Renal Replasman Tedavilerine Genel Bakış etkinliği gerçekleştirildi

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Diyaliz Programı Başkanı, Öğr. Gör. Meliha Çakmak’ın öncülüğünde düzenlenen ‘Renal Replasman Tedavilerine Genel Bakış’ etkinliği çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Etkinlikte böbrek yetmezliğinde uygulanan tedavi yöntemleri ve Renal Replasman süreci hakkında bilgi veren Çakmak; “Böbrek yetmezliği görülen hastada mutlaka altta yatan başka bir kronik hastalık görülmesi beklenir. Bunlar da şeker hastalığı (DM) ve tansiyon (HT) hastalığıdır.” şeklinde konuştu.

Böbrek yetmezliği yaşayan bireylerin ihtiyaç duyduğu tedaviler hakkında bilgi veren Öğr. Gör. Meliha Çakmak; “Bu noktada öncelikle böbrek yetmezliği ile ilgili böbreğin görevlerinden bahsetmek gerekir. Böbreklerimiz ne işe yarar? Vücudun sıvı dengesini düzenlenmesinde rol oynar. Asit-baz ve sıvı-elektrolit dengesini sağlar. Vücudun homeostatik dediğimiz iç dengesini korur. Toksik maddelerin ve metobolik atıkların atılmasında görevlidir. Aslında en temel görevi budur. Renin hormonu salgılayarak, su ve sodyum dengesini korur ve kan basıncı düzenlenmesinde etkilidir. Glikoz sentezinde görev yapar. Eritropoetin hormonunun salgılanmasında büyük rol oynar. Bu şekilde vücudumuzun kan dengesini korur. Böbrek yetmezliği görülen hastalarda kansızlık problemi oldukça yüksektir. Bir de bununla beraber böbreklerimiz, D vitaminini aktif hale getirir. Bu bilgiler doğrultusunda; son dönem böbrek hastalığı ve kronik böbrek yetmezliği tanısı alan ve bu saydığımız görevleri yerine getiremeyen böbreklerle yaşayan hastalarımızın mutlaka bir tedaviye ihtiyacı olur. Biz bunlara Renal Replasman Tedavisi diyoruz. Bilinen iki tedavi şekli vardır: Diyaliz ve Böbrek Transplantasyonu. Bu tedavilerin her koşulda birincil amacı; hastaların yaşam sürelerini uzatmak ve bununla beraber hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. ” dedi.

“Üreme ve Renal Replasman Tedavisi birçok komplikasyonla ilişkilidir; Renal replasman tedavi yöntemlerinin hangi durumlarda uygulanabilir olduğundan bahseden Öğr. Gör. Meliha Çakmak; “Acil olarak böbrekle alakalı dönemde hangi durumlarda Renal Replasman tedavisine ihtiyaç duyulur derseniz; üreme, nöropati, miyopati, ensefalopati, perikardit gibi durumlarda. Böbrek dışı sebeplerle gerçekleşen herhangi bir ağır sepsis durumunda ya da septik şokta sıvı-beslenme idamesinde renal replasman tedavisine ihtiyaç duyulur. Deprem ülkesi olarak bölgemizde de, göçük altında kalan vatandaşlarımızda, Crush (ezilme) Sendromu, görülür. Crush sendromunda da özellikle renal replasman tedavisi çok sıkça tercih edilir ama genelde dediğim gibi, bu durumda üç aya kadar süren akut böbrek yetmezliği bulguları vardır. Bu süreçte vücudun sıvı-elektrolit, asit-baz dengesi düzenlenerek böbrekler eski çalışır haline geri gelir.” şeklinde konuştu.

“Ülkemizde en çok hemodiyaliz tercih edilir ve uygulanır”

Hastaların diyaliz tedavisi sırasında yaşadığı süreçten bahseden Öğr. Gör. Meliha Çakmak; “Diyaliz yarı geçirgen bir zar aracılığıyla iki solüsyonu karşı karşıya getirmek ve hedef solüsyonlardan istenmeyen maddeleri uzaklaştırmak ya da eksik maddeleri o solüsyona yeniden ekleme işlemidir. Yani amaç, burada kanı bir şekilde en ideal solüsyona benzetmek. Bunun için; hemodiyaliz tadavisi ile hemodiyalizat ve periton diyalizi tedavisi ile peritondiyalizat solüsyonları kullanılır. Hemodiyaliz nedir? Diye bakacak olursak; özel bir membran ve özel bir makine yardımı ile sıvı-solüt içeriğinin tekrar düzenlenmesini amaçlıyoruz. Hemodiyaliz işlemi, toplamda 4 saat sürer. Hekimin direktifine göre, hemodiyaliz tedavi planı, hastanın kan değerlerine göre değişkenlik gösterir. Fakat rutinde Kronik Böbrek Yetmezliği görülen hastalarda, bu işlem 4 saat kadar sürer ve bu durum haftada 3 kez tekrarlanır. Bu tedavi işlemi için, özel damar yolları kullanılır.” dedi.  

“Özel diyaliz merkezlerinde cihaz sayıları daha fazla” 

Hemodiyaliz cihaz sayılarına bakıldığında Türk Nefroloji Derneği 2019 yılın raporuna göre, medikal süreçlerin ve tedavi maliyetlerinin değişmesiyle beraber en fazla diyaliz makinesinin özel diyaliz merkezlerinde bulunduğunu belirten Çakmak, “Bu hastalık eskiden bu kadar çok bilinmiyordu. Şu anda artık iki sokak arasında bir diyaliz merkezi görebiliyoruz. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde veya üniversite hastanelerine göre özel diyaliz merkezlerinde cihaz sayıları daha fazla.” dedi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)