Diyabetlilerde topuk çatlağı kangrene kadar gidebiliyor!

Yaygın görülen topuk çatlağı sorununa dikkat çeken uzmanlar, ihmal edilen çatlakların ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Topuk çatlaklarının görüntü olarak kişileri rahatsız etmekle birlikte sonrasında bu çatlakların bakteri ve diğer mikroorganizmalar için vücuda giriş kapısı olabildiğini dile getiren Podoloji Programı Öğr. Gör. Muharrem Tosun, “Böylece ayakta enfeksiyon oluşmasına sebep olup ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Derin topuk çatlaklarında gerekli hijyen kurallarına dikkat edilmediği taktirde mikroorganizmaların vücuda girmesi ve enfeksiyona yol açması mümkün. Enfeksiyon riski diyabetlilerde ayak ülseri veya kangren gibi ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir” uyarısında bulundu.   
 

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Podoloji Programı Öğr. Gör. Muharrem Tosun, topuk çatlağı ve tedavisi konusunda önemli bilgiler verdi.

Yanlış ayakkabı kullanımı topuk çatlağına neden oluyor

Ayak topuğumuzdaki derinin kuruması, sertleşmesi ve zamanla derin yarıklar oluşmasının topuk çatlarına neden olduğunu dile getiren podolog Tosun, “Topuk çatlakları birçok sebeple oluşabiliyor. Bunların başında aşırı kilolu olmak, yanlış ayakkabı ve ev terliği kullanımı, cilt kuruluğu, basış problemleri ile egzama ve sedef gibi bazı cilt hastalıkları geliyor.” dedi.  

Topuk çatlakları kimlerde daha sık görülüyor? 

Topuk çatlağının herkeste görülebildiğini ifade eden Öğr. Gör. Muharrem Tosun, “Ancak ilerleyen yaşlarda derinin esnekliğini ve nem tutmasını kaybettiğinden orta yaş üzerinde daha sık görülüyor. Uzun süre ayakta çalışılması gereken meslek gruplarında da topuk çatlağı durumuyla daha sık karşılaşıyoruz. Ayrıca diyabetli bireylerde cilt kurumasına bağlı olarak sıklıkla görülebiliyor.” diye konuştu.
Çıplak ayakla sert zeminlerde yürümek de topuk çatlağı yapıyor
Özellikle kış aylarında nem oranının düşmesiyle cildin daha fazla kuruduğunu ve topuk çatlağı oluşumunun arttığını kaydeden podolog Tosun, “Ayrıca sert tabanlı ayakkabı giymek ve küçük numara giyilen ev terliklerinin topuk kısmına basılması da topuk çatlaklarının oluşumunu arttıran etkenlerden. Çıplak ayakla sert zeminlerde yürümek de topuk çatlağı oluşumuna neden olan başka faktördür.” ifadesinde bulundu.    

 Enfeksiyona yol açabiliyor

Topuk çatlaklarının görüntü olarak kişileri rahatsız etmekle birlikte sonrasında bu çatlakların bakteri ve diğer mikroorganizmalar için vücuda giriş kapısı olabildiğini dile getiren Tosun, “Böylece ayakta enfeksiyon oluşmasına sebep olup ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Derin topuk çatlaklarında gerekli hijyen kurallarına dikkat edilmediği taktirde mikroorganizmaların vücuda girmesi ve enfeksiyona yol açması mümkün. Çıplak ayakla kirli ortamlarda yürünmemelidir.” uyarısında bulundu.    

Diyabetliler de ayak ülseri veya kangren gibi ciddi sağlık sorunlarına dikkat!

Diyabet hastalarında dolaşım bozukluğu sebebiyle ciltte daha fazla kuruluk söz konusu olduğunu ve bunun da diyabetlilerde topuk çatlağının daha fazla görülmesine neden olduğunu anlatan Tosun, “Topuk çatlakları sonucu oluşabilmesi muhtemel enfeksiyon riski diyabetlilerde ayak ülseri veya kangren gibi ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Bundan dolayı diyabetli bireylerin bu durumu çok ciddiye almaları gerekiyor.” dedi. 

Topuk çatlaklarının tedavisinde podoloji ne yapıyor?

Podologların medikal ayak bakımı ile topuk çatlaklarının giderilmesinde önemli rol oynadığını söyleyen Podoloji Programı Öğr. Gör. Muharrem Tosun, “Podologlar, doğru ayakkabı ve terlik seçiminde kişilere eğitim verebilir ve bası analizi yaparak kişilerde oluşabilecek basış bozuklukları tespit edebilir. Ortopedi ve Dermatoloji bölümleriyle multidisipliner çalışmalar yaparak oluşabilecek risklerin ortadan kalkmasına yardımcı olur.” şeklinde konuştu.  

Ayaklar çok iyi kurulanmalı

Topuk çatlaklarını önlemek için günlük olarak ayakların nemlendirilmesi, ayakkabı seçimine özen gösterilerek, ortopedik tabanlıkların tercih edilmesi gerektiğini de ifade eden podolog Muharrem Tosun, “Ayakların günlük olarak ılık suyla yıkanması gerekiyor. Sonrasında özellikle parmak araları dahil tüm ayağın çok iyi kurulanmasını öneriyoruz. Çoraplar günlük olarak değiştirilmeli; sentetik ve polyester çoraplardan uzak durulup pamuk ve bambu içerikli çoraplar tercih edilmelidir. Spor salonları, havuz ve sauna gibi ortak kullanım alanlarında çıplak ayakla gezmemeye dikkat edilmeli” şeklinde sözlerini tamamladı.
                
 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)