ÜÜTV’de “Darbeler Üzerine Söyleşi” Programı Yapıldı

Darbeler üzerine söyleşi genel fotoğraf

15 Temmuz kapsamında Üsküdar Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Direktörlüğü “Darbeler Üzerine Söyleşi” isimli program düzenledi. Üsküdar Üniversitesi Televizyonu’ndan canlı yayınlanan programın moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Zelka üstlendi.

Programın konukları ise Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Doç. Dr. İsmail Barış ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Ağca oldu.

Prof. Dr. Mehmet Zelka

Prof. Dr. Mehmet Zelka: “Darbelerin temelinde dış destekler büyük rol oynuyor”

Bütün darbelerin temelinde iç mihrakların yanında dış desteklerin önemli rol oynadıklarının altını çizen Prof. Dr. Mehmet Zelka; “Hegemonyalar gelişmesini istemedikleri ülkelerin sınırlarının dışına çıkmalarını istemezler. Bütün darbelerin temelinde iç mihrakların yanında kesinlikle dış destekler de büyük rol oynamakta. Kişiler, istikbal endişesiyle kendi çizgilerinden vazgeçiyorlarsa onlardan olumsuz davranışlar beklemek mümkündür.” İfadelerini kullandı.

Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Ağca

Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Ağca: “Darbe halkın rızasına karşı bir eylemdir”

Darbeyi herhangi bir ülkede siyasi iktidardan memnun olmayan azınlık grubun iktidara geçme çabası olarak tanımlayan Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Ağca; “Darbe halkın rızasına karşı bir eylemdir. Demokrasilerde darbe suçtur. Demokrasi ile yönetilmeyen ülkelerde cezası idamdır.” Dedi.Ağca, sözlerinin devamında kronolojik olarak darbeleri şu şekilde sıraladı: “31 Mart olayında İttihat ve Terakki belirli bir güç elde etti. Abdülhamit’i tahttan indirmek için Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapıldı ve sonuca ulaşıldı. 1960 darbesi ise üzerinde durulması gereken bir olay. 1960 darbesini yapan ve onu sürekli destekleyenler sürekli Atatürkçü düşünceye sahip olduklarını ve savunduklarını iddia ettiler. Fakat Atatürk’ün Devletçilik ve Devrimcilik ilkesini anayasadan kaldırdılar. Bunu hala günümüzde Atatürkçülük ilkesini benimseyenlerin çoğu bilmez. Atatürkçülüğü paravan olarak kullanıyorlar. 1960 darbesinin en önemli sonucu ise vesayet rejiminin kurulmasıdır. Sonrasında gerçekleşen 1971 muhtırasının da nedeni Amerika menfaatçiliğidir. 28 Şubat darbesinde ise dini cemaatler kullanıldı. Özellikle kamuoyunda din karşıtı algı oluşturdular. Sonrasında gerçekleştirilen 28 Mart muhtırası ile de iktidarın devrilmesini sağladılar.” Şeklinde konuştu.

“Darbeciler millet iradesi karşısında aciz kalacaklardır”

15 Temmuz darbe girişiminin Türk Milleti’ne karşı çıkmayı, milli iradeyi öğrettiğini kaydeden Ağca; “Artık ihtilale soyunmaya niyet edenler karşılarında milleti bulacaklarını öğrendiler. Darbeciler millet iradesi karşısında aciz kalacaklardır. Milletin silahı ile milleti vurmak diye bir şey söz konusu olamayacaktır.” İfadelerini kullandı.

Doç. Dr. İsmail Barış

Doç. Dr. İsmail Barış: “Darbelerin arkasında değil, karşısında durmalıyız”

Demokratik bütün ülkelerde darbe karşısında durulması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. İsmail Barış: “Darbelerin arkasında değil, karşısında durmalıyız. Demokratik bütün ülkelerde darbe karşısında durulmalıdır. İnsan fıtratında güç sahibi olma diye bir özellik var. Kendi gücünün elden gittiğini görmeye başlayanlar da onu önlemek için Atatürkçülüğü, laikliği ve çağdaşlığı kullanıyor. 15 Temmuz’da da darbe yapmaya kalkışanlar güçleri elden gidiyor diye Allah’a, Kur’an-ı Kerim’e ihanet ettiler. Gücü kaybetmeme düşüncesi asla iflah olmayan, ıslahı da mümkün olmayan bir hastalıktır.” Dedi.

Darbelerin engellenmesinin en önemli yolunun eğitimden geçtiğini vurgulayan Barış; “Kalkınmanın ve demokratik bir hayat sürdürmenin esası eğitimdir. Dış güçler gençleri ve çocukları tahrip etmek için her türlü materyali sağlarlar. Bizim uyanık olmamız ve çocuklarımızı eğitmemiz lazım. Esas bilinçlendirme eğitimle olmalı.” Dedi.

Programı izlemek için:  
 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)