Prof. Dr. Cengiz Yakıncı: “Her hastalık bir hikâyedir”



Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Seda Nur Akyol moderatörlüğünde “Hekim Olmak” adlı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğin konuğu, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Yakıncı oldu.

NP Yerleşkesi İbni Sina salonunda gerçekleştirilen etkinliğe katılımcılar yoğun ilgi gösterdi.

“Doktorluğun reçetesi olmaz”

Tıp eğitimiyle ilgili çalışmalar yaptığını belirten Yakıncı, hekimlik mesleğine ilişkin öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu. Yakıncı, “Doktorun reçetesi olur ama doktorluğun reçetesi olmaz. Hepimiz farklıyız. Her hasta size bir şeyler öğretecek ve bu öğrendiklerinizin birleşimi sizin doktorluğunuz olacak” şeklinde konuştu.

“Üstat olamayız, olmamalıyız”

Sağlığın zenginlik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Cengiz Yakıncı “Ben her şeyi biliyorum demek yanlış bir yaklaşım. Ben her şeyi biliyorum dediğiniz anda hataya düşersiniz. Bu konuda dikkatli olmalı, hataya düşmemelisiniz” dedi.



“Hastalık yok hasta var”

Bireylerin farklı olduğunu ifade eden Yakıncı, hastalığın olmadığını var olan şeyin aslında hasta olduğunu söyledi. Hastalıkların kişiden kişiye değiştiğini bu yüzden hastalık hakkında söylediklerimizin bir kısmının doğru, hiçbir şeyin doğru ve kesin olamayacağını belirtti.

“Çocuk hekimleri, çocukların avukatıdır”

Sadeleştirmenin önemi hakkında konuşan Prof. Dr. Yakıncı bilginin verilirken sadeleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Yakıncı, “Bir şeyi sadeleştirebiliyorsanız onu biliyorsunuz demektir. Her bilgiyi vereceksiniz ama sadeleştireceksiniz. Bilgiyi sadeleştirerek bunu bir çocuğa bile anlatabilirsiniz” dedi.

Çocukların korunması gerektiğini belirten Yakıncı, “Siz uyanık olup çocuklara sahip çıkıp teşhisini koymalısınız. Söylenmeyeni okuyabilmelisiniz” şeklinde konuştu.

“En güçlü tarafınız sorun çözmek”

Hastaneleri gül bahçesi olarak görmemiz gerektiğini söyleyen Yakıncı, hekimliğin teoride kolay ama pratikte zor bir meslek olduğunu belirtti. Yankıcı, “Sizin tarlada yani alanda, hastanelerde yetişmeniz gerekiyor. Teorik olarak kolay fakat pratikte zor bir mesleğe sahipsiniz. Sizin en güçlü tarafınızın sorun çözmek olduğunu düşünüyorum” dedi.



“Neden tıp tarihini bilmemiz gerekiyor?”

Doktorluk mesleği ile ilgili paylaşımlarda bulunan Yakıncı, bilginin önemine değindi. Yakıncı, “Doktorluk öyle bir serüvendir ki, hastayla başlar, hastayla devam eder ve hastayla biter. Bilgileri hasta üzerinde nasıl kullanabilirim diyerek öğrenmelisiniz. Yoksa tüm bilgiler size yük olur. Hastalara, karşılığı olan bilgileri anlatmamız lazım”  şeklinde konuştu.

“Eğitimde hikâyenin gücü”

Eğitimde hikâyenin gücüne de değinen Prof. Dr. Cengiz Yakıncı hikâyenin duygusal bir alan olduğunu söyledi. Yakıncı, “Duygusallık insanın aklında her zaman yer ediniyor, her hastalık bir hikâyedir” dedi.
Etkinliğin sonunda Dr. Öğr. Üyesi Seda Nur Akyol katılımlarından dolayı Prof. Dr. Cengiz Yakıncı’ya plaket taktim etti.

Toplu fotoğraf çekimi ardından etkinlik sona erdi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)