İmmün Sistem ve Bağışıklık Siteminin Bilinmeyen Yüzü Konuşuldu

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji bölümü tarafından düzenlenen “İmmün Sistem ve Bağışıklık Sistemi” programında immün sistemin vücuttaki görevleri ve aşı çalışmaları hakkında güncel gelişmeler konuşuldu. Zoom üzerinden gerçekleştirilen programa konuşmacı olarak İstanbul Üniversitesi Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Nöroimmünoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vuslat Yılmaz katıldı. Doç. Dr. Yılmaz, immün sistemle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

“İmmün sistem komplike bir sistemdir”

İmmün sistemin vücudun savunma mekanizması olduğundan bahseden Yılmaz; “İmmün sistem vücudun savunma sistemidir. Amacı vücudu patojen mikroorganizmalara karşı korumak ölü, zarar görmüş veya anormal hücreleri yok etmektir. ‘İmmün sistem tanıyacak, cevap verecek ve yok edecek’ temel hedefimiz bu. Ancak çok önemli bir diğer özelliği de immün sistemin kendi dokularına radyoaktif olmamasıdır. Vücudumuzdaki diğer dokuları, bizden olanı tanımayıp, bizden olmayanı tanıması gerekmektedir. Sistemiktir, bir yerdeki enfeksiyon ajanına karşı bütün vücudu korur. Enfeksiyon etkenini tanıma aşaması az sayıdaki hücre ile oluyor ama immün yanıt çok sayıda hücre ile gerçekleştirilebiliyor. Birçok kontrol mekanizması ile immün cevabın normal veya sağlıklı dokulara zarar vermesi engelleniyor. Biz buradan bile immün sistemin ne kadar komplike olduğunu anlayabiliyoruz. Hem kendinden olanı tanımayacak hem de bütün vücudu koruyacak. Bu oldukça karmaşık ve anlaşılması biraz zor bir sistem.” İfadelerini kullandı.

“İmmün sistem antijen ve reseptör ile çalışıyor”

İmmün sistemin özelliklerini anlatmaya devam eden Yılmaz; “İmmün sistem dediğimiz zaman en temelinde antijen ve reseptör ilişkisini bilmemiz lazım. Buna anahtar kilit ilişkisi de diyebiliriz. Tabancanın üzerindeki bir parazit, bakteri ya da virüs olabilir. Onun üzerinde var olan bir antijenik yapıyı bizim vücudumuzdaki hücrenin üzerindeki reseptörün tanıması gerekiyor. Bu uyum gerçekleşirse o zaman biz immün cevabı başlatabiliyoruz. Yani antijenik yapı yabancı olacak ve reseptörümüz bunu algılayacak. Lenfoid organlar önemli çünkü bu organlardaki rahatsızlıklar nedeniyle olgunlaşamayan hücreler görev yapamaz, vücudun savunma sistemi tam olarak işlemez ve en basit rahatsızlıklar bile ölüme sebebiyet verecek ciddiyete varabilir.” Dedi.

“Koronavirüste semptomlar 4 ile 5 gün arasında ortaya çıkıyor”

İmmün sistemin pandemideki rolüne değinen Yılmaz; “Buradaki mesele pandemide veya koronavirüste öğrendiğiniz en temel şeyi hatırlatıyor. Semptomlar 4-5 günde ortaya çıkıyor. Bu semptomların ortaya çıkması, bu kadar sürede innate immün sistem ve adapte immünit sistem devreye girmiş demektir. Ve eğer başarısız olmuşsa siz hasta oluyorsunuz, eğer başarılı ise bu sistem vücudunuzdan bir virüs atmaya yönelikse zaten siz semptom göstermeden hasta olmadan kurtulmuş oluyorsunuz. Onun için bu süreler önemli bu beş günlük sürede virüsün eradike olmasını sağlayabiliyoruz.” Şeklinde konuştu.  

“Aşının temel hedefi antikor üretmektir”

 Son olarak koronavirüsle ilgili aşı çalışmalarına değinen Yılmaz şunları söyledi: “Aşının temel hedefi antikor ürettirmektir. Biz aşı verdiğimiz zaman b hücresinin antikor üretmesini sağlamaya çalışıyoruz ve o antikorlarda hızlı bir şekilde gelen virüsü öldürmek için çaba sarfediyor.” Dedi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)