Türkiye’nin en donanımlı Animasyon Laboratuvarı Açıldı

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Animasyon Laboratuvarı kullanıma açıldı. İletişim Fakültesinde gerçekleştirilen törene Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr Muhsin Konuk, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir ve çok sayıda öğrenci katılım sağladı. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Yaşadığımız gezegen için de bir şeyler üretmemiz lazım. Eğer bunu hedeflemezsek, yapmazsak birileri üretir. Biz onun nesnesi oluruz.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yeteneklerinizi ortaya çıkarabilmeniz bizim hedeflediğimiz bir şeydir”

Açılış konuşmasında, sanal evrenin üç kavramından bahseden Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Bu kadar kapasitesi olan, hızı, performansı olan bir dijital oyun animasyonla ilgili bir altyapı başka bir Üniversite de yok. Bu da güzel bir şey. Şu an Start-up şirketi de kurulmak üzere. Üniversite ne kadar içinde olacak tam net değil ama bu Start-up şirketi de Argepoları birçok dijital dünyaya el atmışken, şu anda bir Metaverse konuşulurken bunun laboratuvarımızın hazır olması çok gençler için iyi bir fırsat oldu. Özellikle de şunu vurgulamak istiyorum, bu dijital oyunla, animasyonla ilgili ihtiyacı biz uzun zamandır hissediyorduk. Bunun için altyapı kurulumumuz için girişimimiz olmuştu. Bölüm açıldı, daha sonra onu güncelledik. Tam da o sırada ciddi bir şekilde bu sanal evren tartışmaları başladı. Sanal evren üç tane kavramı birleştiriyor. Bu Metaverse, sanal evren biri bilgisayar oyunlarıyla ilgili firmalar, diğeri de artırılmış gerçeklik veyahut da sanal gerçeklikle ilgili teknik bir altyapı. Üçüncüsü de dijital gerçeklik. Şu an da bu üçünü birleştirerek oluşturulan ayrı bir evren oluşuyor. Bu internetin yeni sürümü, Web’ in yeni yazılım sürümü olarak da söyleniyor. Böyle bir durumda bunların teknoloji tabiri kendisi bizatihi tarafsızdır. İyi ve güzel amaçla kullanılırsa iyi ve güzel şeylere hizmet eder. Yani sizin bu programlara hâkim olmanız bu programları ustaca kullanmanız, burada yeteneklerinizi ortaya çıkarabilmeniz bizim için hedeflediğimiz bir şey. Bu da oturup çalışmakla oluyor.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Önemli olan iyicil olanların daha iyicil olarak kullanılmasıdır”

Sadece kendimiz için değil, yaşadığımız gezegen için de bir şeyler üretmemiz gerektiğinden bahseden Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Genellikle küresel sistemin, küresel sermayenin getirdiği bir propaganda var. Sen önemlisin, başkaları önemli değil. Yani kapital sistem bunu söylüyor. Fakat biz sadece kendimiz için değil, ülkemiz içinde, vatanımız içinde, yaşadığımız gezegen içinde bir şeyler üretmemiz lazım. Eğer bunu hedeflemezsek yapmazsak birileri üretir. Biz onun nesnesi oluruz. Yani dijital dünyanın nesnesi mi olacağız yoksa öznesi mi olacağız? İyicil ve kötücül kavgası her yerde vardır. Çizgi filmlerde bile iyicil kötücül mücadelesi olmazsa hiç kimse izlemez çizgi filmleri. Bunun için her zaman denge olacak. Psikolojide buna zıtların dinamik dengesi deniyor. Önemli olan iyicil olanların daha iyicil olarak kullanılmasıdır.” dedi.

Prof. Dr. Nazife Güngör: “Farklı açılardan bakmak, farklılık yaratmaktır”

Bu tür laboratuvar açılımlarının, iletişim eğitimi yapan kurumlar için çok önemli olduğu konusuna değinen İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör; “Her zaman bir şeylere farklı açılardan bakmak, farklılık yaratmaktır. Ben Nevzat hocamıza bizi böyle bir laboratuvara kavuşturduğu için çok teşekkür etmek istiyorum. Bölüm başkanımıza teşekkür ediyorum, iyi ki aramıza katıldı ve iyi ki sizlere sahip çıkıyor ve sizi yönlendiriyor. İlerde hepiniz çok önemli işler elde edeceksiniz. İletişimin bundan sonraki gidişi, gelecek bu tür bölümlere ve bu alanlara doğrudur. İletişimin geleceği. Tabi ki bilim yanı, teorik yanı, düşünsel yan, düşünsel derinlik çok önemli ama dijitalleşmeyle, dijital çağla birlikte düşünsel deneyime bu uygulamayı katmak; mutlaka ki bilgisayar üzerinden giden bir gidişat bu. Onun için bu tür açılımlar bizler için, iletişim eğitimi yapan kurumlar için çok önemli. Bu vesileyle ben hem teşekkür ediyorum, hem de Nevzat hocamızın bundan sonraki isteklerimizde de bize destek olmasını, desteklerini devam ettirmelerini talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.

 

Prof. Dr Muhsin Konuk: “Vakıf üniversiteleri arasında 4. sırada yer aldı”

Üsküdar Üniversitesinin artık bir marka olduğu konusundan bahseden Rektör Yardımcısı Prof. Dr Muhsin Konuk; “İletişim Fakültesi’nden Nazife hoca sürekli öğrencilerimizin bu başarısı, şu başarısı diye mail atıyor. İletişim Fakültesi bizi o kadar başarıya götürdü ki artık böyle bir başarı maili gelmezse biz merak eder hale geldik. Gerçekten artık üniversitemizin bir marka olduğunu, bir gün öncesinde yayınlanmış olan bir indekse göre; Türkiye’de araştırma indeksinde, vakıf üniversiteleri arasında 4. sırada yer aldı. 10 yıllık bir süreç içerisinde kurulduğumuz ilk günden itibaren biz buradayız. Hocamla beraber sağ olsunlar, gerçi hocamızın vizyonuna yetişmek, onu takip edebilmek zor oluyor. Hakikaten araştırmaya, geliştirmeye, laboratuvarlara, yeniliklere ve modern teçhizatlara üniversitemizin verdiği katkılardan dolayı bende üniversitenin araştırmasından, gelişmesinden sorumlu rektör yardımcısı olarak Nevzat Hocaya teşekkür etmek istiyorum. Sizin de laboratuvarınızın hayırlı olmasını diliyorum. Nazife hocam ve İpek hocam ümit ediyorum çok güzel animasyoncu film ustaları yetiştirirsiniz ve onlar da etrafa salındığı zaman, onlarla gurur duyacaksınız.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. İbrahim Özdemir: “Çocuklar artık bu animasyonlarla büyüyecek”

Böyle bir laboratuvara sahip olmanın çok büyük bir imkan olduğundan bahseden İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir; “Ben hasbelkader 70’e yakın ülke gezdim. Emin olun dünyanın birçok ülkesinde bırakın böyle bir sınıfı, birkaç bilgisayarı çocuklar sırayla anca kullanabiliyorlar. Bu büyük bir imkandır. Gittiğim birçok ülkede artık Türk filmlerinin etkisini görüyoruz. Washington’da resepsiyondaki çalışan Türkçe konuşuyor. ‘Nereden öğrendin?’ diye sorduğumda, ‘Fatmagül’ün Suçu Ne? diye bir dizi vardı, oradan öğrendim.’ dedi. Aynı şekilde Pakistan’da adlarını Ertuğrul diye değiştiriyorlar, bununla övünüyorlar. Artık sıra bu dizilere geldi. Çocuklar artık bu animasyonlarla büyüyecek.” dedi.

Doç. Dr. İpek Fatma Çevik: “Sektörden çok kıymetli eğitimciler alıyoruz”

Yetenekli öğrencilere çok fazla imkan sağlandığı konusunda bilgilendirmelerde bulunan Çizgi Film ve Animasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. İpek Fatma Çevik; “Burada maya programı kullanılarak hazırlanan 3. sınıf öğrencilerimizin çalışmaları var. Maya programında neredeyse güz dönemini tamamladık. Bu dönemde randomlarını alarak animasyona hazır hale getirilmiş 3 boyutlu modellemelere ulaşmış durumdalar. Bahar döneminde karakter tasarımı yapıyoruz. 4. Sınıfta istedikleri modelleri hazırlayabilecek seviyelere uluslararası bir şekilde gelebileceklerini planlıyoruz. Burada öğrencilerimize 3 boyutlu tasarımı tek bir program üzerinden değil, Maya, Cınema 4D, Photoshop, After Effect, bunun yanı sıra Z Brush programlarından yapabiliyoruz. Önümüzdeki hafta 3. Ve 4. sınıf öğrencilerimiz yeterlilik sınavına girecek. Sektörden çok kıymetli eğitimciler alıyoruz. Mesela TRT 2 Kreatif Direktörümüz Mustafa Berk hocamız, Cınema 4D çalışmalarıyla öğrencilerimizi sektöre hazırlıyor. Öğr. Gör. Süleyman Özşahin’in kendi oyun şirketi var. Yetenekli öğrencilerimizi oyun firmalarına paslayabiliyor ya da kendi şirketlerini kurmaları açısından onlara ücretsiz olarak danışmanlık yapıyor.” şeklinde konuştu.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)