iyi davranmıyor. Ama bir yandan da çok iyi davranıyor. Ruhiye’nin bir sahip çıkılmışlığı var ama sanki bunu kötüye kullanıyormuş gibi bir intiba bırakıyor bizde. Evdeki bütün işlerini görümcesine bırakmış. Ruhiye sadece sigara içip uzaklara bakıyor. Çok sakin ve kendi halinde biri. Sanki hiçbir şey yokmuş, her şey yolunda gidiyormuş, hayat çok sıradanmış, kimsenin başına bir şey gelmemiş ve o hiçbir şey yaşamamış gibi bir hali var. Ruhiye ciddi ağır bir rahatsızlık geçiriyor ve ciddi bir travması var. Biz Ruhiye’yi düzelterek ona olan şiddeti çözemeyiz. Bu şiddeti çözebilmemiz için meselenin bir kadın meselesi değil, erkek meselesi olduğunu ve erkeklerin sorun çözüm yöntemlerinin neler olması gerektiğini düşünmemiz lazım.” şeklinde konuştu.

Işık: “Travmanın azaltılması için yüzleşmek ciddi bir araçtır”

Travmanın depresyonla ilişkisine değinen Dr. Işık; “Ruhiye, sanki yaşadığı travmanın yükü altında kalmış ve onun ağırlığı ile birlikte hareket etmeye çalışan bir kadın. Sakin, yavaş, hiçbir şey olmamış, monoton bir görüntüsü var. Dolayısıyla o tablonun altında bir ezilmiş, küçülmüş, kaybolmuş gibi görüyoruz. Ruhiye'de bir sorun olduğunu anladık ama tecavüze uğradığını öğrenene kadar ne olduğunu anlayamadık. İki sene öncesinde eşi ona tecavüzcüsünün öldüğünü söylüyor. Oraya kadar aslında fena gitmiyor. O zamana kadar daha iyi. Meryem’in anlatımlarına göre Ruhiye son iki yıldır işlevselliğini tamamen yitirmiş, intihar girişimlerinde bulunmuş. Biz burada aslında travmanın aslında ne kadar depresyonla ilişkili olduğu, depresif belirtileri nasıl ortaya çıkardığını görüyoruz. Ruhiye aslında başa çıkmak isteyen bir karakter. Aslında çok güçlü bir tarafı var. Bir şeyler yapmak, hesaplaşmak istiyor. Köye giderek bir şeyler yapması gerektiğinin farkına varmış. Orada kullandığı yöntem ise yüzleşmektir. Kendisine yardımcı olacağını düşündüğü için bu yoldan gidiyor. Travmanın azaltılması için yüzleşmek ciddi bir araçtır. Kendisini o travmayla yüzleştirecek ve olanları anlamlandırabilecek bir mekanizma arıyor. Oraya gitmesi işe de yarıyor. Yüzleşmesiyle kaygısı ve korkusu azalıyor. Hayatını yıkan birinin de hayatının yıkılmış olması da Ruhiye’ye iyi geliyor. Adaletin tecellisi iyileştirici bir şeye doğru gidiyor.” ifadelerini kullandı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)