14’üncü “Korona Günlükleri: Ergoterapi Müdahaleleri” Programı Gerçekleştirildi
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü Öğrencilerinin Prof. Dr. Sevda Asqarova öncülüğünde düzenlediği “Korona Günlükleri: Ergoterapi Müdahaleleri” programının 14’üncüsü düzenlendi. Berkay Karpuz’un moderatörlüğünde gerçekleşen programa alanında uzman ergoterapistler konuşmacı olarak katıldı. Program zomm webbinar üzerinden gerçekleştirildi.
Erg. Sedanur Yılmaz: “Danışanın öyküsünün alınması çok önemli”
“Covid-19 sürecinde fibromiyalijisi olan geriatrik bireylerde düşmeyi önlemeye yönelik yaklaşımlar” başlıklı konuşmasını gerçekleştiren Erg. Sedanur Yılmaz: “İlk adım olarak danışanın öyküsünün alınması çok önemli. Ergoterapislerin ayrıntılı bir geçmiş için yeterli zaman ayırmaları gerekiyor. Biz karşımızdaki kişiye yeterli zamanı verirsek kişi kendini önemli hissetmiş oluyor, biraz daha anlaşılmış hissediyor. Ve aslında bu süreç bireylerin iyileşmesinde ilk adım olmuş oluyor. Bir sonraki adımda da ayrıntılı bilgi edinmek çok önemli. Ayrıntılı bilgi edinmek için ise mevcut şikayetleri dinleniyor, önceki düşmeler, mevcut veya daha önce kullanılan ilaçlar, görme şikayetleri, baş dönmesi, uyku sorunları, hafıza ve konsantrasyon zorlukları, aile, sosyal ve mesleki roller, önceki başarılı ve başarısız tedavi müdahaleleri mutlaka öğrenilmeli. Ergoterapi müdahalelerinde danışanın öyküsünün alınması çok önemli.” Dedi.
Erg. Tayfun Zengin: “Madde bağımlılığı piskosoyal bir sorundur”
Erg. Tayfun Zengin, “Madde bağımlılığı tedavisi görmüş bireylerde nüksün önlenmesinde Ergoterapi’nin rolü” konusunda değerlendirmelerde bulunarak; “Madde bağımlılarına yönelik Ergoterapi alanında Türkiye’de çok fazla çalışma yok. Ama üzerinde çalışmamız gereken bir konu. Kişinin hayatında olumsuz pek çok etkisi olmasına rağmen engelleyemediği bir istekle maddeyi kullanmaya devam etmesi bağımlılıktır. Madde bağımlılığı sadece bireyi değil bireyin çevresindeki insanları da olumsuz yönde etkileyen ve büyük zararları olan psikososyal bir sorundur. Burada özellikle aileyi ön plana çıkartmak gerekiyor. Bağımlı birey aileyi çok fazla etkiliyor. Bağımlı birey bağımlı olduğu maddeye vakit ayırdığı için öncelikle aileye yalan söylemeye başlıyor. Bu durum ilerleyen süreçte aile içi şiddete kadar varabiliyor.” Şeklinde konuştu.
Erg. Kadriye Yağmurcu: “Ergoterapistlerin kişiye özel müdahaleleri günlük yaşam aktivitelerini daha anlamlı ve planlı hale getiriyor”
“Pandemi döneminde fetal alkol spektrum bozukluğu riski taşıyan gebelere yönelik yaratıcı hareket ve dans içeren ergoterapi müdahaleleri” konusunda konuşan Erg. Kadriye Yağmurcu; “Fetal alkol sendromu gebelik döneminde anne adaylarını teratojen maddeler, yasadışı madde ve alkol kullanımı sonrasında bebeğin nörogelişimsel, nörobilişsel problemler yaşama riski ve bunun sonucunda ortaya çıkan gelişim gerilikleridir. Ergoterapistlerin kişiye özel müdahaleleri, uygulamanın yaratıcı hareket ve dans içerikli çalışmaların, günlük yaşam aktivitelerini daha anlamlı ve planlı hale getiriyor. Aynı zamanda bağımlı bireylerin içindeki boşluğunun hareket vasıtasıyla tamamlanması olumlu sonuçları da beraberinde sunmaktadır.” Dedi.
Erg. Engin Şahin: “Beyinde dopamin eksikliği arttıkça Parkinson da ilerler”
Erg. Engin Şahin “Karantina sürecinde Parkinson hastalarına Ergoterapi müdahalelerinin etkisi” konusunda sunumlarını gerçekleştirdi. Şahin; “Parkinson hastalığı ‘beyin sapı’ denilen bölgede gri cevher çekirdeklerinin hasarı sonucu dopamin salgılayan hücrelerin dejenerasyonu ve/veya kaybı nedeni ile ortaya çıkar. Fakat bu hasarın nasıl ortaya çıktığı ve hücrelerin neden tükendiği henüz bilinmemektedir. Parkinson hastalığı dopamin sentezleyen hücrelerinin hasara uğraması ile oluşur. Parkinson hastalığına yol açtığı hareket bozukluğu ilerleyici ve kroniktir. Beyinde dopamin eksikliği arttıkça hastalık da ilerler.” İfadelerini kullandı.
Erg. Amine Kalkan: “Bizim temel amacımız çocukların kendi başlarına yemek yiyebilmeleri”
Erg. Amine Kalkan “Pandemi döneminde çocuklarda duyusal kaynaklı beslenme ve yeme zorluklarına Ergoterapi müdahaleleri” konusunda değerlendirmelerde bulundu. Kalkan Ergoterapinin yeme, beslenme ve zaman aktivitelerine katılımındaki rolü konusuna değinerek; “Biliyorsunuz ki yemek yeme aktivitesi günlük yapılan temel bir aktivitedir. Çocukların katılımını sağlamak için yemeğin günlük hayatta önemli bir yeri var. Çocukların kendi başlarına yemek yiyebilmeleri bizim buradaki temel amacımız aslında. Bu bağımsızlığın önüne geçen duygusal, bilişsel, fiziksel problemler bizim de çalıştığımız alanlar içerisine giriyor. Ergoterapistler kişinin kendi kendine yemek yiyebilmesinin ve beslenmesinin ne kadar önemli bir günlük yaşam aktivitesi olduğunu bilirler. Beslenme çocuklar için gelişimsel yapıtaşlarından biridir. Çocuklar ile aileler için tıbbi, sosyal ve duygusal etkileri olan bir beceridir.” İfadelerini kullandı.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)