Üsküdar İletişim’de 8 ayrı oturumda ‘Haber Atölyesi Günleri’ düzenlendi

Haber ile ilişkili SDG etiketleri

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.43472

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından ‘Haber Atölyesi Günleri’ etkinliği gerçekleştirildi. İki gün süren atölye çalışmalarında alanında uzman gazeteciler öğrencilerle bir araya geldi. Sekiz oturumda sekiz konunun ele alındığı atölye günlerine iletişim öğrencilerin ilgisi yoğun oldu. 

Üsküdar Üniversitesi Güney Yerleşke Fuat Sezgin konferans salonunda gerçekleştirilen çalışmanın moderatörlüğünü Freelance Gazeteci Burak Altınok gerçekleştirdi. Etkinliğe Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan da katıldı.

İki gün süren çalışmanın birinci gününde NewsLabTurkey Yönetici Direktörü Dr. Sarphan Uzunoğlu, Anka Haber Ajansı Adliye Muhabiri Gaye Şeyma Can, İndependent Türkçe’den Çağla Üren, Tv24 Gece Haber Editörü Ceren Bala Teke ile Freelance Gazeteci Burak Altınok yer aldı. 

Dr. Sarphan Uzunoğlu: “Z kuşağı ana tüketici haline gelecek”

NewsLabTurkey Yönetici Direktörü Dr. Sarphan Uzunoğlu açılış oturumunda sektöre dair birçok konuya değindi. Sarphan; “Z kuşağı distopyası yaratılmış bir durumda. Z kuşağı ana tüketici haline gelecek. Bizim gazetecilerimiz Z kuşağına, ‘Z kuşağı zaten bizi okumaz.’ Diye bakıyor. Ben şöyle bakıyorum, ‘Evet okumaz çünkü ürün yok.’ Bir başka mesele de inovasyon adı altında yapılan sektörel dolandırıcılıklardır. Girişimcinin ne olduğunu ortaya koyan bir tanım koyduğumuzda çoğu gazeteciye uymuyor. Çünkü hiçbir gazeteci ortaya koyduğu iş için manevi riskler dışında risk alarak gazetesini, YouTube kanalını, podcastini vs. kurmuş değil. Bugün gazetelerin çoğu bilişim öncesi üst düzey gazetecilik yöneticisi olmayanlar. Önemli bir kısmı yönetim konusunda eğitim almamış hatta gazetecilik konusunda da fermantasyonu olmayanlardır.” şeklinde konuştu.

Gaye Şeyma Can: “Zorlu iletişim bizim için çok önemli bir problem”

‘Adliye Haberciliği Atölyesi’ başlığıyla öğrencilerle bir araya gelen Anka Haber Ajansı Polis Adliye Muhabiri Gaye Şeyma Can, meslekte, sahada yaşadığı tecrübelerden bahsetti. Can; “Zorlu iletişim bizim için çok önemli bir problem çünkü zaman zaman avukatlar çok ters tepki verebiliyor, basından çok çekinebiliyorlar. Aynı zamanda hakimler ve savcılar da öyle. Mesela bir duruşma salonuna girdiğinizde hâkim basının içeride bulunmasını istemiyorsa, ‘Basını dışarı alalım.’ diyebiliyor. Bu durumda sizin yapabileceğiniz pek bir şey kalmıyor. Aynı zamanda duruşma sonrasında sonuçta her şey bir tutanağa yazılıyor ve biz bu tutanağa erişmek zorundayız. Maalesef bize teslim edilmiyor. Sadece avukatlara, vekillere teslim ediliyor. Bunu almak için de yine avukatlarla iletişim kurmak gerekiyor. Bir haber yazarken herhangi bir algı asla oluşturmayız. Köşe yazısı yazmıyoruz ya da bir olayda tek tarafın yorumları üzerine bir haber yazmıyoruz. Tamamen olanı, biteni belgeyle kanıtlanabilecek şekilde yazmamız gerekir.” ifadelerini kullandı.

Çağla Üren: “Bu bir yatırım olabilir düşüncesiyle çılgınlığa dönüştü”

İndependent Türkçe’den Çağla Üren, ‘Teknoloji Haberciliği Atölyesi’ başlığıyla konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmasında dijital dünyanın yarattığı etkiye dikkat çeken Üren; “Koronavirüs pandemisinden sonra hepimiz evlere kapanıp dijital bir dünya yaşamaya başladıkça birbiri ardına değişik şeyler dönmeye başladı. Blok zinciri zaten vardı ama popülerleşti, ‘Neymiş bu?’ denildi. Sonrasında metaverse diye bir şey çıktı, kimse bunları anlamadı çünkü basitçe, düzgün bir biçimde anlatan olmadı. Böyle bir çılgınlığa gömüldük ve burada da ne yazık ki bazı skandallar yaşandı. Metaverse’nin ne olduğunu insanlar bile anlamadılar. Televizyonlarda, gazetelerde, bilişim bakanlığında, herkesin ağzında metaverse. Ne bu metaverse? Kimse cevaplayabilecek gibi değil. Bu bir hype’a dönüştü ama içi boş bir hype. Biz bunu çok yanlış anlayarak insanlara yatırım yapma tavsiyesi verdik. İşte onlardan biri de bu sanal arsa çılgınlığıydı. Oyun olan bir sitede maalesef bunu kavramakta hepimiz çok zorlandık. Ne yazık ki bu bir yatırım olabilir düşüncesiyle çılgınlığa dönüştü.” dedi.

Ceren Bala Teke: “Kısa zamanda doğru bilgiyi kamuoyuna duyurmanız gerekiyor”

Tv24 Gece Haber Editörü Ceren Bala Teke ‘Teyit Haber Atölyesi’ başlığının ele alındığı oturumda teyit haberciliğine değindi. Gazetecilik ve teyitçiliğin farklarına değinen Teke; “Teyitçi sadece haberi teyit etmez. Sosyal medyada gezen bir videoyu da teyitleyebilir. Teyitçilikte makale ya da yazı üretirsiniz. Zamanlama konusunda gazetecilikte müthiş bir yarış varken çok hızlı olmanız gerekiyor. Teyitçilikte gazetecilik gibi bir zamanlama yok. Fakat bazı durumlarda zamanla yarışmaya başlıyorsunuz. Çünkü bilgi inanılmaz yayılıyor. Kısa zamanda doğru bilgiyi kamuoyuna duyurmanız gerekiyor. Deprem, korona, seçim gibi kritik anlarda bilgi inanılmaz hızlı yayılabiliyor.” ifadelerini kullandı.

Burak Altınok: “Yapacağım işi kendim seçiyorum”

‘Serbest Gazetecilik Atölyesi’ oturumunda Freelance Gazeteci Burak Altınok yer aldı. Serbest gazeteciliğin avantajlarına ve dezavantajlarına değinen Altınok; “Avantajları saat kavramının bana bağlı olması. İstediğim saatte çalışıp, bırakabiliyorum. Bugün çok fazla haber yaparken diğer gün daha az yapabiliyorum. Yapacağım işi kendim seçiyorum. Dezavantajlarına gelecek olursam para anlamında bu ay ajanslarda verilen ücretin çok daha üzerinde kazanırken diğer ay daha az kazanabiliyorum. Sabit bir gelirim yok. Haber yaparken başıma kötü bir şey geldiğinde arkamda durabilecek kurum yok, basın kartım bile yok. İletişim Başkanlığı bir ajansta, kurumda çalışmadığımız sürece basın kartı vermiyor.” dedi.
İlk günde oturumların sona ermesinin ardından ikinci günde konuk olarak TRT Editörü Galip Eraydın, Ekonomi Gazetecisi Gökçen Tuncer ve Yeşil Gazete Yayın Yönetmeni Alev Karakartal yer aldı. 

Galip Eraydın: “Kafanızda zerre bir şüphe varsa o haberi yazmayacaksınız”

TRT Dış Haberler Editörü Galip Eraydın dış haberler ve haberde teyitçiliğin önemine değindi. ‘Çeviri Haber Atölyesi’ konusunun ele alındığı oturumunda Eraydın; “Haberin teyit süresi çok önemli. Dış haberci olarak sadece haber kaynaklarından beslenmiyorsunuz. Birileriyle ingilizce röportaj yapıyorsunuz, yaptığınız kişi taraflı olabiliyor veya sıcak bir gelişme oluyor. Bunu sosyal medyadan alıyorsunuz. Eksik, yanlış yönlendirilmiş öğeler olabiliyor. O yüzden yapacağımız haberi kılı kırk yararak yapmalıyız. Kafanızda zerre bir şüphe varsa o haberi yazmayacaksınız, o konuya girmeyeceksiniz. Çünkü bir şey yazıp verdikten sonra onu çevirip toplaması, onu vermekten çok daha zor. Hem izleyicinin, okuyucunun güvenini yıkıyorsunuz hem de bireysel anlamda imza attığınız haberinize ve çalıştığınız kuruma zarar veriyorsunuz. Çalıştığınız yerdeki insanların size bakışı ve sizin üzerinizden çalıştığınız kuruma negatif algı yaratıyor. O yüzden yanlış veya eksik bir haber vermektense hiç vermemek çok daha iyi.” şeklinde konuştu.

Gökçen Tuncer: “Ekonomi gazeteciliğinde dil problemi yaşıyoruz”

‘Ekonomi Haberciliği Atölyesi’ başlığıyla öğrencilerle bir araya gelen Ekonomi Gazetecisi Gökçen Tuncer, ekonomi haberciliğinden bahsetti. Tuncer; “Genel olarak ekonomi gazeteciliğinde dil problemi yaşıyoruz. Bunun asıl sebebi bilhassa mesleğe son derece hakim gazetecilerin, ‘Karşımdaki dediğim her şeyi anlıyor’ düşüncesi. Bu tabii ki bazı sorunlara yol açıyor. Kendi haberlerimde ekonomi dilini mümkün olduğunca basit ve yalın kullanmaya çalışıyorum. Hatta vaktiyle bir yöneticimin bir lafı vardı, ‘Sen yazdığın bir haberi önce annene okut. Eğer annen anlıyorsa halka anlatmaya çok yaklaşmışsındır’. Ekonomi haberciliğinin sıkıcı olduğunu düşünüyorsanız yalın bir dil ile birlikte haberi daha da çekici hale getirmeniz gerekmektedir. Örneğin yaratıcılığınızı kullanıp enteresan başlıklar atabilirsiniz, magazine kaçmadan. Ülkeye iyi yatırımlar gelebilmesi için ekonominin bazı sorunlarının anlatılması ve düzeltme yoluna o şekilde başlamamız lazım.” dedi.

Alev Karakartal: “Meteoroloji ile iklim anı şey değildir”

Yeşil Gazete Yayın Yönetmeni Alev Karakartal ‘İklim Haberciliği Atölyesi’ başlığında gerçekleştirilen son oturumda iklim sorunlarına değindi. Karakartal; “İklim aşırı sıcaklardan değişmez. Küresel ısınma, sera gazlarının artışının neden olduğu dünyadaki yüzey sıcaklığının artmasıdır. En büyük sebebi ise karbondioksittir. Meteoroloji ile iklim anı şey değildir; meteoroloji kısa süreli hava olaylarını ölçer ve bunu duyurur, iklim ise uzun vadeli bir süreçtir.” ifadelerini kullandı.

Haber atölyesi günleri soru cevap yapılmasının ardından katılım belgelerinin verilmesi ile sona erdi. 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)