Prof. Dr. Sevda Asqarova: “En büyük engel sevgisizliktir, sevgi varsa engel yok”

Haber ile ilişkili SDG etiketleri

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.43141

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü, Serebral Palsi ve Ergoterapi Kulübü ile Müzik Terapi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MÜTEM) tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında “III. Ergoterapi ile Sınırlara Dokun ve Değiş Sempozyumu” düzenlendi. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevda Asqarova’nın öncülük ettiği sempozyum dört oturum şeklinde gerçekleştirildi. 

“3 Aralık Dünya Engelliler Günü” kapsamında çevrimiçi düzenlenen sempozyumun açılış konuşmalarını Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Ergoterapi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevda Asqarova, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Zelka gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Sevda Asqarova: “En büyük engel sevgisizliktir, sevgi varsa engel yok”

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Sevda Asqarova sempozyumu topluma farkındalık yaratmak amacıyla düzenlediklerini söyledi. Ergoterapi ile engelli bireylerin güçlü yanlarını ortaya koyma amacını vurgulayan Asqarova; “Bugün çok anlamlı bir günde toplandık, üçüncüsünü yaptığımız ‘Ergoterapi ile Sınırlara Dokun Değiş’ sempozyumunda engelli bireylerin yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek, toplumda farkındalık yaratmak ve engellilikle ilgili olumsuz algıları değiştirmek amacıyla düzenledik. Tüm dünya engelli bireylerin haklarına saygı gösterir, onların yaşadığı zorluğu anlamaya çalışır ve birlikte daha kapsayıcı bir ruh olmanın yollarını ararlar. Bu yıl da Üsküdar Üniversitesi Ergoterapi bölümü olarak dünya engelliler gününde engelli bireylerin güçlü yanlarını vurgulamak ve toplumu bir araya getirmek amacıyla sizlerin karşısındayız. Temel amacımız engelli bireylerin günlük yaşamlarını daha bağımsız etkili bir tatmin edici yaparak ergoterapi yöntemlerindeki gelişmeleri ve değişimleri ele almaktır. Unutmayalım ki her birimiz bir engel adayıyız. En büyük engel sevgisizliktir, sevgi varsa engel yok.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin: “Dünyada engelli kavramı çok konuşuluyor”

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin; “Engellilik yaşam sürecimiz içinde hepimizin başına gelebilecek, karşılaşabileceğimiz bir olay. Eskiden bizim ülkemize ziyarete gelen insanlar bizleri çok takdir etmişler, ‘Ne kadar güzel sizin ülkenizde hiç engelli yok.’ demişler. Niye takdir ettiler? Çünkü hiçbir engelli o zaman topluma karşı dışarı çıkmıyordu. Şimdi bizim ülkemizde de artık altyapılar oluşturduğumuz için engelli vatandaşlarımız topluma katılma hakkına sahiptir. Dünyada artık engelli kavramı bile çok tartışılır konuşulur oldu. İnsanların göz kırpma hareketi de parmak ucu hareketiyle ve gelecekte inanıyorum ki düşünceleriyle iletişim kurma ile ilgili engeller ortadan kalkıyor. Bu konuda dünyada en iyi bilinen örneklerden bir tanesi çok ünlü bir bilim insanı Stephen Hawking yazar, kozmolog, fizik mühendisidir. Özellikle bu kozmik olaylar konusunda dünyaya çok büyük katkıları var, tıp alanında. Bizim ülkemizde de örneği Hamide Doğan Türk geçirdiği bir kaza sonucu belinin altında engeli var ama milli sporcumuzuz, birçok madalyaları var. Hem ödül almış hem anne olmuş. Bunlar ülkemiz için de dünya içindeki popüler örnekler. Ben bütün insanlarımıza tüm dünyaya engellerle karşılaştırılamayacak ama engellerle karşılaştırıldığında da bu engellerin yaşamlarını olumsuz yönde etkilemelerinin olmamasını sağlayacak yöntemlerin geliştirilmesini beklerim.” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Zelka: “Engelli bireylere yeter ki inanılsın fevkalade yetenekleri var”

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Zelka engelliler günü kutlamalarının önemini vurguladı. Zelka; “İnsan mükemmel bir şekilde yaratılmış hatta en mükemmel şekilde yaratılmış bir varlıktır. İnsanın sahip olduğu en önemli özelliklerden biri sosyal bir varlık olma özelliğidir. Bu özelliği münasebetiyle insan yalnız başına değil çevresiyle birlikte hayat sürdürürken çevresiyle ciddi bir etkileşim içerisinde bulunmakta. Kişinin yalnız başına mutlu bir hayat sürmesi, müreffeh bir hayat sürmesi mümkün değildir. Ancak çevresindekiler de mutlu olursa müreffeh olursa iyi halde olursa o insanın iyi olması iyi halde olması mutlu olması mümkün olabilir. Bu bakımdan engelli bireylerin insanoğluna yanaşır bir hayat sürmeleri sadece onların değil onlarla birlikte yaşamakta olan bütün herkesin aileleriyle birlikte topluluğun hepsinin onurlu bir yaşam müreffeh bir yaşam mutlu bir yaşam sürmelerine imkânı sağlayacaktır. Bu bakımdan engellerin aşılmasında bütün birimlere bütün kurumlara ve şahıslara kurumlarına yapılarına göre mutlaka vazifeler düşmektedir. Engelli şahısların fevkalade kabiliyetleri fevkalade gelişmiş başka güçlü yetenekleri vardır. Onlara fırsat verilmesi, güvenilmesi halinde o imkânlarından o güçlerinden çok ciddi manada istifade etmemiz mümkündür. Nitekim günümüzde baktığımızda belki her gün haberlerde de görebileceğimiz gibi engelli vatandaşlarımızın pek çok alanda çeşitli başarılarına şahit olmak mümkün. Bunlar içerisinde hepimizin tanıdığı bazı siyasiler olduğu gibi spor insanları da var. Bilim insanları da var. Yani her alanda yeter ki güvenilsin onlara yeter ki inanılsın, yeter ki fırsat verilsin o bakımdan bu vatandaşlarımızın gerek sosyal hayatta gerek ekonomik hayatta ve gerek kültürel hayatta katkılarını müsaade etmemiz mümkün olabilecektir. Engelliler günü kutlamaları önem arz etmekte ve bu kutlamalar farkındalık oluşturması bakımından da dikkat çekici kadro sağlayıcı mahiyette bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. İsmail Barış: “Engel yoksa engellilik yoktur”

Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. Üsküdar Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı İsmail Barış konuşmasında erişilebilirlik ve ayrımcılık temellerine vurgu yaptı. Prof. Dr. İsmail Barış; “Engellilikle alakalı motto şudur: Engel yoksa engellilik yoktur. Eğer engel yoksa engelleri kaldırmışsak engelliler vardır ama engellilik yoktur. Şimdi bu çerçeveden baktığımız zaman engelli çalışmaları esas itibariyle erişilebilirlik ve ayrımcılık olmak üzere iki ray üzerinde görür bu iki ray esas itibariyle dolaylı bir ilişki içerisindedir. Erişilebilirlik koşullarının olmaması ayrımcılığı tetikler ayrımcılığı besler. Ülkemizde esasında engellilikle alakalı haklar çerçevesinde baktığımız zaman 1997 tarihinde 3194 sayılı kanunun bir maddesine ek bir madde eklenmiş burada erişilebilirlik alanına dair çeşitli düzenlemeler vardır. Ancak bunca düzenlemeye rağmen ülkemizde istemiş olduğumuz erişilebilirlik noktasına gelip gelmediğimiz konusunda söz söylemek mümkündür. Yapılan o kadar çok şey olmasına rağmen yapılmasını beklediğimiz ya da yapılmasından daha da olumlu sonuçlar beklediğimiz birtakım şeyler var. Erişilebilirlik kavramının içi hak temelli anlayışla doldurulmalıdır. Kavramın içini doldurabilmek için engellilerimizle alakalı verilecek olan hizmetlerin hak temelli bir anlayıştan olması gerekiyor. Onların önündeki engelleri kaldırabilme adına sivil toplum örgütlerinin ve alanla alakalı bireysel çalışanların taşın altına ellerini koymalarını sağlamaktır.” dedi.

İlk oturumda, Engelli Bakım Programı Başkanı. Öğr. Gör. Bekir Güçlü “Engelli Bakım Programı”, SHMYO Öğr. Gör. Hilmi Bakır “Geçmişten Geleceğe Engelliler için Yeni Teknoloji”, Ebelik Bölümü Öğr. Gör. Ebru Sağıroğlu “Fiziksel Engelli Kadınların Gebelik, Doğum ve Sonrası Dönemde Sağlık Bakım Hizmetlerine Erişimi” ve Sağlık Bilimleri Lisansüstü Öğrencisi Ergoterapist Zümrüt Yenidünya “Serebral Palsili Çocuklarda Üst Ekstremite Fonksiyonelliğine Ergoterapi Uygulamalarının Etkisi” isimli sunumlarını gerçekleştirdiler.

İkinci oturumda, Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Barış “Aile Bakanlığı Bünyesinde Engellilere Sosyal Hizmet”, Kent Üniversitesi Öğr. Üyesi ve “Duyu Evi” Merkez Kurucusu Dr. Ümran Erkanat Taylan “Hayvan Destekli Terapi ve Down Sendromunda İnce Motor Beceri”, Özel Eğitime İhtiyaç Duyan Bireyin Annesi: Meryem Güney  “Bir Annenin Gözünden Engellilik”, Kriminal Polisiye Yazarı Talha Yıldız “Yeniden Başlamak”, SBE Lisansüstü Öğrencisi Ergoterapist İremnur Soylu “Engelli Bireylerde Beslenme Terapisi” ve Dil ve Konuşma Terapisi bölümü 3. Sınıf Öğrencisi Hamide Eteş “Engelli Bireylerde Ses Bozuklukları” sunumları ile devam etti.

Üçüncü oturum, Birlikte Biziz Kurucusu Öz. Eğt. Yöneticisi Akif Ülger “Özel Eğitimde Akademik Başarı”, Uzman Fizyoterapist Ebru Özker “Engelli Bireylerin Okula Uyum Süreci”, Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Gamze Kaya İşlek “Özel Gereksinimli Bireylerde Dil ve Konuşma”, Uzm. Psk. Dr. Rahime GÖKBOĞA “Özel Eğitimde Riskli Bebek ve Erken Müdahale” ve SBE Lisansüstü Öğr. Araştırmacısı Emine Çakır “Her Kalp Sevgiye Açılır, Sırlı Anahtar ise Bizden Yakın” sunumları gerçekleştirildi. 

Dördüncü oturum, İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan “Engelli Bireylerin İş Sağlığı ve Güvenliği”, Çocuk Gelişimi Bölümü Öğr. Gör. Elif Konar Özkan     “Hikâye ve Masal Terapi”, Ergoterapi Bölümü Öğr. Gör. İsa Kör “Engellilerin Topluma Kazandırılması”, Uzm. Erg. Emre Erdoğan “Engelli Bireylerde Ev Düzenlemesi”, Ergoterapi bölümü 2. Sınıf Öğrencisi Tuğçe Ceren Kevran “Farklı Engellilik Türlerinde Ergoterapi Yaklaşımları”, ve Ergoterapi bölümü 4. Sınıf Öğrencisi Çağla Özcan “İnmeli Bireylere Ergoterapi Müdahaleleri” sunumlarını gerçekleştirmeleriyle sempozyum sona erdi. 
 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)