Hipnoz Sohbetlerinin Konusu Diş Fobisi ve Stres Yönetimiydi

Üsküdar Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (GETİPMER) ile Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÜSEM)’in ortaklaşa düzenlediği “Klinik Hipnoz Sohbetleri” programının konuğu Diş Hekimi Hipnoterapist Dt. Seyfettin Babat oldu. 

Babat, “Diş Hekimliği Pratiğinde Dental Fobi ve Stres Yönetimi Teknikleri ve Yavaş Diş Hekimliğinde Hipnotik Dil Kalıplarının Önemi” konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Basit bir beyin dalgası olarak tanımlanması mümkün değil”

Bugüne kadar hipnozu net bir şekilde tanımlayabilen veya tam olarak açıklayabilen net bir tanım olmadığını belirten Dt. Seyfettin Babat; “Bazı araştırmacılar günümüzde hipnozun somut kanıtlarına ulaşmanın zor olduğunu söylüyor. Bu yüzden nörobiyolojik kanıt arayışının terk edilmesi gerektiğine inanıyorlar. Şu anda hipnozun basit bir beyin dalgası olarak tanımlanması mümkün değil ya da nörokimyasal belirtecin hipnozu tanımlaması muhtemel görünmüyor.” İfadelerini kullandı.

“Sosyolojik durumların dışında gerçekleşmesi mümkün görünmüyor”

Dt. Babat, hipnozun sosyal bir ortamda ve sosyal bir bağlamda gerçekleştiğini belirtti ve “Hipnoz, en iyi şekilde sosyal bağlam ve hipnozun etkisiyle belirlenen beyin sistemlerinin değişiklikler içeren karmaşık bir sistem olarak tanımlanabilir. Aslında hipnotik iletişim hipnoz alan ve hipnoz uygulayan kişi arasındaki ilişki bir iletişim şeklidir ve sosyal bir ortamda sosyal bir bağlam gerçekleşir. Bunun sosyolojik bir takım durumların dışında gerçekleşmesi mümkün görünmüyor. Özellikle nörobiyolojik ve sosyobilişsel bakış açıları arasında bir uyumun sağlanması hipnoz kavramını daha ileri taşıyacak ve insancıl uygulamaları da ilerletmek için büyük bir fırsat görünüyor.”  Dedi.

Hipnoz bir trans şekli değil!

Diş tedavisinde uygulanan hipnozun trans hali olmadığına dikkat çeken Dt. Seyfettin Babat; “Diş hekimliğindeki hipnoz pozitif bir ortam dikkat dağıtmak için kullanılan hipnotik bir dil ve ancak çok ileri, komplike durumlarda kullanacağımız derin hipnotik uygulamalar içeriyor. Normal şartlarda pozitif bir ortamın sağlanması ve dikkat dağıtmak için hipnotik bir dil kullanımı diş hekimliğinde hipnozun kullanılmasına yetiyor da artıyor. Ayrıca hipnozun bir trans şekli olmadığının altını çizmemiz gerekiyor. Hastamızın dikkatini basitçe odaklamak, sakin hoş bir ortam önermek de hipnoz olarak kabul edilebilir. Ve dilinde olumlu, hipnotik bir dile çevrilmesi ortamın rahat bir şekilde iletişimin sağlanabileceği ve istenilen değişikliklerin sağlanabileceği bir ortama dönüşmesinde yardımcı oluyor.” İfadelerini kaydetti.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)