Cumhurbaşkanı Gül rektörlerle buluştu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Ankara’da rektörlerle buluştu. Rektörler arasında Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da vardı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü’nde YÖK Başkanı ve üyeleri ile üniversitesi rektörlerinin katıldığı öğle yemeğinde bir araya geldi. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın da katıldığı programda Gül, büyük bir sınavla karşı karşıya olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara’da rektörlerle bir araya geldi. Çankaya köşkünde gerçekleştirilen öğle yemeğine YÖK Başkanı ve üyelerinin yanı sıra Türkiye’de eğitim ve öğretimde bulunan Devlet ve Vakıf üniversitelerinin rektörleri katıldı.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın da katıldığı yemekte Gül, rektörlere büyük bir sınavla karşı karşıya oldukları uyarısında bulunarak, ”Bu kadar üniversite var. Sizler üniversitelerinizin rektörlerisiniz. Bu üniversiteler acaba nasıl üniversiteler olacaklar? Hangi seviyede, hangi kalitede üniversite olacak? Şimdi hepimizin karşı karşıya kaldığı sınav budur” dedi.
Eğitime Cumhurbaşkanı olarak çok önem verdiğini söyleyen Gül, ”Üniversiteler söz konusu olunca cumhurbaşkanı olarak tabi ki ayrı bir sorumluluğum da var. Dolayısıyla üniversiteleri, üniversitelerin başarılarını daha yakından takip ediyorum. Takip etmeye çalışıyorum. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki, fiziki anlamda Türkiye’de üniversiteler oldukça ileri bir noktaya geldi. Hatta hatırladığım kadarı ile 2007 yılındaki Türkiye Yüksek Öğretim Stratejisini YÖK o zaman hazırladığında 2015 yılında Türkiye’nin ulaşması gereken hedefe Türkiye 2010 yıllarında ulaştı” diye konuştu.
Rektörlerin bunun en güzel ispatı olduğunu ifade eden Gül, sözlerine şöyle devam etti:
”Üniversitesi olmayan şehrimiz kalmadı. Büyükşehirlerdeki üniversite sayılarını bilmiyoruz, neredeyse. Bu kadar çoğaldı. Devlet üniversitelerinin yanında vakıf üniversiteleri de kendilerini gayet ispat ettiler. Ve bilim, eğitim dünyasına çok büyük katkı sağlamaya başladılar.”
”BU ÜNİVERSİTELER ACABA NASIL ÜNİVERSİTELER OLACAKLAR?”
Rektörlere büyük bir sınavla karşı karşıya oldukları uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
”Bu kadar üniversite var. Sizler üniversitelerinizin rektörlerisiniz. Bu üniversiteler acaba nasıl üniversiteler olacaklar? Hangi seviyede, hangi kalitede üniversite olacak? Şimdi hepimizin karşı karşıya kaldığı sınav budur. Sizler de biliyorsunuz. İl ziyaretleri yaptığımda üniversitelerinize mutlaka uğruyorum. Hatta bazı illerimizi gezerken, çok güzel yeni binalar görüyorum. Artık, hemen bunlar üniversiteler diyorum. Eskiden hangi ile giderseniz, o ilin iyi binaları, görkemli binaları, gösterişli bahçeleri başka kurumlara ait olurdu. Şimdi nereye giderseniz gidin üniversitelerin. Geçenlerde Kars’a gitmiştim. Bazı güneyde, kuzeyde neyse… Ülkemizin değişik illerini ziyaret ediyorum. Gerçekten çok etkileyici bir şekilde o şehre yeni varan ve araba ile şöyle şehrin içerisinde yarım saatlik tur yapan bir insan, ilk defa üniversiteleri gözü ile yakalıyor. Şimdi burada devlet olarak büyük bir sorumluluk yerine getiriliyor ve bu büyük imkanlar tanınıyor. Şimdi işte demin söylediğim sınavla karşı karşıyayız. Nasıl üniversiteler olacak. Liselerin devamı şeklinde, çocukların 4 sene daha vakit geçirdiği, biraz daha yeni şeyler öğrendiği mekanlar mı olacak? Yoksa akademik özgürlüğü, iklimi oluşturan ve gerçekten çocuk liseden ayrılıp üniversiteye geldiğinde üniversiteli olduğunu hisseden ve mezun olduğunda onu tamamen değiştiren ve topluma o şekilde sunan üniversiteler mi olacaksınız?”
”GİTTİĞİNİZ YERDE YERELLEŞMEYİN”
Maddi ve zaman olarak israf kaybı yaşanmaması konusunda rektörlere seslenen Gül, ”Burada baştan YÖK Sayın Başkan ve değerli arkadaşları, YÖK yöneticileri olmak üzere bütün rektörlerin dikkatini çekmek istiyorum: Biz bir israf kaybı ile karşı karşıya olmamalıyız. Bu israf kaybı hem maddi hem de gençlerin, çocukların zamanı itibarı ile. O bakımdan büyük bir imtihanla karşı karşıyayız. Burada özellikle Anadolu şehirlerindeki üniversitelerin rektörlerinin ayrıca dikkatini çekmek isterim. Sizler gittiğiniz illerde üniversiteleri, onlara liderlik yaparken sakın ha gittiğiniz yerde yerelleşmeyin. Sakın ha gittiğiniz yerlerde mahalli kurumlar haline gelmeyin. Gittiğiniz yerlerde illerinizin seviyesi ne olursa olsun o seviyeye inmeyin” dedi.
Gül, rektörlerden beklentinin bunun tam tersine gittikleri şehirlerin seviyesini her bakımdan yükseltmek olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
”Bilgi, görgü, eğitim, vizyon, her bakımdan onların seviyesini daha yükseğe çıkartmak ve yüceltmek olacaktır. Çünkü tabi olarak, şu bir gerçek ki, bulunduğunuz illerin en görgülü, en vizyon sahibi insanları sizler olmalısınız, öğretim üyeleri olması gerekir. Bilgi olarak böyle, görgü olarak, bulunduğunuz mekanlar, iller, ülkeler itibarı ile böyle. O bakımdan bu tehlikeyi özellikle hatırlatmak istiyorum. O ilin siyaseti, o ilin dedikoduları, o ilin kendi… Onlar o ile ait. Siz sakın ha onun bir parçası olmayacaksınız. Bunu söylerken de ilden kopuk olmayacaksınız. Çünkü sizin üniversiteleriniz kurulsun diye, o ilin ileri gelenleri başta siyasetçileri olmak üzere, eşrafı, zenginleri, herkes ne kadar çok gelip gitti buralara. Aman buraya bir üniversite olsun da bizim de ilimize lokomotiflik yapsın diye. İlle bütünleşmek ayrı. Ona önderlik yapmak ayrı. Ama mahallileşmek, yerelleşmek ayrı birşey. O bakımdan bu konuları çok kritik gördüğüm için sizlerle paylaşmak istiyorum.”
”DAHA ÖNCE ENERJİ VE KAYNAKLAR ÇOK FARKLI ŞEKİLDE HARCANIYORDU”
Geçen sene Mayıs ayında İstanbul’da yüksek öğretim kongresi yapıldığını anımsatan Gül, ”Orada daha geniş bir şekilde üniversite ile ilgili fikirlerimi paylaşmıştım. Üniversitelerimizin kalitesini artırıcı birçok tedbirler de almak gerekiyor. Aslında son yıllarda sevinerek gözlemimi de itiraf etmek isterim. Üniversitelerimiz başarılara imza atmaya başladılar. Bu başarılar gerek ulusal, gerekse uluslararası çapta dikkat çekmeye başladı. Dünyanın önemli listelerine giren üniversitelerimiz var artık. Bundan hep gurur duyuyoruz. Bu üniversitelerin kendi asli görevlerine dönmeleri ile ilgili bir konudur aslında. Daha önce enerji ve kaynaklar çok farklı şekilde harcanıyordu. Kendi aramızda sürtüşmelerle ve başka şeylere çok daha fazla odaklanıyorduk ve bütün enerjimiz, zihnimiz o işlere gidiyordu” diye konuştu.
Bu normalleşmenin Türkiye’ye çok büyük bir kazanım getirdiğini söyleyen Gül, önümüzdeki yıllarda bu yıllardaki çalışmaların semerelerinin ortaya çıkacağını ve çok daha fazla başarılar olacağını belirtti.
Gül, zaman zaman dikkati çektiği bir hususu tekrarlayacağını dile getirerek, ”O da üniversitelerin rekabeti. Kendi içimizde ve diğer üniversitelerle olan rekabet. Burada Türk üniversitelerinin en büyük noksanlığını içe kapalılıkta görüyorum. Bu gerek yabancı öğretim üyesi ve gerek yabancı öğrenci açısından. Bu konuda Türkiye’de bir kaç üniversitemiz var, dışa açık olan. Ama onların da aslında öğrenci ve öğretim üyesi sayılarına baktığımızda o da yeterli değil. Bildiğim kadarı yabancı öğretim görevlisi sayısı yüzde 1′in altında herhalde” dedi.
”ÇOCUKLARIMIZIN MAALESEF ÇOĞU OKULLARDA VAKİT KAYBEDİYOR”
Eğitimin Türkiye’nin büyük problemi olduğunu kaydeden Gül, ”Eğitim aslında bizim büyük problemimiz. Büyük problem ilkokulda başlıyor, orta öğretimde başlıyor. Çocuklarımızın maalesef çoğu okullarda vakit kaybediyor. Bunlar ölçülüyor. Bunlarla ilgili çok çalışmalar var. Ortaöğretim, ilköğretimin kalitesini artıralım diye çok uğraşırken, onun da temel direği doğrusu öğretmendir. Öğretmeni iyileştirmektir. Üniversitelerde de aynı şekilde öğretim üyesini iyileştirmektir” diye konuştu.
Gül, öğretim üyesinin barakada da ders verebileceğini belirterek, ”İyi bir öğretim üyesi ise bütün çocukların ufkunu açar. Ama 5 yıldızlı bir otel seviyesindeki binada öğretim üyesinde iş yoksa, orada vereceği eğitim hiçbir işe yaramaz açıkçası. Bunların hepimiz farkındayız tabi ki. Ben hafızalarınızı tekrar tazelemek ve dikkatinizi çekmek için bunları sizle paylaştım.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ise yemekte yaptığı konuşmada, bütün YÖK üyeleri ve rektörler adına Cumhurbaşkanı Gül’e şükranlarını sundu. Çetinsaya, Gül’e eğitime olan ilgisi, katkısı ve desteği için de teşekkür ederek, amaçlarının üniversiteleri daha da ileri götürmek olduğunu bildirdi.