Bu Meslekler, Belediyecilikte Rağbet Görecek…
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü tarafında “Yerel Yönetimler ve Sosyal Hizmet” konulu etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğin konuğu Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Amasya İl Müdürü Ahmet Kurt Oldu. Son zamanlarda belediyecilik sosyal belediyeciliğe evrildi diyen Kurt, belediye başkanı adayı olmak isteyenlerin isimlerinin altına mimar, mühendis, avukat değil de sosyal hizmetli, psikolog, rehber öğretmen veya ona benzer unvan yazanların daha rağbet göreceğini söyledi.
“Belediyecilik, sosyal hizmet belediyeciliğine evrildi”
Moderatörlüğünü Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Barış’ın yaptığı etkinlikte sosyal belediyecilikten ve seçimlere katkı sağlayacağını düşündüğü mesleklerden bahseden Ahmet Kurt; “Sosyal belediyecilik aslında varlık nedenidir. Son zamanlarda belediyecilik sosyal belediyeciliğe evrildi yani su, kanalizasyon ve temizlik belediyesinden bu noktaya geldik. Demokratik yapıları güçlendiren bir uygulama ve bu belediyeciliğin var olma nedenidir. Dönemimizde tahmin ediyorum sizin de belediyecilik döneminizde daha çok fiziki çalışmalara yönelmek revaçtaydı. Kürsüye çıkıp yeni oy istemeye kalkıştığınızda bunu çok fazla söyleyemezdiniz. İşte ben şu kadar aileyi barıştırdım, yoksullara paket dağıttım bunları çok anlatamazsınız. Neyi anlatabilirsiniz belediyeye şu kadar iş makinesi aldım, böyle bir bina yaptım, şu kadar asfalt döktük ama geldiğimiz noktada bugün belediyeciliğin geldiği noktada belediyecilik sosyal hizmet belediyeciliğine evrildi. Dilerim ki bundan sonra belediye başkanı adayı olmak isteyenler isimlerinin altına mimar, mühendis, avukat yazmayacaklardır. Sosyal hizmetli, psikolog, rehber öğretmen veya ona benzer unvanları yazmaları daha fazla rağbet görecek. Seçilmelerine katkı sağlayacağını ve özellikle pandemi sürecinin sonrasında bu mesleklere daha fazla ilgi olacağını düşünüyorum.” İfadelerini kullandı.
“Sosyal girişimcilik, sosyal belediyeciliği doğurur”
Kurt, sosyal dokunuşların çok çok önemli olduğunu belirterek; “Sosyal gelişimcilik kar etme amacı gütmez. Sosyal girişimcilik, sosyal belediyeciliği doğurur. Bunlar genellikle toplumsal barışı, huzuru ve güven ortamını sağlamaya yönelik etkinliklerdir. Benim de asıl olarak anlatmaya çalıştığım şey odur. Şu anda Tonya’da sokağa çıktığımda Ahmet Kurt sen burada barışı sağlayan adamsın diye saygı görürüm. Barışı sağlamak, huzuru sağlamak yaptığınız asfaltın bir beş yıl, on yıl sonra tamamen bozulması ve yok olmasıyla asla kıyaslanamaz. O yüzden sosyal dokunuşlar çok çok daha önemlidir. Kadına yönelik, gençlere yönelik, engellilere yönelik, yoksullara yönelik sosyal dokunuşlar, onların hayatını konforlu hale getirecek dokunuşlar, meslek edinmelerine yönelik dokunuşlar, farkındalık çalışmaları sosyal belediyeciliğin olmazsa olmazlarındandır. Dezavantajlı kesimleri korumak öncelikle yerel yönetimlerin görevidir. Sosyal adaleti, sosyal dengeyi sağlamaya yöneliktir ve sosyal refah devletini oluşturmada da büyük önem arz etmektedir. İlk basamaktır ve bununda yerel yönetimlerden başlaması esastır diye düşünürüz.” Dedi.
“İyi bir ekibinizin olması gerekiyor”
Başarılı bir belediyecilik için iyi bir ekibin olması gerektiğine değinen Kurt; “Başarılı bir belediyeciliğin yolu genelde kaynaktan geçiyor. Yani belediye başkanının akıllı olması çok önemlidir ama parası yoksa çok akıllı olması da işe yaramıyor. O yüzden yeterli kaynak yoksa sosyal belediyeciliği de uygulamakta zorlanırsınız. Elbette ki duyarlılıkta gereklidir. Duyarlı olmak gerekiyor. Elbette ki iyi bir ekibinizin olması gerekiyor. Ekibin ille de sosyal çalışmacılardan olması gerekir demiyorum yani böyle bir hususta var. Bazı sosyal hizmet uzmanı veya sosyal çalışmacı arkadaşlarımız sadece şunu yapıyorlar ben sosyal hizmet uzmanıyım diyerek övünmesi, kibirliliği ama ötesinde bir şey yapmıyorlar. Bir sosyal hizmet uzmanı bir şey yapmıyorsa sadece kartvizitiyle övünmesi züldür diyorum arkadaşlarıma da tavsiyem olsun. Öyle bir şey yapmayıp, okuyup kendilerini geliştirsinler. Tabi iyi bir ekip derken sadece sosyal hizmetten bahsetmiyorum. Toplum duyarlılığı taşıyan, bunu kendisine iş edinen, sancısını çeken ekibi kastediyorum. Bunların olması halinde sosyal belediyeciliğin yolunun açılmış olduğunu söyleyebiliriz. Belediyeciliğin %50’si gönül alma yani sosyal belediyeciliktir, geri kalan %50’si ise fiziki belirleyiciliktir diye düşünüyorum.” Şeklinde konuştu.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)